"زال طليقاً" - Translation from Arabic to Turkish

• hâlâ serbest
• hala dışarıda
• halen dışarıda
• hâlâ dışarıda

Onun hâlâ serbest olduğunu unutmayalım.
دعنى لا ننسى إنّه لا زال طليقاً سيتحتّم علي إقناعهم

Onun hâlâ serbest olduğunu unutmayalım.
دعنى لا ننسى إنّه لا زال طليقاً

O hala dışarıda bir yerlerde. Bildiklerimizi paylaşmalıyız.
إنه لا زال طليقاً لابد و أن نتشارك المعلومات

Bu katil hala dışarıda demektir.
هذا يعني أن أياً من فعل هذا ما زال طليقاً

Lassiter ve McNab'e kim saldırdıysa halen dışarıda bir yerlerde.
-يبدو هذا معقولاً إذاً من يستهدف (لاسيتر) و(ماكناب) ما زال طليقاً

Loksat'ın başındaki kişi halen dışarıda, ve büyüyor.
الشخص الذي يقبع وراء مُذكّرة (لوكسات) ما زال طليقاً ومُزدهراً.

Katilin hâlâ dışarıda olduğunu düşünüyor.
يعتقدون بأنّ القاتل ما زال طليقاً.

Wo Fat hâlâ serbest.
- (ووفات) ما زال طليقاً, حسناً؟

- Onun hâlâ serbest olduğunu söyle.
-قل له إنه ما زال طليقاً !

- Saçmalık bu. - Ed, o adam hala dışarıda.
كلام فارغ - إد" ، المهم أنّه ما زال طليقاً" -

Siz de kontrol edin. Diğer araba soyguncusu hala dışarıda.
سارق السيارات الآخر ما زال طليقاً.

Dün gece sana saldıran şey, hala dışarıda.
قام ذلك الشئ بمهاجمتك و ما زال طليقاً

Ama o öldü ve Abu Nazir hâlâ dışarıda bir yerlerde.
. لكنّها رحلت . و ( أبو نذير ) لا زال طليقاً

O hâlâ dışarıda bir yerde.
القاتل ما زال طليقاً بالخارج.