Komik bir şey kaçırmayacaksınız. Sadece burada oturup bu yetişkin gazetesini okuyacağım. | Open Subtitles | لن يفوتكم شيء مسلي سأجلس هنا واقرأ الصحيفة فحسب |
Tamam önemli değil. Zaten biraz yorgunum. burada oturup, bir şeyler boyayacağım. | Open Subtitles | لا بأس ، أنا متعب على أي حال سأجلس هنا وألوّن |
Siz bunu sorarken,sadece bir iyilik, burada oturup bu güzel tiramisunun keyfini çıkaracağım. | Open Subtitles | بينما تطلب مني هذه الخدمة الوحيدة سأجلس هنا وأستمتع بطعامي |
burada oturacağım, böylece içeri girdiğinde en iyi tarafımdan görecek. | Open Subtitles | سأجلس هنا كي يراني في أفضل وضع حينما يدخل |
Seninle oturayım. Bugünlerde en iyi yaptığım şey. | Open Subtitles | سأجلس هنا معك، هذا شيء أبرع فيه هذه الأيام |
Ben Buraya oturacağım ve bu arkadaşın gibi görünen insanlarla sohbet edeceğim. | Open Subtitles | ... سأجلس هنا و ... أتحدث مع... الأشخاص من نوع الأصدقاء ... |
Hayır. Sanırım burada kalıp ders çalışacağım. Organize olmalıyım. | Open Subtitles | لا، أعتقد أني سأجلس هنا وأذاكر وأرتب بعض الأمور |
Madem şaka: Ben de nöbetime kadar burada otururum. | Open Subtitles | ها هي مزحة مضحكة سأجلس هنا حتى تحين نوبتي |
Başka koşullar altında, burada oturup yemek yemeni izlemezdim. | Open Subtitles | فى أى وضع آخر ، هل كنت سأجلس هنا لأراك تتناول طعامك ؟ |
Ben sadece burada oturup her hareketini izleyeceğim. | Open Subtitles | أستمر. سأجلس هنا و أشاهد كل حركة تقوم بفعلها |
burada oturup doğumu düşünürsem gece yarısına kadar dayanamam. | Open Subtitles | أعني أنني لا أعتقد أنني سأصمد حتى منتصف الليل إذا كنت سأجلس هنا وأفكر بذلك وحسب |
burada oturup snooker açığımı giderip televizyon izleyeceğim. | Open Subtitles | فقط سأجلس هنا وأتحسّن وألعب السنوكر وأشاهد قصصي |
burada oturup yemek, Espresso, crutidés teklif etmeye devam edeceğim. | Open Subtitles | سأجلس هنا وأعرض عليك الكثير من الوجبات وقهوه ومقبلات |
burada oturup gerçeğin beni serbest bırakmasını bekleyeceğim. | Open Subtitles | أنا فقط سأجلس هنا و انتظر للحقيقة لكي تحررني. |
Sözcükleri kullanana kadar burada oturacağım. | Open Subtitles | انا سأجلس هنا الى ان تبداء بأستخدام الكلمات |
Bak başka kimse canımı sıkamasın diye burada oturacağım, uyar mı? Benimle konuşuyor gibi yap yeter. | Open Subtitles | مرحباً أسمع ، سأجلس هنا حتي لا يزعجني أحد ، تظاهر أنك تتحدث معي ، فحسب؟ |
Vay, bu beni tüketti, bu yüzden bir süre burada oturacağım, ve sessiz olacağım. | Open Subtitles | إنّ هذا طاقة كبيرة بالنّسبة لي، لذلك، سأجلس هنا فحسب للحظة، وأكون هادئة |
Seninle oturayım. Bugünlerde en iyi yaptığım şey. | Open Subtitles | سأجلس هنا معك، هذا شيء أبرع فيه هذه الأيام |
Seninle oturayım. Bugünlerde en iyi yaptığım şey. | Open Subtitles | سأجلس هنا معك، هذا شيء أبرع فيه هذه الأيام |
Buraya oturacağım. | Open Subtitles | ،لا تضعوني على تلك النقالة انا سأجلس هنا |
Buraya oturacağım ve buranın kendilerinin buraya layık olmadıklarını düşünen bütün köpeklere ait olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | لذا سأجلس هنا و أفسح المكان لكل الكلاب الذين يظنون انه ليس لديهم الحق بالتواجد هنا |
Ben burada kalıp her şeyi filme alacağım. | Open Subtitles | لا أحد سيبحث عنى حسناً ؟ ؟ إننى سأجلس هنا سأضع كل شئ على شريط الفيديو |
Şaka yapmak istiyorsan, istediğin buysa, burada otururum ve benle istediğin gibi dalga geçersin. | Open Subtitles | أعني،إذاتريديالقاءالنُكات، لو ذلك هو ماتريدي فعله، حينها أنا سأجلس هنا بسرور وأنت يُمكنك أن تستهزئ مني |