"سأحرص على" - Translation from Arabic to Turkish

    • sağlayacağım
        
    • sağlarım
        
    • emin olacağım
        
    • eminim
        
    • ederim
        
    • iletirim
        
    • emin olabilirsiniz
        
    Bu oyun sadece iptal edilmekle kalmayacak, fakat sizlerden hiçbirinin herhangi bir sahnede çalışmamanızı da sağlayacağım! Open Subtitles لن تلغى المسرحية فقط بل سأحرص على ألا يعمل أحد منكم في أي مسرح
    Hayır, kovulmandan da kötüsünü yapacağım. Seni kimsenin işe almamasını sağlayacağım. Open Subtitles ،لا، بل ستحصلين على ماهو أسوأ أي سأحرص على ألاّ يوظّفك أي أحد، ثانيةً
    O zaman buradan ayrılan her kargonun bir barikata takılmasını sağlarım. Open Subtitles سأحرص على أن تصطدم كل شاحنة تغادر هذا المكان بحاجز طريق
    Sosyal sigorta maaş çekinizi size göndermesini sağlarım, efendim. Open Subtitles سأحرص على أن يرسل لك صك الضمان الاجتماعي، سيدي.
    Gereken yardımı alacağından emin olacağım. Open Subtitles و سأحرص على ان تنالي المساعدة التي تحتاجينيها
    Ve eminim mutfaktaki masada tam ağabeyimin yanına oturacak. Open Subtitles و سأحرص على جلوسه بجانب أخي على مائدة المطبخ.
    Bunun için layık olduğunuz ücreti almanızı sağlayacağım ve para kazanmak için başka şey yapmanız gerekmeyecek. Open Subtitles و سأحرص على أن تكافئي على ذلك و لن تكوني بحاجة لكسب النقود بطرق أخرى
    Harika. Tabelada isminin yanına altın bir yıldız koymalarını sağlayacağım. Open Subtitles عظيم، سأحرص على وضع نجمة بجوار اسمك باللوحة
    Sana söz veriyorum, ne zaman babanı görmeyi istersen, bunun olmasını sağlayacağım. Open Subtitles أنت , أقسمت لك , متى أردت أن تقابل والدك سأحرص على فعل هذا
    Bu işi başarabilirsen kendi dükkanını açmanı sağlayacağım. Open Subtitles إذا عالجت الأمر بطريقة حسنة. سأحرص على إمتلاكك لمتجرك الخاص.
    Bu evlilikten, tüm mal varlığınla kurtulmanı sağlayacağım. Open Subtitles سأحرص على أن تخرجي من هذا الزواج وممتلكاتك بسلام.
    Yarısını alsa bile nafaka olarak geri vermesini sağlarım. Open Subtitles علينا تحديد نصف ما تمتلكه روكسي و سأحرص على الحصول على نسبة من أجل دعم الطفل
    Bu itirafı imzalarsan müebbede çevrilmemesini sağlarım. Open Subtitles إذا وقعت هذا الإعتراف سأحرص على ألا تصل إلى مؤبد
    Kesinlikle ikisinin de kendi bağırsaklarının tadına bakacak kadar yaşadıklarını bilmelerini sağlarım. Open Subtitles سأحرص على أن يعيشا بما يكفي ليعرفا الطعم اللذيذ لأمعائهما
    Eğer hikayen doğruysa, görmemesini sağlarım.. Open Subtitles سأحرص على ألا يراكِ على شرط أن تثبت صحة قصتك
    Bir dahaki sefer getirdiğimden emin olacağım. Open Subtitles سأحرص على أن أصطحبها معي في المرة القادمة
    Eski mikromuzun senden bir hediye olduğunu bilmelerinden emin olacağım. Open Subtitles سأحرص على ان أخبرهم أن المايكرويف القديم الخاص بنا هو هدية منك لهم
    Evet, gelinin evine güvende gittiğinden emin olacağım. Open Subtitles نعم, سأحرص على تصل العروس سالمة إلى المنزل
    Söz veriyorum Bayan Matty, doğum sürecim iki haftayı geçmeyecek, eminim! Open Subtitles أعدك ,آنسة ماتي سأحرص على أن تكون فترة نفاسي أكثر من أسبوعين
    Benden uzak dur, yoksa yemin ederim, ailene konserve kutusundan köpek maması yediririm. Open Subtitles إبتعد عني الان , وإلا أنا أقسم.. سأحرص على تشريدك أنت و عائلتك
    Ann'in sigorta şirketine bu hafta iletirim. Open Subtitles سأحرص على تسليمه الى شركة تأمين آن هذا الاسبوع
    - Artık vereceğinden emin olabilirsiniz.. - Güzel. Teşekkür ederim. Open Subtitles ـ سأحرص على إنها تفعل ذلك ـ جيد، شكراً لك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more