"زجاجة النبيذ" - Translation from Arabic to Turkish

    • şarabı
        
    • şişe şarap
        
    • şarap şişesini
        
    • şişesi
        
    • şişesinden
        
    Kapıyı sen açtın. Chardonnay şarabı getirdiğim için teşekkür ettin. Open Subtitles قد فتحت الباب لي و شكرتني على جلب زجاجة النبيذ
    O şarabı açtırmadan önce tekrar düşünün. TED فكّر مرتين قبل أن تشرب زجاجة النبيذ تلك
    Neden bu şarabı açmıyorum, yeni evim şerefine içerdik. Open Subtitles لمَ لا أفتح زجاجة النبيذ هذه ونشرب نخباً لمنزلي الجديد؟
    Bir şişe şarap istediğinde, Güvenlik Bölümü'ne içine ölümcül miktarda olmayan radyoaktif izotop atmalarını söyledim. Open Subtitles عندما طلب زجاجة النبيذ وضعت بها جرعه غير مميته من النظائر المشعه
    Don, sana bir ay önce verdiğim şarap şişesini aldın mı? Open Subtitles هل حصلت على زجاجة النبيذ التي أرسلتها من شهر سابق ؟
    O zaman Max ve şarap şişesi arasında bir tercih yapmak zorunda kalırsın. Open Subtitles حسنا , حينها يجب أن تكوني قادرة على الإختيار بين ماكس و زجاجة النبيذ
    Jason'ın başındaki yarada bulduğumuzla aynı cam, bir şarap şişesinden. Open Subtitles ... نفس الزجاج الذي وجدناه قرب الجرح على رأس جيسون من زجاجة النبيذ
    Beni yaşıma uygun bir mağazaya alışverişe götürebilirsin ve sonra buraya gelip, aldığın o 28 dolarlık şarabı içebiliriz. Open Subtitles و من بعد نستطيع العودة و شرب زجاجة النبيذ تلك التي إشتريتِها بـ28 دولار
    Bir şişe şarabı alıp kenara koydunuz. Open Subtitles قمتِ بشراء زجاجة النبيذ تلكَ ومن ثمّ وضعتها جانباً
    Aile yadigarı şarabı Washington'a mı getirdin? Open Subtitles زجاجة النبيذ الخاصة بالعائلة، هل أحضرتها إلى العاصمة ؟
    - Hey, yemekten sonra takılırız ve belki bir şişe şarabı paylaşır mıyız? Open Subtitles حسناً، هل تريدي الخروج بعد العشاء؟ وربنا نتشارك زجاجة النبيذ تلك؟
    Herkesi tanıdığını düşünürken bir de fark ediyorsun ki elektrik departmanında yanında çalışan, porto şarabı gibi yüzüne yara izi olan bir kız varmış aslında. Open Subtitles عندما تظنين بأنكِ رأيت الجميع تبدأين بالملاحظه بأنه توجد فتاه بوحمه تشبه زجاجة النبيذ على وجهها
    Hava alsın diye şarabı da açtım. Open Subtitles وفتحت زجاجة النبيذ لكي تتنفّس.
    - Sonra gidip şarabı aldınız. Open Subtitles ومن ثمّ ذهبتِ وأسترجعتِ زجاجة النبيذ
    - slm - slm istediğim bir şişe şarabı alabildin mi? Open Subtitles مرحباً - مرحباً - هل أحضرت زجاجة النبيذ التي أردتها؟
    Oh. Büyük randevun için bir şişe şarap aldım. Open Subtitles لقد جلبت زجاجة النبيذ ...من أجل موعدك الغرامي
    Çünkü bir şişe şarap canlı bir şeydir. Open Subtitles لأن زجاجة النبيذ هي في الواقع حياة
    Geçen hafta birlikte bir şişe şarap içerken giydiğin pantolonun seni şişman gösterip göstermediğini sorduğunda... Open Subtitles الاسبوع الماضى كنا نتشارك زجاجة النبيذ لكنك كنتِ ترتدين هذا السروال الذى يجعلك... أترين ؟
    Bana öğrettiği tek şey, şarap şişesini dişlerimle açmak. Open Subtitles الشئ الوحيد الذى لم يعلمنى إياه كيف أفتح زجاجة النبيذ بأسنانى
    Ve düşündüm ki bu şarap şişesini alıp meteor yağmuruna bakmak istersin. Open Subtitles ولقد ظننت انك سوف تحب ان تأخذ زجاجة النبيذ هذة ونشاهد دش النيازك
    Bardak tutacağındaki şarap şişesini görünce senin olduğunu anladım. Open Subtitles أستطيع أن أقول كان لك من زجاجة النبيذ في حامل الكأس.
    Mantıklı. ilk olay yerinden alınmış olan çiçekler, şarap şişesi. Open Subtitles ذلك منطقي,الأزهار المفقودة من أول مسرح جريمة زجاجة النبيذ
    Ya da bir portakalı bir şarap şişesinden çıkartmak. Open Subtitles أو سحب برتقالة من زجاجة النبيذ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more