müşterilerim, onun hakkında hiçbir şey bilmiyorlar. Bu yüzden pek satılmıyor. | Open Subtitles | زبائني لا يعلمون عنه اي شيء لذلك لا يوجد طلب عليه |
Sizin için, kanallar bu gece bedava. Benim ilk müşterilerim. | Open Subtitles | من اجلكم , الجوله مجانا هذه الليله يا اول زبائني |
Müşterilerimi kaçırmak mı istiyorsun! | Open Subtitles | لا تسعل على اللحم أتريد أن تخيف زبائني فيهربون؟ |
- O eski müşterilerimden biriydi. - Mildred Muhammed. | Open Subtitles | ـ لقد كان الخصم لأحد زبائني ـ ميلدريد محمد |
müşterilerimin çoğu üstlerinize atacağınız her türlü suçu beş yaşından beri asla işlememiştir. | Open Subtitles | الكثير من زبائني ماكانوا ابرياء من اي شيء لكي انت تمد العون عليهم |
müşterim altı farklı anne adayından bir çocuk seçmek için ödeme yaptı. | Open Subtitles | و يدفع زبائني مقابل إختيار رضيع من ستة أمهات مختلفات و لهذا |
Seni gitar çalasın diye tuttum, müşterilerime hakaret edesin diye değil. | Open Subtitles | وظفتك لتعزف بالقيثار ، لا أن تهين زبائني |
Eğer piyasaya çıkmadan önce tükenirse müşterilerim buna müsaade vermeyecektir. | Open Subtitles | ،إذا لم تعد صالحة قبل أن تُباع .لن يقبلها زبائني |
Eğer piyasaya çıkmadan önce tükenirse müşterilerim buna müsaade vermeyecektir. | Open Subtitles | إذا لم تعد صالحة قبل أن تُباع، لن يقبلها زبائني. |
Planlarım var. müşterilerim var. İşimi her zaman yapmış olduğum gibi yapıyorum. | TED | لدي خططي لدي زبائني. إنني أقوم بعملي كما قمت به دائماً |
Ziyadesiyle nüfuz sahibi olan müşterilerim malın ayın 28'inde Roma'da teslim edilmesini bekliyorlar yani bugünden itibaren 2 haftamız var. | Open Subtitles | زبائني قوم في منتهي النفوذ ويتوقعون أن يتم التسليم في روما يوم 28 بعد أسبوعين من الآن |
Müşterilerimi rahatsız etme, tamam mı? | Open Subtitles | أنت يا رفيق يجب عليك ترك زبائني و شأنهم,اتفقنا؟ |
Sana dükkana göz kulak ol dedim. Müşterilerimi kaçır demedim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بمراقبة المخزن لا بإرسال زبائني بعيدا |
Sana dükkana göz kulak ol dedim. Müşterilerimi kaçır demedim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بمراقبة المخزن لا بإرسال زبائني بعيدا |
müşterilerimden biriyle kaçıp arkamdan iş çevirdin. | Open Subtitles | ذهبت مع أحد زبائني و إنشأتَ لعبة جديدة وراء ظهري |
Dün geceki müşterilerimden birisi vampirdi ve onlar onu otoparkta süzüyorlardı. | Open Subtitles | أحد زبائني من الليله الماضيه كان مصاص دماء وكانوا يستنزفونه في المواقف |
Seni bütün müşterilerimden daha çok görüyorum. | Open Subtitles | انا اراكِ اكثر من جميع زبائني الاخرين مجتمعين |
müşterilerimin kıyafetlerinden işlerini tahmin etmeyi severim. | Open Subtitles | أنا أحب أن أحزر وظائف زبائني من خلال ملابسهم |
Üzgünüm. müşterilerimin bazıları gizli kalmayı tercih eder. | Open Subtitles | عذراً، البعض من زبائني يستحقون مستوى معين من التقدير |
Türünün tek örneğidir. En iyi müşterim olduğun için, onu yakalayanın sen olmasını istedim. | Open Subtitles | إنها فريدة من نوعها، ولكونك أفضل زبائني أريد أن أعطيك أول فرصةٍ للحصول عليها |
Neden bunun müşterilerime çekici geleceğini düşünüyorsun? | Open Subtitles | ومالذي يجعلك تعتقد ان زبائني سينشدون ذلك ؟ |
Mary müşterilerimle ilgilensin, ama herhangi bir sorun olursa, beni arayın. | Open Subtitles | أخبر ماري أن تراقب زبائني لكن إذا حدث أي مشكله , أنت أخبرني |
müşteri listemden kurtulup sıfırdan başlamalıyım. | Open Subtitles | نعم أحتاج فقط إلى التخلص من لائحة زبائني والبدء مجدداً |
En iyi müşterimin burnunu kırdıktan sonra benim de kum torbası olmamı bekliyorsan, çok beklersin. | Open Subtitles | ويحي لو أوسعت أفضل زبائني ضرباً... وتظنني سأقف ساكناً |
Benim kızarmış, kabak çiçeği dolmalarımı müşteriler çok beğenir! | Open Subtitles | سكواتشي المقلي المحشو المزهر منتشر جدًا بين زبائني |
- Tanrım! Oh, Tanrım! 3 en iyi müşterimi nalladın. | Open Subtitles | لقد قتلت ثلاثة من أفضل زبائني, تخرب بيتي |
müşterileri kandıramam. Bakire istiyorlarsa bakire alırlar. | Open Subtitles | أنا لا أخدع زبائني يطلبون عذراء يأخذون عذراء |
Eğer bir şey ısmarlamayacaksanız müşterilerle ilgilenmem gerek. | Open Subtitles | والآن مالم تطلب الطبق اليومي علي الذهاب إلى زبائني المربحين |
Müvekkillerim katil değil. Böyle bir suçlamayı hakaret sayıyorum. | Open Subtitles | زبائني ليسوا قتلة، ووأنا أستاء من أيّ من هذا الإتّهام. |
Köpeği hastalanmadan önce o komik ihtiyar benim en iyi müşterimdi. | Open Subtitles | قبل أن يمرض كلبه، كان هذا المخمور أفضل زبائني. |