Size ailemizin eskiden evsiz olan bir üyesini daha anlatacağım. | TED | سأخبركم بشيء بعد والتي تعتبر جزءا أيضا من عائلتنا المشردة. |
Ama hayat devam ediyor Size boyle durumlarda hayatta kalmayi anlaticam. | Open Subtitles | لكن فى كل الأحوال سأخبركم بجميع القواعد لتنجو من هذه المواقف |
Şu Kızılderili çayından biraz verin de Size her şeyi anlatayım. | Open Subtitles | حسناً، أعطيني من الشاي الهندي المُنشّط للذاكرة و سأخبركم بِكُلّ شيء |
Eğer özlüyorum diye sorarsanız, Size hâlâ orada olduğumu söylerim. | TED | إذا سألتموني الآن عما إذا كنت أفتقده، سأخبركم أنني ما زلت هناك. |
Size bir şey söyleyeyim mi, eğer burası bir 3. | Open Subtitles | سأخبركم شيئاً، لو كانت هذه دولة من دول العالم الثالث |
Carly'i rahat bırakmanız şartıyla Size bildiğim her şeyi anlatırım. | Open Subtitles | سأخبركم كل شيء أعرفه لكن إذا تركتم كيرلي و شأنها |
Size daha önce söyleyecektim ama ayıkken yüzleşmeden nefret ederim. | Open Subtitles | كنت سأخبركم يارفاق منقبل، لكن اكره المواجهات عندما أكون بوعي. |
Ama Size söyleyeyim, Büyükbaba Silas'ın bir içki kaçakçısı oluşu bunun bizim kanımızda olması durumunu epey inandırıcı kılmış. | Open Subtitles | ولكن سأخبركم.. إنه يعمل على مسأله مثيره بأن هذا الشيء يجري في دمنا ،بسبب أن جدي كان غير شرعي |
Size bunu nasıl başardığımızı anlatmak istiyorum. | TED | سأخبركم كيف استطعنا ان نكتشف هذه الدودة الالكترونية |
Eğer bunu bana bir sene önce sormuş olsaydınız, bunu hiçbir kesinlik ile Size söyleyemezdim. | TED | الآن إذا سألتموني في السنة الماضية، كنت سأخبركم بأني لست على يقين |
Ne yapılacağını, ne zaman olacağını ve nasıl olacağını anlatacağım. | Open Subtitles | أنا سأخبركم ماذا تفعلوا، أنا سأخبركم متي وانا ساخبركم كيف |
Bu yüzden önümüzdeki bir kaç dakika içinde anlatacağım umulmadık doğayı düşlediğinizde, bizim dünya gezegenindeki maddelerden meydana geldiğimizi hatırlayın. | TED | لذا فعندما تفكرون فى عدم إمكانية ما سأخبركم به فى الدقائق التالية، فقط تذكروا، نحن جئنا من أشياء على كوكب الأرض. |
Size, istediğinizi nasıl elde edebileceğinizle ilgili bildiğim her şeyi on sekiz dakikadan daha kısa bir sürede anlatacağım. | TED | سأخبركم كل ما أعرفه في أقل من 18 دقيقة. ما أعرفه بشأن الحصول عما تريدونه. |
Hayır, silahlarınızı ne zaman indirebileceğinizi Size ben söylerim. | Open Subtitles | كلا, سأخبركم أنا متى يمكنم أن تخفضوا أسلحتكم |
Sana söylediğim gibi söylüyorum. Helikopterdeki yöneticileriniz. | Open Subtitles | سأخبركم ما أخبرت به مدراءكم التنفيذيين في المروحية أثناء قدومنا إلى هنا |
Hiçbiriniz burada anlaşılır bir nedenle bulunmadığınıza göre Size söylemem gerekenleri söyleyebilirim. | Open Subtitles | بماأنكمكلكمهنا بلا سبب , سأخبركم كلكم بما لديّ |
Chris Anderson: Evet. AB: Ah, tamam. Bak ne diyeceğim, Chris; | TED | كريس أندرسون: نعم. آرثر بينجامين: نعم، حسناً.سأخبركم بشيء، كريس |
Bakın ne söyleyeceğim. Yeşil teknolojiler -- yeşile dönme -- internetten daha büyük. | TED | هل تعرفون الأنترنت؟ حسنا .سأخبركم ، التكنولوجيات الخضراء -- أكبر حجما من الأنرتنت. |
Şunu söylemek isterim. Bu gün konuşacağımız konu... | Open Subtitles | سأخبركم عن الموعظة التي خصصناها للمناقشة هذا اليوم |
Ben de bugün sizlere bu adamların bilime sağladığı dört büyük değişiklikten bahsedeceğim. | TED | و سأخبركم اليوم عن التغيرات الأربعة الأساسية التي قام بها أولئك الرجال. |
Ben söyleyeyim Size ne olduklarını. TYS. Yani "Toplu Yıkım Silahları". | Open Subtitles | ولكني سأخبركم بماهيتهم .. "دبليو ام دي" أسلحة الدمار الشامل |
Şimdi bunun ne olduğunu söyleyeceğim ve Size bu doğru gibi gelecek; | TED | الآن سأخبركم, و سيبدو بوضوح أنه صحيح, |