Tamamen masum Macintosh elmasını aldık, tüm elma hücrelerini ve DNA'yı yok ettik ve sonra insan hücresi yerleştirdik. Elma hücrelerini kaldırdığımızda kalan tek şey | TED | أخذنا تفاحة جهاز ماكنتوش خالية من العطب، وأزلنا كل خلايا التفاحة والحمض النووي ومن ثم زرعنا خلايا بشرية. |
Dalga geçiyorduk. Dinleme aletleri yerleştirdik. Yardımınız lazım. | Open Subtitles | نحن نعبث معكم، زرعنا أجهزة التنصت ونحتاج بعضاً من المساعدة، بلا مزاح |
Fakat diğer araştırmacılar ve biz çeşitli konular hakkında çok daha az rastlandık ve stresli sahte anılar da ektik. | TED | ولكن نحن وسائر المحققين قد زرعنا ذكريات غنية كاذبة من الأشياء التي كانت أكثر غرابة وأكثر إرهاقاً بكثير. |
Yeni Ağaç Bayramı geleneğimizde Sabrina'nın istediği gibi ağaç diktik. | Open Subtitles | في يوم الاشجار الخاص بنا زرعنا اشجار كما ارادت سابرينا |
Eğer ana gemiye bir virüs yerleştirirsek ona bağlı gemilerin işlevlerini durdururuz. | Open Subtitles | اذا زرعنا فيروسا في السفينة الأم ستنتقل العدوى الى السفن الصغيرة الأخرى |
Hatırlıyorum da, bunları bebeğimiz doğduğunda ekmiştik. | Open Subtitles | أذكر أننا زرعنا هذه الورود عند ولادة الطفل |
Yumurtayı naklettik ve her şey yolundaydı ama sonra birden kalp krizi geçirdi. | Open Subtitles | نحن زرعنا البويضة , كل شىء كان جيداً وبعدها دخلت فى ازمة قلبية |
Birlikte arka bahçesine bir ağaç dikmiştik. | Open Subtitles | ياله من حلم صغير .. نعم نحن في الحقيقة زرعنا شجرة سويا في الباحة الخلفية |
Bu masadaki herşeyi kendimiz yetiştirdik. | Open Subtitles | حسناً ، لقد زرعنا كل شىء تروه على المنضدة الأن |
Cesedi biz aldık, görev cetvelini değiştirip hastaneye hademenin ayrıldığını söyleyen sahte birini yerleştirdik. | Open Subtitles | أخذنا الجثة، وغيّرنا نوبة العمل, زرعنا شاهد مزيّف رأه يغادر المستشفي, |
Şehirdeki tünellere ve köprülere, amacımıza dikkatinizi çekmek için patlayıcılar yerleştirdik. | Open Subtitles | زرعنا شحنات متفجرة في الأنفاق والجسور حول المدينة |
Bir düzine özel kuvvetlerden askeri etrafına yerleştirdik. | Open Subtitles | زرعنا دزينة من جنود عمليات خاصّة حول مفترق الطرق |
Hadi ama! Geldik, gördük, bombayı yerleştirdik. | Open Subtitles | أوه هيا جئنا رأينا زرعنا القنبلة |
Bize para verdin. Bizde onla malı ektik. | Open Subtitles | لقد أعطيتنا المال ونحن زرعنا به هذ المحصول |
Tohumu ektik. Şimdi büyümesini bekleyelim. | Open Subtitles | لقد زرعنا الفكرة اعطها الوقت لتنمو |
Oraya bir de ağaç diktik. Peki. | Open Subtitles | ساعدوني في دفنها في الحديقة زرعنا شجره هناك حسنا |
Arka bahçeye portakal ağacı diktik. Parkta Marley'e sopa fırlattım. | Open Subtitles | زرعنا شجرة برتقال بالفناء لعبت مع "مارلى" رمى العصا |
Yani biz patlayıcıları etrafına yerleştirirsek... | Open Subtitles | إذا لو زرعنا المتفجرات من حوله.. |
eğer kazıkları yerleştirirsek ve tüm enerjimizi odaklayarak bunu kullanırsak Faraday kafesi oluşturururz, çocukları koruruz... | Open Subtitles | لذا إن زرعنا الأوتاد وثمّ استخدمناها لنُركّز طاقتَنا جميعاًعلىخَلق"قَفصفاراداي"،حامين الشباب... |
Tohumları oraya ekmiştik. | Open Subtitles | إنه حيث زرعنا بذور الأشجار |
Devam ettik ve depresyonlu hastalara elektrotları naklettik. | TED | فباشرنا بالعمل و زرعنا أقطاب كهربائية في مرضى الاكتئاب |
Maureen'le birlikte bu ağacı onun on beşinci doğum gününde dikmiştik. | Open Subtitles | زرعنا أنا و (مورين) هذه الشجرة في عيد ميلادها الخامس عشر |
Kumtaşı alıp domates yetiştirdik. | Open Subtitles | منذُ 6 سنوات. اشترينا حجر بني. و زرعنا حديقة طماطم. |
Ofise dinleme cihazı koyduk. Ama hâlâ hasta dosyalarına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لقد زرعنا أداة تنصّت في المكتب، لكن مالزنا بحاجة لملفّات المرضى |