"زمنٍ" - Translation from Arabic to Turkish

    • uzun zaman
        
    • zamanlar
        
    • zamandır
        
    • çok uzun
        
    • zaman önce
        
    Bilseydim, uzun zaman önce bu işe bir nokta koyardım. Open Subtitles لو كنتُ أعلم لكنتُ وضعتُ حدّاً لذلك منذ زمنٍ بعيد
    Buna benzer birşeyi uzun zaman önce kullanmalıydık. Open Subtitles كان من الممكن أن نستفيد من شيء مثل هذا منذ زمنٍ طويل
    Çünkü insanlık bu şehri uzun zaman önce terketti. Open Subtitles لكن الشَفَقَة هجرت .هذه المدينة منذو زمنٍ بعيد
    Bir zamanlar herkes tarafından saygı duyulurduk ama o günler çok geride kaldı. Open Subtitles في زمنٍ ما كُنّا نُوقَّر من قِبل الجميع... ولكن تلك الأيّام قد ولّت.
    Belki o zamanlar öyleydi ama bu uzun zaman önceydi. Open Subtitles حسناً، ربّما بين الفينة والأخرى، لكن كان ذلك مُنذ زمنٍ طويل.
    Yine de uzun zamandır onu bu kadar mutlu görmüyorum. Open Subtitles على أية حال, لم تبدُ عليه السعادة منذ زمنٍ طويل.
    Küf kokuyorsa kusura bakmayın. - çok uzun zamandır burada kimse yoktu. Open Subtitles آسفة ، إنـّه مُتعفن نوعاً ما، لمّ يستخدمه أحد مُنذ زمنٍ بعيد.
    Çok uzun zaman önce, birilerinin yaşadığı acının, zararsız etkisi yerine, bir şeylerin gerçekten buraya gelmesi, yani günümüze. Open Subtitles بأنّه ليست مجرد سِّمة غير مؤذية من بؤس شخص ما منذ زمنٍ بعيد. ولكن شيئاً، يمكن أن يأتي مباشرة إلى هنا
    uzun zaman önce, daha ben doğmadan, eski lisedeki çocukların birkaçı kayboldu, büyükannenin tanıdığı çocuklar. Open Subtitles منذ زمنٍ طويل قبل أن أُولَد بعض الأطفال اختفوا من المَدرسة الثانويه القديمه أطفال كانت تعرفهم جدتك
    uzun zaman önce, nihayet pes ettiğinde bana onu yakmamı söyledi. Open Subtitles .... منذ زمنٍ بعيد , حين استسلم أخيراً أمرني بأن أحرقها
    Çok uzun zaman önce bir ağaç ve bu ağaca düşkün bir genç varmış. Open Subtitles .. منذ زمنٍ طويل كانت هناك شجرة و كان هناك شابٌّ أحبَّ تلك الشجرة
    Eski bir geçişe benziyor, uzun zaman kullanılmamış. Open Subtitles يبدو وكأنه ممرّ قديم قد بني منذ زمنٍ طويل
    uzun zaman önce çok da uzun değil bir kirpi varmış ismi de.. Open Subtitles ..منذ زمنٍ بعيد ..ليس ببعيدٍ جداً ..كان هنالك قنفذ
    - Çok uzun zaman önceydi, ama kinler asla ölmez. Open Subtitles لقد كان منذ زمنٍ بعيد لكنّ، بعض الأحقاد لا تموت أبداً
    çok uzun zamanlar önce etrafta yürüyen büyük canlılar varmış. Open Subtitles المخلوقات الكبيرة التي كانت تمشي منذُ زمنٍ بعيد
    O zamanlar, ilk dinozorun keşfinden kırk yıl önce uzak geçmişte, binlerce canlının yaşayabileceğini ve ortaya çıkabileceğini hiç kimse düşünememişti. Open Subtitles حينها ، كان هذا قبل 40 سنة مِن قبل أول اِكتشافٍ للديناصور لا أحد كان يعتقد أنه الآلاف من الأنواع ربما عاشت و اِختفت في زمنٍ مضى
    Bir zamanlar atalarımın mühürlediği iblis. Open Subtitles إنه الشيطان الذي ختمه جدي منذ زمنٍ بعيد
    İnsan olduğum zamanlar çok eskidendi. Open Subtitles حياتي كإنسان كانت قبل زمنٍ طويل
    * Bir hayal kurdum, bir zamanlar * Open Subtitles * لقد حلمت حلماً * * في زمنٍ قد خلى *
    Sanırım uzun zamandır ilk kez gerçekten geleceği iple çekiyor. Open Subtitles أعتقد بأنّه يتطلّع إلى المستقبل لأوّل مرّةٍ منذ زمنٍ بعيد
    çok uzun zamandır, ilk kez gerçekten iyi hissediyorduk. Open Subtitles كانت المرة الأولى منذ زمنٍ التي شعرنا فيها جميعاً بالسرور
    Çok çok zaman önce, gerçek yaşımda... olmak istediğimi keşfettim ve dimağımı dinç tutmaya çalışıyorum. Open Subtitles لقد اكتشفت منذ زمنٍ بعيد أنني أريد أن أكون بعمري الحقيقي وأحاول الإبقاء على عقلي شاباً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more