"زملاء" - Translation from Arabic to Turkish

    • arkadaşları
        
    • arkadaşı
        
    • arkadaşıyız
        
    • arkadaşlarım
        
    • arkadaşlarının
        
    • arkadaşlarından
        
    • meslektaşız
        
    • arkadaşlarıyla
        
    • arkadaş
        
    • arkadaşıydık
        
    • arkadaşlarına
        
    • arkadaşlarını
        
    • meslektaş
        
    • arkadaşlar
        
    • dost
        
    İş arkadaşları onu en son iki gün önce görmüş. Open Subtitles أخر مرة تمت رؤيته من قبل زملاء العمل منذ يومين
    Ben yeni şu ilanı Craigsliste koydum, oda arkadaşı arıyorum. Open Subtitles ولقد وضعت إعلاناً في الإنترنت أبحث فيه عن زملاء سكن
    Çok kibarız. Sanki soylu okulunda oda arkadaşıyız. Open Subtitles نحن مهذبين جدا, أشعر وكأننا زملاء غرفه فى مدرسه ساحره
    Ve böylece heryerden öğretmenlerim, sonra dostlarım, sınıf arkadaşlarım vardı. Bugün bir çoğu ile hala iyi arkadaşız. TED هكذا، كان هناك المعلمون ثم كان هناك أصدقائي. زملاء الصف من كل مكان. كثيرون منهم ما زالوا أصدقاء أعزاء حتي اليوم.
    Hücre arkadaşlarının birbirlerine bağlanmasını istemiyor. Open Subtitles لا يُريدُ أن يتعلَّقَ زملاء الغُرَف ببعضِهِم
    Yakın iş arkadaşlarından DNA örneği vermeleri istenmiş. Open Subtitles زملاء العمل الحاليين يُطلَب منهم عينات حمض نووي
    Biz meslektaşız. Open Subtitles لقد كنا زملاء في العمل لقد بدأنا من نفس المرحلة
    Bak, Tom, Kulübe gidip Freddie'nin bazı arkadaşlarıyla buluşmamız lazım. Open Subtitles اسمع يا توم , سنضطر للذهاب إلى نادي لنلتقي بعضاً من زملاء فريدي
    Peki iş arkadaşları ya da eski sevgilileriyle anlaşmazlık yaşadı mı? Open Subtitles حسنا هل عانى من مشاكل مع زملاء او خليلات سابقات ؟
    Evet, haklısın ve bütün kamp arkadaşları şehrin güneyinde yaşıyor. Open Subtitles أجل، انت محق، وكل زملاء الغرفة يعيشون في جنوب المدينة
    50 yaşında bir iş adamı artık iş yerinde iş arkadaşları yokmuş gibi hissettiğinden yakındı. TED رجل أعمال في الخمسين من عمره اشتكى لي أنه يحس أنه لم يعد لديه زملاء في العمل.
    Evet ama ben maaş almadığıma göre... - ...teknik açıdan iş arkadaşı değiliz. Open Subtitles أجل، لكن بما أنّه لا يتم دفع راتب لي، فإننا لسنا زملاء بالفعل.
    İsimleri yanyana ilişkilerine göre dizdiler. arkadaş, aile, iş arkadaşı TED يضع الأسماء بجانب بعض بناء على علاقتهم ببعض: أصدقاء أو عوائل أو زملاء.
    Yale'den pek çok siyahi arkadaşı da genç yaşta öldü. TED إذ أن العديد من زملاء كلايد السود من جامعة ييل فارقوا الحياة وهم في سن صغيرة أيضاً.
    Bizim aramızda birşey olmadı. Bunu sen de biliyorsun. Bizler iş arkadaşıyız; Open Subtitles . لا شئ يجرى بيننا . نحن زملاء عمل و أصدقاء .
    Annenin terapisti değilim. Ara sıra ona kolaylık olsun diye reçete yazıyorum ama biz iş arkadaşıyız. Open Subtitles أنا لست معالِج والدتك , أنا أكتب لها الروشتات أحياناً , للراحه , لكن , آممم , نحن زملاء.
    Şimdiden iki kocadan nafaka alan sınıf arkadaşlarım olduğunu biliyor musunuz? Open Subtitles هل تدرك أن لدي زملاء الحصول على النفقة من اثنين من الأزواج السابقين؟
    Sınıf arkadaşlarının olmasını, yeni şeyler öğrenmeyi okulun sıcacık yemeklerinden yemeyi ister misin? Open Subtitles أتريدين أن يكون لديكِ . . زملاء ، وتتعلمين أشياء ـ و يكون لديك وجبة مدرسية لذيذة؟
    Dünden beri takım arkadaşlarından ya da ailesinden onu gören olmamış. Open Subtitles لا أحد من زملاء الفريق أو عائلته رأته منذ الأمس
    Yani, sadece meslektaşız, unuttun mu? Open Subtitles أعني ,نحن فقط مجرد زملاء,أتتذكر؟
    Bak, Tom, Kulübe gidip Freddie'nin bazı arkadaşlarıyla buluşmamız lazım. Open Subtitles اسمع يا توم , سنضطر للذهاب إلى نادي لنلتقي بعضاً من زملاء فريدي
    Her yıl bir kaç arkadaş seçiyoruz ve onların belediyelerle birlikte çalışmasını sağlıyoruz. TED نختار بضعة زملاء كل سنة ونجعلهم يشتغلون في الحكومات المدنية.
    Babam öldükten sonra yetimhanede oda arkadaşıydık. Open Subtitles كنا زملاء حجرة في البيت الذي بُني بعد وفاة أبي
    Amcamın kabine arkadaşlarına, benimle ilgili herkese, utanç getirdim. Open Subtitles فكرتُ بعمي، زملاء وزارته الخزي الذي سأجلبه لهم لنفسي إرتباط كل شخص بي
    Askeri inzibatlara takım arkadaşlarını tutuklamasını söyle. Hepsi işin içinde. Open Subtitles إجعل النائب المهني يعتقل زملاء الفصيلة كلهم متورطون في هذا
    Yani, farklı bir hayatta meslektaş olabilirdik. Open Subtitles كما تعلم، في حياة أخرى، يمكننا أن نكون زملاء
    Hayatım boyunca, bu türden deneyimler yaşayan kadınlar, arkadaşlar ve iş arkadaşları gördüm ve bunlar ile ilgili nadir olarak konuşuyorlardı. TED لذلك خلال حياتي، رأيت نساء أُسر و أصدقاء و زملاء يعيشون مثل هذه التجارب و نادرًا ما يتكلمون عنها.
    Elbette yok. Sadece şu 40 bin dolardan söz etmeye başla ve tekrar dost olalım. Open Subtitles بالتأكيد لا، انت فقط تظهرى بال40 الف ونحن نعود زملاء مجددآ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more