"زبوني" - Translation from Arabic to Turkish

    • müşterim
        
    • müvekkilim
        
    • müşterimi
        
    • müşterime
        
    • müşterimsin
        
    • müşterimin
        
    • müşterimle
        
    • müşterimdi
        
    • müşterilerimi
        
    • müşterimizsiniz
        
    • Müvekkilime
        
    • Müvekkilimin
        
    • müşterilerimin
        
    • Alıcım
        
    Üzgünüm ama müşterim arabayı bekliyor ve çok da iyi bahşiş veriyor. Open Subtitles أعتذر ولكن زبوني يتوقع السيارة له فقط و هو يُعطيني إكرامية جيدة
    Ve kapıyı sen açmayacaksın. müşterim geldi. Open Subtitles و عليكِ ألَا تقومي بفتح الباب، إنَه زبوني.
    müşterim bunu almaya geldi. Neredeyse çelloyu götürecekti. Open Subtitles لقد جاء زبوني ليأخذه و كاد أن يأخذ التشيللو بدلاً عنه.
    müvekkilim o motelde dostlarını ziyaret ediyordu. Open Subtitles هذه مجرد مزحة زبوني كان يزور بعض الأصدقاء في ذلك الفندق
    Sorun şu ki, Memur Bey, bu "perra" devamlı müşterimi çaldı. Open Subtitles المشكلة أيها الضابط أنّ هذه العاهرة سرقت زبوني
    müşterim onları kendi müşterisine sattı, o da Alman Ordusuna satmış. Open Subtitles زبوني باعه الى زبونه الذي باعه للجيش الالماني
    müşterim bunları bir müşterisine satmış, o da Alman Ordusuna! Open Subtitles زبوني باعه الى زبونه الذي باعه للجيش الالماني
    Ve ben müşterim nasıI savunacağımı hakkında sizden akıI sormam. Open Subtitles هو ربما ابنك ياسيد راين لكنه سيكون زبوني انا لم اطلب رخصتك لكيف انا اختار الدفاع عنه
    Sizin müşterim olduğunuzu düşünürler ve sizi rahatsız etmeye cesaret edemezler. Open Subtitles سيعتقدون أنك زبوني و لن يجؤوا على القيام بأشياء كهذه
    Bu işi bırakıyordum, fakat, o benim son müşterim, özellikle onun için geldim. Open Subtitles لقد كنت ساستقيل من هذا العمل ولكني جئت لأنه زبوني الأخير
    Ve açık ki; yarım milyon dolarlık fatura yapıp benim üzerime atan müşterim de öyle. Open Subtitles وأن من الواضح أن زبوني الذي يدين للكازينو بنصف مليون دولار وضعها على حسابي
    müşterim polisin herhangi bir şeyi atlamadığından emin olmak istiyor. Open Subtitles زبوني يريد أن يتأكد أن الشرطة لم تفوت شيء
    müvekkilim yeniden barışmayı düşünebilir. Open Subtitles حسناً، في هذه نقطة زبوني ما زال يسعى للمصالحة زبوني يستبعد ذالك
    müvekkilim işlemleri bazı meseleler sonuçlanana kadar ertelemek istiyor. Open Subtitles زبوني يسأل بأنك لا تبدأَ الإجراءات وانتظر لكي يرتب بعض شؤونه
    Vakit öldürüp, biricik sürekli müşterimi bekliyorum. Open Subtitles أنا بخير أشغل وقت فراغي وحسب منتظرة زبوني الوحيد
    Ve müşterime, en sevdiğim müşterime bu konuşmayı yaptığımı söylemedim. Open Subtitles وأنا لم أخبر زبوني زبوني المفضّل ... يريدالرجالالجددانااجري هذا الاتصال
    Tam olarak dört gündür randevu kızıyım ve sen benim üçüncü müşterimsin. Open Subtitles مر أربعة أيام على كوني بغي بالتليفون و أنت زبوني الثالث
    Belki satış iptali olabilir. müşterimin cebi oldukça derindir. Open Subtitles .ربما لم يباعوا زبوني لديه إمكانيات مالية كبيرة
    Gerzek asistanım sana en iyi müşterimle ilgili bir şey fakslamış. Open Subtitles إسمعي، اليوم نصف مساعد ذكائي أرسل فاكس إليك بخصوص زبوني المفضّل
    Bu bugünkü ikinci müşterimdi ve sen ikisini de mahvettin. Open Subtitles كانو زبوني الثاني لليوم,فقط ولقد جعلتيهم يذهبون
    Eğer sürekli müşterilerimi sorgulamana izin verirsem... öğrendiklerini ofisinin içinde tut..., toplumdan ve özellikle basından uzakta tut. Open Subtitles إذا سمحت لك بسؤال زبوني أي شي تعلمه يبقى داخل مكتبك بعيدا ًعن العامة و بالأخص الصحافة
    İtiraf etmeliyim ki siz, bunları giyme cesaretini gösteren ilk müşterimizsiniz. Open Subtitles عليّ أن أقول، أنكِ زبوني الأول الذي تشجع لأرتداء ذلك.
    Müvekkilime operasyonu için gerekli anestezi sağlanmamış. Open Subtitles زبوني لَمْ يُستلمْ تخديرَ صحيحَ أثناء إجرائِها.
    Onu tutmak için, fikrinizden... ve Müvekkilimin güzergâhından başka bir şey var mı? Open Subtitles عِنْدَكَ أيّ شئُ أكثر مِنْ رأيكَ ومخطّط رحلة زبوني لإحتِجازه على؟
    müşterilerimin söylediklerini dinlerim ve onların gelecek ekim sezonu için ne sorunları varsa bulup çözerim. Open Subtitles أنصت لما يقوله لي زبوني وفي النهاية سنجد حلاً من أجل موسم الزراعة القادم
    Alıcım anlaşmaya hazır. Şehirde şu an. Open Subtitles زبوني جاهز للتفاوض إنه في المدينة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more