"زوجها كان" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kocası
        
    • kocasının
        
    Kocası bahriyeli olduğun için hâlâ her şeyi düzgün istiyor. Open Subtitles زوجها كان في البحرية،ولا تزال تحب كل شيء بأحسن حالاته
    Söylemeliyim ki Kocası başından itibaren onu destekledi. TED يجب ذكر أن زوجها كان داعما لها من البداية
    Bizi ziyaret eden dindar bir bayan. Kocası ordudaydı. Open Subtitles امرأة متدينة اعتادت أن تزورنا، زوجها كان في الجيش
    kocasının hobisinin otoriter kadınla kırbaç saklamaca oynamak olduğunu düşünüyordu. Open Subtitles إعتقدت أن زوجها كان يلعب إخفاء السوط مع معالجته للسيطره
    kocasının hobisinin otoriter kadınla kırbaç saklamaca oynamak olduğunu düşünüyordu. Open Subtitles إعتقدت أن زوجها كان يلعب إخفاء السوط مع معالجته للسيطره
    Buraları terk edip onu rahat bırakmam şartıyla, Kocası uyuduktan sonra cesaretini toparlayabileceğini ve benimle arka pencereden konuşacağını söylemişti. Open Subtitles قالت بأنها ستنزل عندما زوجها كان نائم وتتكلم معي من خلال النافذة إذا كنتُ سـأسافر وأتركها بسلام
    Elizabeth'in Kocası umutsuzca bir tedavi bulmaya çalıştı. Şatonun doktoru, Kont'a eski bir putperest efsanesi anlattı. Open Subtitles زوجها كان يريد إيجاد علاج أخبره به الأطباء لطقس وثني
    Kocası delinin teki. Adam kamyon şoförü. Open Subtitles أصبحت غريبة الأطوار بسبب زوجها كان سائق شاحنة
    Onun Kocası Cava Park'taki şovda osuruyor Open Subtitles زوجها كان الضفدع. ضَرطَ في معرضِ متنزهِ الكهفَ.
    Kocası, öyle alçak bir adamdıki ki... Birkaç kadınla birden aldatıyordu onu. Open Subtitles زوجها كان حقيرًا، يعبث مع عدة نساء آخريات
    Polise gitmeyecek Onun Kocası düzüşüyordu. Open Subtitles تريد أن تتعامل مع الموقف لذلك لن تخبر الشرطة أن زوجها كان
    Şey, Kocası onu dövüyordu, çünkü ondan ayrılmak istiyordu. Open Subtitles زوجها كان يضربها، لأنها كانت تريد ان تهجره
    Kocası yiye yiye obez olmuş, bir sürü yağ çıkarmak zorunda kaldık. Open Subtitles زوجها كان بديناً وعمليته خطرة شفط الدهون أخذ أسبوعاً
    Ve sen de masum bir kadın ve çocuğunu, Kocası bir hain diye öldüreceğimi düşündün. Open Subtitles إذاً، أتعتقد بأنّني سأتخلّص من امرأة بريئة وطفلتها فقط لأنّ زوجها كان خائناً؟
    Kocası ölüyordu, onu kurtarmak için her şeyi yapmış. Open Subtitles زوجها كان يموت . كانت ستفعل أي شئ لإنقاذه
    Kocası onu aldatıyordu o gün kavga ettiklerine dair, kanıtlar var. Open Subtitles زوجها كان يخونها- هناك شهود بوقوع- مشاجره بينهما فى يوم اختفائها
    Kocası çok öfkelendi çünkü kendisi altı aydır şehir dışındaydı ama bu idolün suçu değil. Open Subtitles زوجها كان مستاءاً لأنة كان خارج المدينة لستة أشهر لكن هذة ليست غلطة المعبود
    Bir kadın kocasının geç saatlere kadar çalıştığını ama eve gelmediğini söyledi. Open Subtitles إمرأة جائت ، وقالت بأن زوجها كان يعمل بالليل ولم يأتي للمنزل
    kocasının bir vatan haini olduğunu söyleyerek onu incitmemeliydim, fakat 30 yıllık nefretim bir anda boşalıverdi. Open Subtitles وجب عليّ إخبارها أن زوجها كان خائناً ولكني أفرغت ما بداخلي
    kocasının garajda içerken, birden yere yığıldığını söylemiş. Open Subtitles أجل قالت أن زوجها كان في الورشة يشرب ثم وقع
    Hala kocasının ilişkisini bilmediğini mi düşünüyorsun? Open Subtitles لا زلت تشـعرين انها لم تكن تعلم ان زوجها كان على علاقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more