Ben de dolandırıcı bir avukatım. Günün birinde hapse gireceğimi biliyorum. | Open Subtitles | أنا محامي فاسد، أعرف بأنني سأذهب إلى السجن يوماً ما. |
hapse gireceğimi söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا أنني سأذهب إلى السجن |
- Eğer yalan söylersem hapse gireceğimi söylediler? | Open Subtitles | قالوا لو كنت أكذب سأذهب إلى السجن |
hapse gireceğim, tecavüz edecekler ve eşcinsel olmaktan nefret edeceğim. | Open Subtitles | سأذهب إلى السجن وسأتعرض للإغتصاب وسأكره كوني شاذاً |
Günün sonunda hapse gireceğim gerçeğini kabullenmiş durumdayım. | Open Subtitles | لقد تقبلت حقيقة أنني سأذهب إلى السجن اليوم |
Gitmiş mi? Hapishaneye Agostino'ya yardım etmeye gideceğini söyledi! | Open Subtitles | قال سأذهب إلى السجن لمساعدة أغوستينو |
Eğer onunla bir şansım olmazsa, senin için hapse giderim, baba. | Open Subtitles | غذا لم يكن لدي فرصة معها سأذهب إلى السجن من أجلك يا أبي |
Bu danstan sonra, hapse giriyorum. | Open Subtitles | بعد هذه الحفلة سأذهب إلى السجن |
Eğer bu haplardan tek bir tanesini bile bizim dairelerimizde bulurlarsa ömür boyu hapse girebilirim. | Open Subtitles | وإذا وجدوا أيً من هذه الأدوية في شقتينا سأذهب إلى السجن للأبد |
Günün sonunda hapse gireceğim gerçeğini kabullenmiş durumdayım. | Open Subtitles | لقد تقبلت حقيقة أنني سأذهب إلى السجن اليوم |
-Buradan da atılırsam, hapse gireceğim dostum. | Open Subtitles | إن تم طردي من المركز سأذهب إلى السجن |
İyi yanından bakalım, en azından Hapishaneye gideceğim böylelikle yakandan düşeceğim. | Open Subtitles | على الجانب المشرق سأذهب إلى السجن |
Zaten cezam var ve askıya alınmış ehliyetle yakalanırsam hapse giderim. | Open Subtitles | لأن بالفعل لدي إنذار و إن إكتشوا أنني أقود برخصة منتهية الصلاحية سأذهب إلى السجن |
Kahretsin, hapse giriyorum. | Open Subtitles | سأذهب إلى السجن |
Anlaşmaya rağmen bile hapse girebilirim. | Open Subtitles | أفسدت كل شيء حتى مع حكم الإستئناف، سأذهب إلى السجن |