Kulübe için çok üzgünüm, fakat Kocam kendini çok iyi hissetmiyordu. | Open Subtitles | أنا آسفة جداً بخصوص الحجرة، لكن زوجي لم يكن بحال جيد |
Kocam, Paris'te hiç arkadaşınız olmadığını söyledi fakat bu imkansız, yavrum | Open Subtitles | قال زوجي لم يكن لديك أصدقاء في باريس ولكن هذا هو المستحيل، الطفل |
Kocam bir yıldır çalışmıyor. | Open Subtitles | لكن زوجي لم يعمل منذ ما يقرب من العام وأحتاج مالاً |
Kocamın beklenmedik bir işi çıktı da. | Open Subtitles | زوجي لم يتمكن من القدوم في الموعد بسبب بعض الأمور الغير متوقعة |
Aşık olduğum için, söylemeye utanıyorum ama Kocamın nasıl genç kaldığını öğrendiğimde bunu görmezden geldim. | Open Subtitles | لذا بسبب الحب، وأخجل بقولي هذا، عندما اكتشفت أن زوجي لم يتقدم به العمر ومازال قوياً اخترت تجاهل هذا |
Ama kocamla tanıştığım zaman turnelere gitmemden ve onu yalnız bırakmamdan hoşlanmadı. | Open Subtitles | لكن عندما التقيت زوجي لم يرغب ان اذهب بعيداً بجولات واتركه وحيداً |
Kocam bir yıldır çalışmıyor. Paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | لكن زوجي لم يعمل منذ ما يقرب من العام وأحتاج مالاً |
Kocam ayinlerinize gitmediği için biraz endişeliyim. | Open Subtitles | أنا فقط قلقة لأن زوجي لم يحضر لكنيستك مؤخراً |
Konuşmak istediğiniz buysa eğer Kocam karınızla bir şeye başlamaya çalışmıyordu. | Open Subtitles | زوجي لم يحاول بدء شئ ما مع زوجتك, اذا كان هذا ماتريد الوصول له. |
Kocam hayatında bir gün uyuşturucu satmadı ama senin oğlun yapmadığı bir şey yüzünden onu 10 yıllığına hapse attı. | Open Subtitles | زوجي لم يقم حتى بمجرد بيع عقار مخدر واحد في حياته وابنك قام بوضعه في السجن لعشر سنوات مقابل شئ لم يفعله |
Öyle. Kocam havaalanında mesajlarını kontrol etmeseydi uçakta olacaktık. Balayımda olmam gerekiyor. | Open Subtitles | إنها كذلك، زوجي لم يقم بتفقّد رسائله في المطار، لقد كنا على متن طائرة، ومن المفترض بأن أقضي شهر العسل |
Şey, ilk olarak, Kocam beni asla incitmezdi. | Open Subtitles | حسنــا، من أجــل شيء واحد فقـط، زوجي لم يكن ليؤذيني. |
Kocam öldükten sonra tekrar evlenmeyi hiç düşünmedim. | Open Subtitles | بعد موت زوجي لم أعد أشعر بالرّغبة في الزّواج ثانيةً |
Kocam tüm gece eve gelmediği için merakımdan ölüp bitiyorumdur. | Open Subtitles | من الواضح أني قلقة طوال الليل لان زوجي لم يعد للبيت |
Gerçi Kocam klozetin kaldırmayı hep unutur. | Open Subtitles | ومع ذلك، فلا بد أن أعترف بكون زوجي لم يسبق وأن تذكر وضع مقعد المرحاض للأسفل |
Kocam bu işi kabul etmemi istemediği için bana bundan bahsetmedi. | Open Subtitles | والسبب الوحيد ان زوجي لم يخبرني لانه لا يريد حصولي على الوظيفة. |
Kocam kimyasal silah kullanmadı. | Open Subtitles | زوجي لم يأمر بأي هجوم بالأسلحة الكيماوية |
Üzgünüm ama, Kocamın bir öğretmenden daha değerli olmadığını söyleyeceğimi mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | متأسفة، لكنني هل من المفترض أن اقف هنا وأقول أن زوجي لم يكن يستحق أكثر من مدرس؟ |
Yalnızca acımı dindirmekle kalmayıp, Kocamın boş yere ölmediğini anlamama yardımcı olan bir kişiyle, huzur verici bir konuşma yapma fırsatı buldum. | Open Subtitles | كانت لي محادثة هادئة مع شخص لم يخفف معاناتى فحسب ، ولكن ساعدني على فهم أن ... زوجي لم يمت عبثا |
Ben noktada, Doktor Cayle doğru alırsınız, Kocamın ölümü kolay olmamıştır, Evet eminim, | Open Subtitles | وفاة زوجي لم يكن سهلاً علي - أنا متأكد من هذا - |
Kocamın cinayet gecesi eve gelmediğine şahitlik edeceğim. | Open Subtitles | سأشهد بأن زوجي لم يأت للمنزل ليلة القتل |
Seni kocamla sevişirken bastığımda neyi yapmadığıma pişmanım, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين مالّذي ندمتُ عليه حقًّا؟ عندما دخلتُ عليك وأنتِ تضاجعين زوجي لم أقتلع رأسك الصغير من مكانه |