"سأدعه" - Translation from Arabic to Turkish

• izin vereceğim
• Bırakacağım
• izin verecektim
• izin vereceğimi
• yaşamasına izin

Oğlun sıkı çalışır ve büyüdüğünde akıllı biri olduğunu gösterirse, burayı çalıştırmasına izin vereceğim.
إذا عمل إبنك بتفاني وأظهر ذكاءاً عندما يكبر سأدعه يدير هذا المكان

Hata yapana kadar konuşmasına izin vereceğim. Herkes hata yapar.
سأدعه يستمر بالكلام حتى يخطئ , فالجميع يخطئ

Ama bu demek değil ki ona karımla yatağımı paylaşmasına izin vereceğim.
لا يعني ذلك أني سأدعه يشارك السرير مع زوجتي

* Bırakacağım parlasın devamlı *
♪ سأدعه يُشرق ♪

Ne bulursa alıp götürmesine izin verecektim.
كنت سأدعه يأخذ أيًا كان ما يبحث عنه فقط و يغادر

Orada olursan çabuk ve kolay bir şekilde ölmesine izin vereceğimi düşünüyorsun.
تظن إني سأدعه يموت بسرعة وبسهولة لو كنت موجودا

Bizim için diri olarak değerli olduğu sürece yaşamasına izin vereceğim.
لكن طالما أن لحياته قيمة، سأدعه يعيش ...

Ve sanırım, eve dönmesine izin vereceğim.
و ربما سأدعه يعود إلى المنزل في النهاية

Bir daha buraya bakarsa bana sahip olmasına izin vereceğim.
اذا نظر إلى هنا, سأدعه يمتلكني.

İlk rauntta üstüme gelmesine izin vereceğim.
rlm; ‏في الجولة الأولى، سأدعه يطاردني. ‏

Seninle konuşmasına izin vereceğim.
سأدعه يتحدث معك

Çocuğun durumu iyi. Seninle konuşmasına izin vereceğim.
الصبي بخير سأدعه يتكلم معك

Pişman olduğunu söylerse gitmesine izin vereceğim.
إذا تاب، سأدعه يرحل.

Parlamasına izin vereceğim.
سأدعه يشع سأدعه يشع

Açıklamasına izin vereceğim.
سأدعه يوضّح هذا الأمر.

Yanına kâr kalmasına izin verecektim... hem de her şeyin.
لقد كنت سأدعه ينجو بكل هذا

Hayatının geri kalanında yetim bir vampirle geceler boyunca etraflarda aylaklık edeceğine izin vereceğimi sanıyorsan fikrini değiştirsen iyi edersin.
اذا كنتي تعتقدين أنني سأدعه يتجول طوال ساعات الليل لبقيـة حياته مع مصاص دماء يتيم

Belki o zaman onun yaşamasına izin verirdim.
فلربما كنت سأدعه يبقى على قيد الحياة عندها