"زلتي" - Translation from Arabic to Turkish

• Hâlâ
• Halen

15 yıl geçti, Hâlâ bu kadın hakkında bir şey öğrenmedin mi?
أنتي لا زلتي بعد 15 سنة, ألم تعرفي أي شيء عن الأمرأة؟

Yeri gelmişken, Bayan Pucci Hâlâ o konuştuğumuz güvenlik korumasını istiyor musun?
بالمناسبة سيدة بوتشي ما زلتي تحتاجين تلك المرافقة الامنية التي تحدثنا عنها

Bu sayede onunla Hâlâ aranda bir bağ olduğunu göreceksin.
لأنه بهذه الطريقة ستعلمين انكِ لا زلتي على اتصال بهم

Hâlâ kendini kasabanın en yaşlı ve zengin bekâr kızı olarak tanıtmaya mı çalışıyorsun,..
لا زلتي تكافحين لكي تُعرفي كأجمل وأغنى واكبر وصيفة في البلاد

İmkanın Halen varken git doktor ol.
إذهبي وكوني طبيبة أنت ما زلتي يمكنكي هذا

Aradan bin yıI geçti, Hâlâ ilk günkü kadar sinir bozucusun.
وما زلتي مستفزة ومضعفة للقوي كما كنتِ دائما

Biliyorsun Shari buraya hakkındaki kuşkularımı gidermen için geldim ama açıkça görüyorum ki, sen Hâlâ lisedeki aynı kaltaksın.
أتعرفين , يا شاري , لقد أتيت الي هنا لكي أتخلص من شكوكي و لكن من الواضح أني لا زلتي نفس الساقطه كما كنتي في الثانويه

Hey, deli abla, şu yap-boz Hâlâ sende mi?
مرحباً يا أختي ، هل ما زلتي تريدين لعب تركيب اللغز؟

3 yıl oldu ve Hâlâ bana bir gecelik ilişkiymişim gibi davranıyorsun!
ثلاث سنوات وما زلتي تعاملينني كشخص يقف في الليل

{\1c00FFFF}Hâlâ öylesin.
مليئة بالتساؤل و الرهبة ما زلتي تفعلين هذا و هو أيضاً

Ama sigorta formlarını kontrol ettim. Hâlâ evlisin.
ماعدا بأنّني دقّقت على تأمينك وأنت ما زلتي متزوّجة

Selam bebeğim. Hâlâ balayımız için kayağa gitmeyi düşünüyor musun?
أهلا عزيزتي أما زلتي تفكرين بالذهاب للتزلج في شهر العسل ؟

O zaman bana kin tutamayacaksın. Ama Hâlâ beni öldürmek istiyorsan bu taraftan gel!
ولكن إذا كنتي ما زلتي تريدين قتلي فتعالي خلفي إذا كنتي تجرؤين ، الموت ينتظركي

Tıpkı bir salak gibi davrandığım geçen gece için Hâlâ kızgın mısın?
الا زلتي غاضبة من أجل الليلة الماضية عندما كنت اتصرف بسخافة؟

13 yıl sonra geri döndüm, herkese beni affetmesi için yalvardım ve sen bana bunu Hâlâ söylemedin, öyle mi?
عدتُ بعد 13 عاما أتوسل للحصول على مغفرة الجميع وما زلتي لم تخبريني؟

Benim aşk hayatım yeter. Ben neden Hâlâ burada benimle olduğunu bilmek istiyorum.
اريد ان اعرف، لماذا ما زلتي هنا للآن معي

Hâlâ şu İranlı adamın adını söyleyebiliyor musun?
هل لا زلتي تستطيعين قول اسم ذلك الرجل الإيراني ؟

Hâlâ bunun sahte olduğunu mu düşünüyorsun?
ما زلتي لا تعتقدين بان هذا الأثناء حبهم حقيقي؟

O çizgiyi aştın ama Hâlâ inkar içindesin.
تجاوزتي ذلك الخط لكن لا زلتي في حالة إنكار

Bunun çocuk için en hayırlısı olduğuna Halen inanıyor musun?
ألا زلتي تعتقدين هذا المكان الآفضل لهذه الطفلة ؟

Bu yüzden benden kaçtın ve bu yüzden Halen daha kaçıyorsun.
لهذا رحلتي من عندي, ولهذا لا زلتي تُحاولين الهرب.