Seninle birlikte şarkı yazmayı çok isterim. Akşam görüşür müyüz? | Open Subtitles | حسناً، سأحب أن أكتب أغنية معك لنتكلم بهذا الشأن الليلة؟ |
Bu konuda konuşmayı çok isterim, ellerinizi görmeyi daha çok isterim. | Open Subtitles | سأحب أن أسمع بشأن هذا ولكنى أحب أن أرى يديك أكثر |
Adını ve adresini bana verirsen, sana davetiye göndermeyi çok isterim. | Open Subtitles | إذا دونت لي الاسم والعنوان سأحب أن أرسل لك دعوة |
Bunu biliyorum tatlım ve paranı almayı çok isterim. | Open Subtitles | , أعرف هذا يا عزيزي . و سأحب أن آخذ نقودك |
Çok kötü. Ölmeden önce yazdığın bir şeyi okumayı çok isterdim. | Open Subtitles | ياللأسف ،كنت سأحب أن أقرأ أحد كتبك قبل أن أموت |
Reklamında rol almaktan memnun olurum diyorum. | Open Subtitles | ما أقوله هو أني سأحب أن أظهر في إعلانك |
Aynen, Bay Tracy, ve şu bahsettiğiniz Uluslararası İşletme Programı hakkında daha fazla bilgi edinmeyi çok isterim. | Open Subtitles | وأنا أيضاً يا سيد تراسي و أنا سأحب أن أحصل على المزيد من المعلومات بشأن برنامج التجاره العالميه الذي كنتَ تتحدث عنه |
Üniversiteye gitmeni çok isterim ama bu karar bana ait değil. | Open Subtitles | سأحب أن تذهبي إلى الجامعة. لكنه ليس إختياري، هذا أول قرار مصيري لك كبالغة. |
Bizim eve gelmeni çok isterim. | Open Subtitles | لماذا ليس الغد ؟ سأحب أن تأتى وتزورى الولاية |
Bu iyiliğini seni yemeğe çıkararak iade etmeyi çok isterim. | Open Subtitles | . سأحب أن أرد الخدمة بأن آخذك إلى العشاء |
Çünkü gözle görülebilir seviyede priz icat eden adam olarak anılmayı çok isterim. | Open Subtitles | لأنني سأحب أن أُذكر بصفتي الرجل الذي اخترع المقابس الموجودة بمستوى العين. |
Eğer aranızdaki sorunu halletmeyi başarırsanız ikinizle de şarkı söylemeyi ya da körili bir şeyler pişirmeyi çok isterim. | Open Subtitles | إذا استطعتما تصحيح بعض الأمور في مرحلة ما سأحب أن أغني مع أي واحدة منكما طهي بعض الكاري |
En sevdiğim iki erkeğin birbirini daha iyi tanımasını çok isterim. | Open Subtitles | سأحب أن يجتمع أفضل رجلين ليتعرفا على بعضيهما |
Greendale'de ders vermeyi çok isterim, etek giymeyi de özledim. | Open Subtitles | "سأحب أن أدرس في "جريندييل و أنا إشتقت لإرتداء التنانير |
Seninle çıkmayı çok isterim George Tucker. | Open Subtitles | و أنا حقاً سأحب أن أذهب بموعد معك جورج تاكر |
Sizinle yemek yiyip arkadaşınızla tanışmayı çok isterim. | Open Subtitles | سأحب أن أحظى بعشاء معكم وفرصُة لِقاء صديقتك |
Çocuklarım olmasını çok isterim ki onlar için yazdığım şarkıları dinleyebilsinler. | Open Subtitles | ! سأحب أن يكون لدي أطفال أن يسمع الأطفال الأغاني التي سأكتبها لهم |
Yeni haberlerini duymayı çok isterim ama kapatmalıyım. | Open Subtitles | نعـم، سأحب أن أسمـع آخـر أخـبارك |
Eğer Lara Stone için cuma günkü 'Meisel Shoot'ımızdan bahsediyorsan, görüşlerini almayı çok isterim ama eğer bunlar bu geceki partide giyeceklerinse tekrar düşün. | Open Subtitles | إذا كنتِ تعنيين بالازياء ملابس من تصميم "لارا ستون" لارتداءها في جلسة تصوير"ميزل" ليوم الجمعة , سأحب أن أسمع أفكاركِ ولكن اذا كنت تحلمين |
Bu benim için çok zor çünkü onu davet etmeye çok isterdim çünkü çok tatlı ama davet edersem, orada kendini rahat hissetmeyebilir diye endişeliyim. | Open Subtitles | هذا صعب جداً علي، لأني سأحب أن أدعوها لأنها لطيفه جداً لكني قلقه نوعاً ما أنها قد تشعر بعدم الراحه هناك |
Kesin olarak konuşamam ama kırmayı çok isterdim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أؤكد لك ، ولكنني سأحب أن أحصل عليه |
Sana 2 centimi vermeye memnun olurum. | Open Subtitles | . سأحب أن أعطيك خبرتي إذا أردت |