"سأذهب لأرى" - Translation from Arabic to Turkish

    • görmeye gideceğim
        
    • bakayım
        
    • görmeye gidiyorum
        
    • ben gidip
        
    • bakmaya gidiyorum
        
    • gidip bakacağım
        
    • diye bakacağım
        
    • kontrol edeceğim
        
    Porselen ile ilgili birini görmeye gideceğim, ne demek istediğimi anladın mı? Open Subtitles سأذهب لأرى رجل ما حول بعض الخزف تعرف ما أعني؟
    Babamı görmeye gideceğim. Ne bok döndüğünü bilmek istiyorum. Open Subtitles سأذهب لأرى والدي، أريد أن أعرف ماذا يحدث هنا.
    En iyisi gidip kimse bacağımla ilgilenir mi diye bir bakayım. Open Subtitles سأذهب لأرى إن كان هناك شخص ما يساعدني في الإعتناء بقدمي
    Önümüzde bir kamyon kazası var. Tıkanmayı açabilecek miyim bir bakayım. Open Subtitles هناك حادثة شاحنة في الأمام، سأذهب لأرى إن كنت إخلاء العائق.
    - Ben kızımı ve küçük canavarı görmeye gidiyorum. Open Subtitles سأذهب لأرى إبنتي و الوحش الصغير .. هل سترافقني ؟
    Burada kal, ben gidip oradan çıkıp çıkamayacağımıza bakacağım. Open Subtitles يوجد ضوء إنتظرى هنا سأذهب لأرى أن كان بإمكاننا الخروج عبره أم لا
    Şimdi müsaadenle ben ön taraftaki çiftin nedimeye ihtiyacı var mıymış diye bakmaya gidiyorum. Open Subtitles معذرةً ، سأذهب لأرى لو أن الزوجين في أول الصف يحتاجون وصيفة شرف
    Dinlenebileceğimiz bir yer var mı gidip bakacağım. Open Subtitles سأذهب لأرى إن كان هُناك مكانِ ما لنرتاح فيه. سأوافيكم بالحال.
    İşte ben de oraya gidip ne tarz işler yaptıklarını görmeye gideceğim. Open Subtitles لهذا سأذهب لأرى أحد من أجل العمل هناك
    Yoo,bir kaç arkadaşıma görmeye gideceğim biraz büyük bi olay bilirsiniz... Open Subtitles سأذهب لأرى بعض الناس سوف نحتفل
    Sen aileye göz kulak olurken ben de kız yukardayken görmeye gideceğim. Open Subtitles بينما تبقي عينيك على العائلة... سأذهب لأرى ماهي ساعية إليه..
    Ben Norma'nın yanına gideyim, yardıma ihtiyacı var mı bakayım. Open Subtitles سأذهب لأرى إن كانت نورما تحتاج المساعدة في صنع الدجاج
    Pekala, gidip bununla nehirde ne yapabileceğime bakayım. Open Subtitles حسنا, سأذهب لأرى ما أستطيع فعله بهذا فى النهر
    Watson. Gidip Bay Holmes iyi mi, bakayım. Open Subtitles سأذهب لأرى ان كان السيد هولمز على ما يرام
    Mount Zion'daki kardeşim Lyle görmeye gidiyorum dedim. Open Subtitles قلت أننى سأذهب لأرى أخى ( لايل ) فى "ماونت زيون"
    Tamam, ben İkuko'nun odasını görmeye gidiyorum! Hoşçakal! Open Subtitles حسناً، سأذهب لأرى غرفة ايكوكو
    Marcus o örtünün altında ne saklıyor görmeye gidiyorum. Open Subtitles سأذهب لأرى ما الذي لدى (ماركوس) تحت الغطاء!
    Afedersiniz , ben gidip Julie'nin nesi var bakayım , o galiba sinirli. Open Subtitles أنا سأذهب لأرى ما الذى اخر جولى من المحتمل ان تكون عصبيه 801 00: 49: 26,308
    Sanırım ben gidip şüpheli hala binada mı bakacağım. Open Subtitles اظننى سأذهب لأرى إن كان المتهم لازال في المبنى
    Babam ne yapıyor bakmaya gidiyorum. Open Subtitles سأذهب لأرى كيف الوضــع عند أبي!
    gidip bakacağım. Open Subtitles حسنا سأذهب لأرى
    Burada kal, çıkıp dışarı çıkış var mı diye bakacağım. Open Subtitles يوجد ضوء إنتظرى هنا سأذهب لأرى أن كان بإمكاننا الخروج عبره أم لا
    Asansör hala sıkışıp bir halde mi diye gidip kontrol edeceğim. Open Subtitles سأذهب لأرى إذا ما كان المصعد لايزال معطلاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more