"زهيدة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ucuz
        
    • para döner
        
    • düşük
        
    • dandik
        
    Öyle yaptım çünkü cenaze evindeki adam daha ucuz olacağını söyledi. Open Subtitles قعلت ذلك لأن الرجل في مكتب الجنازة قال بانها زهيدة الثمن
    Radar ve lazer gibi hassas algılayıcılardan çok ucuz, normal algılayıcılara geçiş yapıyoruz. TED حيث نتحول من أجهزة الاستشعار الدقيقة مثل الرادارات والليزر إلى أجهزة استشعار زهيدة يمكن شراؤها
    Karşılığında daha küçük bankalar harcamayı arttırmak için borcu etkin olarak ''daha ucuz'' hâle getirerek faiz oranını düşürebilir. TED يمكن لصغار المقرضين، بدورهم، خفض أسعار الفائدة، لتدعم الإنفاق جراء انتعاشها من استدانة زهيدة الكلفة.
    Watts'larda dolandıracağız. Orada çok para döner. Open Subtitles سنذهب لنحتال في "واتس" انهم يلعبون بقوة هناك وبفوائد زهيدة
    Biz ayrıca düşük maliyetli su arıtma sistemlerini de araştırıyoruz. TED نحن ايضا نبحث عن اجهزة زهيدة لمعالجة المياه.
    Ama karımın çocuklarımı ihmal etmemesini ve o dandik madende çalışmaya mecbur bırakmamasını umuyorum ve bunun için dua ediyorum. Open Subtitles ولكني آمل ألا تهملهم وتجبرهم على العمل بأجور زهيدة.
    Yerleşim yerlerinde evler ucuz, fakat sağlam değil. TED تلك المنازل التي بالمستوطنات زهيدة الثمن ولكنها ليست متينة
    Ben çok ucuz bir adamın yanında çalışıyorum. Open Subtitles أنا أعمل لدى رجل يؤدي أعمالا بأسعار زهيدة
    Evet, ya da aptal bir şapka takıp çocuklara taşeronluğun yıl başında daha ucuz oyuncaklar anlamına gelebileceğini söyleyebilirsiniz. Open Subtitles أجل أو يمكنك اعتمار قبعة سخيفة، واخبار الأطفال بأن توظيف أجانب بأجور زهيدة يعني شراء اللعب بأسعار منخفضة
    Lisanslı, vergiye tabi, dakik, ve çok da ucuz. Open Subtitles إنه مجاز للعمل، ومؤمن صحياً، وحريص جداً وأجرة عمله زهيدة
    Hem ucuz giyip hem de stil sahibi olabilirsin. Open Subtitles حسناً . يمكنك ارتداء ملابس زهيدة مع الحفاظ على تأنقك
    - Kimyasal bileşimler sayesinde bunu hızlı ve ucuz bir şekilde yapabilirsiniz. Open Subtitles التركيبات الكميائة تعني أنه يمكنك فعلها بسرعة وتكاليف زهيدة
    Ülkemizde her keseye uygun şahsi ulaşımın eksikliğinin düşük gelirli ailelere olabildiğince ucuz yollu, verimli, güvenilir ve garantili yeni araç almalarına imkan sağlamakla çözülebileceğini düşünüyorum; aksi halde bu aileler asla ulaşım imkanına sahip olamayacaklar. TED اريد ان اعالج نقص المركبات الشخصية المعقولة الاسعار في هذا البلد بجعلها متاحة باسعار زهيدة للعائلات ذات الدخل المنخفض ليحصلوا على سيارات كفؤة موثوقة مضمونة جديدة لم يكونو ليحصلوا عليها بطريقة اخرى
    Viyana'dan kalkan ucuz bir uçak buldum. Open Subtitles وجئت في رحلة زهيدة الثمن من فيينا
    İlaç almadım. Bu sadece ucuz bir gülüş. Open Subtitles لن أسحبه معى انها مجرد نكتة زهيدة
    Genelde çantamdan daha ucuz olan araçlara binmediğimi söyledim. Open Subtitles أخبرته أني لا أركب سيارةً زهيدة الثمن
    gerçekten çok kolayca ve çok ucuz olarak ihtiyacımız olan materyali çok az bir biyolojik populasyondan sağlayacağız fakat nanoteknoloji ve kişisel fabrikalar belkide en sonunda lafı bile edilemeyecek temel gereklilik olabilir bu servete ihtiyacımız olmayacağı anlamına gelmiyor? Open Subtitles وبالفعل، بسهولة شديدة وبتكلفة زهيدة جدا يمكننا تلبية الحاجات المادية لأي زيادة سكانية حيوية ولكن مع تقنية النانو وآلة صناعة الشخصية
    Kolay ve güvenli - ucuz olduğunu söyledim mi? Open Subtitles - و هي بسيطة و آمِنة - ألم أقل أنّها زهيدة الثمن؟
    Watts'larda dolandıracağız. Orada çok para döner. Open Subtitles سنذهب لنحتال في "واتس" انهم يلعبون بقوة هناك وبفوائد زهيدة
    Üreticilerinizin ve dağıtımcılarınızın tümüne düşük maliyetli sigorta düşük faizli başlangıç kredisi, para aklama hizmetleri sunuyoruz. Open Subtitles إننا نوفر تأميناً بأقل النفقات، وقروضاً بفوائد زهيدة للغاية. وخدمة غسيل الأموال لكل منتجيكم وموزعيكم.
    Amy Smith: Üzerinde çalıştığımız diğer birkaç konu da düşük maliyetli su kalitesi testi yapmaya yönelik, böylece topluluklar kendi su sistemlerini kurabilecekler, ne zaman çalıştığını ne zaman arıtacaklarını bilecekler vb... TED ايمي سميث: بعض الاشياء الاخرى التي نعمل عليها هي البحث عن طرق زهيدة لاختبارات حول جودة المياه, حيث تمكن المجتمعات من صيانة انظمة المياه لديها, ليعلموا متى تعمل, ومتى عليهم صيانتها, الى اخره.
    Biliyor musun Bob, bayideyken oradaki elemanlar 400 dolar karşılığında bana dandik bir Vista Cruiser önerdiler. Open Subtitles وكما تعلم، لقد قام عملاء الوكالة السَّفلة بعرض 400 دولار زهيدة كمقايضة لسيارتي" الفيستاكروزر"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more