Bu doğru onu ben taşıyacağım onu daima hatırlayacağım. | Open Subtitles | هذا صحيح و سأحمل ذكرى زوجى دائما فى قلبى |
Evet ama henüz otele giriş yapmadık. Sorun değil çantalarınızı alayım. | Open Subtitles | أجل ، مع أننا لم نحجز بعد - لا مشكلة ، سأحمل حقائبكم - |
Eğer bitiremezsek tüm sorumluluğu alacağım ve hepinizin yerine oyunlara gideceğim. | Open Subtitles | إذا لم نتمكن من إنهائها سأحمل المسؤولية كاملة و سأذهب للألعاب لوحدي |
Karşımıza çıkacak olanları sen öldüreceksen ben herşeyi taşırım. | Open Subtitles | سأحمل كل شيء إذا كنت ستقتلى أيا كان من سنقابله |
Onu ben alırım, sağ ol. İçinde ağrı merhemim var. | Open Subtitles | سأحمل تلك، شكرا لك إنها تحتوي على مراهمي |
Ben de Beretta'yı tutayım. Dur ben deneyim. | Open Subtitles | سأحمل البيريه دعني أجرّب؛ تراجع |
Görünüşe göre ışın kılıcını ben taşıyorum. | Open Subtitles | من الواضح أنني سأحمل سيف الليزر |
Sizin şu Vekilleriniz, eğer yanımda bunu taşıyacağımı düşünüyorlarsa korkunç bir şekilde yanılıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الحكام مُخطِؤون جداً إن كانوا يعتقدون أني سأحمل هذا |
Ben sadece içinde ekipman varmış gibi görünen bir kutu taşıyacağım. | Open Subtitles | أنا فقط سأحمل علبة تبدو كأن بداخلها أدوات. |
efendinin altın vücudu bozulmadığı sürece onu fırtına tapınağına taşıyacağım budayı şahsen görmesi için. | Open Subtitles | طالما جسد سيدي الذهبي سليم سأحمل جثمانه إلى دير الرعد |
Katilin mermisini mezara kadar taşıyacağım. | Open Subtitles | سأحمل رصاصة القاتل معي حتى مماتي |
- Şunları alayım. - Büyüklerini al önce. Tamam. | Open Subtitles | حسناً، سأحمل هذه - أحمل الكبيرة - |
Şunu alayım ben. | Open Subtitles | "كتب"، "وسادات" أجل، سأحمل هذا |
Ben başkan olduğumda, Amerika halkının, vatandaşlarımızı korumak ve savunmak için ettiğim yemini ciddiye alacağım konusunda içleri rahat olabilir. | Open Subtitles | عندما أصبح الرئيس، يمكن للشعب الأميركي أن يطمأن متأكداً بأني سأحمل قسم الدفاع وحماية مواطنينا على محمل الجدّ |
Büyük olanı alacağım, ahbap. | Open Subtitles | سأحمل أنا الحقيبة الكبيرة يا صاح |
On dakika daha uyumama izin verirsen çantanı tüm gün ben taşırım. | Open Subtitles | حسناً، سأحمل عنك حقيبتك لو تركتني 10 دقائق إضافية. |
Teşekkür ederim. Ben de taşırım artık. | Open Subtitles | شكراً لك , ساتأكد بأني سأحمل بعضها معي |
Tamam işte, birisini ben alırım, diğerini siz. Yük hafiflesin değil mi? | Open Subtitles | سأحمل كيساً إذاً واحملي أنتِ الآخر وأخفّف الحمل عنكِ |
ben alırım. Helen için bir şeyler getirdim. Onu ne zaman göreceğim? | Open Subtitles | أنا سأحمل الحقيبة، لدي فيها شيء من أجل (هيلين)، متى يمكنني مقابلتها؟ |
Dur ben de yardım edeyim. Ucundan tutayım. | Open Subtitles | دعني أساعدك بهذهـ سأحمل من هذا الجانب |
Ben tecavüz düdüğü taşıyorum. | Open Subtitles | . سأحمل الحامي من الإغتصاب |
Biliyorsun, anneannen öldüğünde o acıyı sonsuza dek içimde taşıyacağımı düşündüm. | Open Subtitles | عندما ماتت جدتك خلتني سأحمل الأسى معي إلى الأبد |
Benimkileri giy, topukluları elde taşıyım. | Open Subtitles | إذا البسي حذائي وأنا سأحمل حذائك |
Sadece mikrofonu alıcıya doğru tut, kayıt cihazını ben tutarım. | Open Subtitles | احمل الميكروفون في مقابل جهاز الاستقبال وأنا سأحمل المسجلة |
Streç filmi DNA laboratuarına kendim götüreceğim. | Open Subtitles | إذاً سأحمل الغلاف البلاستيكي بنفسي إلى فحص الجينات |