Bir müşteri geldi. Hani şu bebek telsiziyle sorun yaşayanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هناك زبونة هل تذكرها ،التي تسمع أصوات غريبة في جهاز مراقبة الاطفال |
Affedersin ama dışarıda yağlı bir müşteri bekliyor çok susamış. | Open Subtitles | حسناً، آسفة، لكن لقد احضرت معي زبونة بالخارج وهي عطشانة |
Ama buraya geldiğimden beri yalnızca bir müşterim oldu. Onu da sen verdin. | Open Subtitles | لكن الحقيقة هي أنني لدي زبونة واحدة منذ عملت هنا |
Bayan Ryugasaki, sürekli bizi ziyaret eden özel bir müşterimiz. | Open Subtitles | الآنسة ريجاساكي زبونة خاصة من المترددين دائما علينا |
Pauline hep bir gün buranın müşterisi olmayı hayal eder. | Open Subtitles | بولين , تحلم بأن تكون زبونة هنا في يوم ما |
Eğer Marty'nin Müşterin olarak kalmasını istiyorsan, onu bu antlaşmadan çıkaracaksın, çünkü s*kini yalayan hostes yerine | Open Subtitles | إن كنت " ستبقي " مارتي زبونة فأنت تغلق الاتفاق الآن لانه بحلول عام سوف يطرد مؤخرتك البائسة |
Arkamı çıkmalıydım! Susan Davis $130 milyon dolarlık bir müşteri. | Open Subtitles | مساندتك سوزان زبونة بمائة و ثلاثين مليون دولار |
Birkaç gündür buralardasınız. müşteri olmayı mı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | رأيتك هنا خلال الأيام القليلة المنصرمة، فهل أنتِ زبونة محتملة؟ |
müşteri tuhaf, boş ve kasvetli kasaba barında bir şişe açacağı arıyor. | Open Subtitles | زبونة تبحث عن فتّاحة القناني في حانة كئيبة و فارغة |
Yaptığım büyük bir şahsi koruma işi. Çok önemli bir müşteri. | Open Subtitles | تفاصيل امنية كبيرة اقوم بها زبونة راقية جداً |
Bir müşteri kaybettik. Kalanı için ne yapabilirim? | Open Subtitles | لقد خسرنا زبونة وبقيت الآخرى , كيف يمكنني أن أخدمك ؟ |
Sert içki içmiyorsa müşterim değildir. | Open Subtitles | اذا لم تطلب شراباً غالياً اذاً هي ليست زبونة |
Açıklık tanrısı olduğum için üzgünüm, fakat müşterim ile ilgileniyorum. | Open Subtitles | يؤسفني أنّي إله الوضوح، لكنّي مع زبونة الآن. |
Bana teşekkür etme, bu amcamın fikriydi. Senin değerli bir müşterimiz olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | لا تشكريني ، إنها فكرة عمي إنه يظن أنكِ أفضل زبونة لدينا |
müşterimiz olacak. Maxime söylemişti. | Open Subtitles | يجب إن نعتبرها كَ زبونة - مكسيم قال لي ذلك - |
Cumartesileri 6:00'da düzenli bir müşterisi oluyormuş. | Open Subtitles | حسناً، كان لديه زبونة مُنتظمة يوم السبت في الساعة السادسة. |
Öyle kaba bir Müşterin olduğu için ben üzgünüm. | Open Subtitles | من المؤسف أنك تعاملت مع زبونة فظة كتلك |
- Bu yüzden her müşteriye sanki yeni bir arkadaşmış gibi davran. | Open Subtitles | لذا، عليكِ أن تعاملي كل زبونة كما لو إنها صديقة جديدة. |
Büyücü değneğini yok ettirmek, Murphy ile aranı açmak, bir müşteriyi kaybetmek ve Hellion'ları deney köpekleri gibi kullanan birinin dikkatini çekmek oldu. | Open Subtitles | .. خسرت زبونة ولفت إنتباه شخص يحول الأشخاص لمخلوقات جحيم وكأنهم جرائه |
Annesini müvekkil olarak getirene kadar ortalarda görünmedi. | Open Subtitles | ولم يفتح معي الموضوع مرة اخرى حتى أحضرها كـ زبونة |
Ben bu gece müşteriyim. Yarın sabah dersim var. Ne yapıyorsunuz? | Open Subtitles | انا زبونة الليلة ماذا تفعل ؟ |
O iyi bir müşteriydi ve polisler geldiğinde, sıkılmasını istemedin. | Open Subtitles | لأنها كانت زبونة جيدة ولم تردها أن تُحرج عندما تأتي الشرطة |
Geçen alışverişe gittiğimizde bir müşteriyle karşılaştım. | Open Subtitles | ذهبت لمركز التسوق مؤخراً ورأيت زبونة وكاد أن ينكشف أمري |
Orada çalışan hemşirelerden biri sürekli müşterimdir. | Open Subtitles | أحد الممرضات هناك زبونة منتظمة |
- Lorne bahçede bir müşterisini görüyor. | Open Subtitles | ــ (لورين) لديه زبونة في الحديقة ــ أنها جيدة |
Sen müşterisin. Sevmek zorunda değilim. | Open Subtitles | انت زبونة ليس من المشترط ان احبك |
Çok sadık bir müşterimizdir. | Open Subtitles | إنها زبونة معتادة لدينا |