"زوجتَي" - Translation from Arabic to Turkish

• Karımı
• karım
• Karıma
• eşim
• Eşimi
• Karımın

Louisiana Eyalet Polisi. Karımı Narai Otelinden arayıp görevde olduğumu söyleyin.
انت كلمت زوجتَي في فندقِ ناراي واخبرُتها بأَنني في مهمة.

Benim Karımı Frasier'ınkine tercih ettiğini bilmiyordum baba.
أنا ما كَانَ عِنْدي فكرةُ فضّلتَ زوجتَي إلى فرايزر.

Ormandayken benim karım olduğunu sanıyordum.
إعتقدتُ بأنّك سَتصْبَحُين زوجتَي في الغابةِ هي ما تبقت لي من العالم

Artık karım değil, yani o iş bitti.
إنها لَيستْ زوجتَي الآن لذا هناك نهاية للحكاية

Bunu Karıma danışabilir miyim?
هَلْ يُمْكِنُ أَنْ أَسْألَ زوجتَي حول هذه؟

Şayet, eşim senin gibi görünseydi, ...daha fazla para harcardım.
لو أن زوجتَي بَدتْ مثلك، لَرُبَّمَا صَرفتُ بضعة دولارات أكثر.

Eşimi sadece bir kaç aydır tanıyordum.
عَرفت زوجتَي فقط لشهرين قَبلَ زواجنَا، اذاً هذة القصة الخلفية.

Patricia'yı aradım ve Karımın hasta olduğunu söyledim.
انا كلمت باتريسيا و أخبرتها بان زوجتَي كَانتْ مريضةَ

Hem güvenime, hem de dostluğuma ihanet ettin. Ve Karımı baştan çıkardın.
خُنتَ ثقتَي وي الصداقة وأنت أغويتَ زوجتَي.

İşler tıkırında, Karımı seviyorum, o da beni seviyor.
العمل يَزدهرُ، أَحبُّ زوجتَي وهي تَحبَّني.

Karımı her gün o işe göndereceğimi mi sandınız?
أتَعتقدُ بأنّني سَأَتْركُ زوجتَي تعمل كل يوم لسرقة الحكومة؟

Sen benim Karımı dul ve çocuklarımı da yetim bıraktın ve dünyada belirsiz bir şekilde yürüyen YAŞAYAN BİR ÖLÜ olduğumu anladım ta ki kurtların soyu tükenip lanet kalkana kadar.
تَركتَ زوجتَي أرملة وأطفالي يتامى وأنا أَفْهمُ بأنني سَأَمشّي الأرضَ في حالة من عدم اليقين، أحد الموتي الاحياء حتي يقطع خط الدم للذئب قَطعتْ و ترفع اللعنة

Ve karım da bu yüzden bana cephe almışa benziyor.
وتَبْدو زوجتَي أَنْ يَكُونَ عِنْدَها إلتفتَ عليني بسببه.

Evliydim ama karım Trudy arabasına konulan bir bomba yüzünden öldü.
أنا تُزوّجتُ، لكن زوجتَي ترودي قُتِلتْ مِن قِبل a سيارة مفخَّخة.

karım gelmeden uyumuş oluyorum.
أَنا نائمُ قَبْلَ أَنْ زوجتَي تَجيءُ فيها.

Benim karım olduğundan pek de emin değilim.
لَستُ كليَّاً مُتَأَكِّدَة بأَنْك زوجتَي.

Karıma ya da aileme yaklaşırsan seni öldürürüm.
إذهبْ قرب زوجتَي أَو عائلتَي، وأنا سَأَقْتلُك.

Karıma tecavüz eden adamı gebertirsem hapse girmem.
لَنْ أَسْجنَ لقتل رجلِ إغتصبَ زوجتَي.

Geç kalacağımı Karıma söyle!
أخبرْي زوجتَي بانني سأتاخر

General Lindford'a, Ulusal Havacılık Derneği'ne ve en önemlisi de, eşim Sally'e teşekkür etmek istiyorum.
أنا أوَدُّ أَنْ أَشْكرَ الجنرالَ لندفورد والجمعية الطيرانية الوطنية، والاهم أوَدُّ أَنْ أَشْكرَ زوجتَي سالي.

Hepiniz eşim Karen'ı biliyorsunuz.
أنتم جميعاً تَعْرفونَ زوجتَي كارين.

Seni şerefsiz, Eşimi öldürdün!
أنت إبن العاهرة، قَتلتَ زوجتَي!

Karımın kolu tutulmadan onları durdurmalıyız.
يَجِبُ أَنْ نَوقّفَهم قَبْلَ أَنْ تَحضر زوجتَي مضرب التنسِ.