"سأرميك" - Translation from Arabic to Turkish

• atarım
• fırlatırım
• atacağım
• dışarı ederim

Sana söyleneni yap yoksa seni dışarı atarım.
ستفعل ما أريده منك وإلا سأرميك فى الشارع

Farkettim de eğer motora binerken bir daha başını sırtıma yaslarsan seni trafiğin ortasına atarım. Be...
لاحظت هذا , إذا مددت يدك على ظهري و أنت تركب سأرميك للمرور

Hemen şu ismi ver yoksa seni kafese onun yanına atarım.
أريد الإسم الآن، أو سأرميك في القفص مع الكلب.

Eğer seni bu davanın yakınlarında herhangi bir Yerde yakalarsam bulabildiğim her kitabı sana fırlatırım.
إذا وجدتك قريب من هذه القضية فأني سأرميك بأي كتاب أجده

Ama dans etmek ya da şarkı söylemek yok, eğer bir defa bile şunu yaptığını görürsem kahvemi üzerine fırlatırım.
حسنا, ولكن بالتأكيد بدون غناء أو رقص على الإطلاق وأنا سأرميك بقهوتي إذا أمسكتك تعمل هذا حتى مرّة

Pekâlâ domuz eti, seni 24 saatliğine sihirli ızgaraya atacağım ve yemek yarışmasını kazanacağım.
حسنا، أيّها الخنزير، سأرميك في آلة التدخين السحريّة لمدّة 24 ساعة و أربح مسابقة الطبخ تلك

Seni öyle çabuk kapı dışarı ederim ki, aklın çıkar.
أنا سأرميك للخارج بسرعة , رأسك سيدور.

Ellerine hâkim ol yoksa seni aşağı atarım.
ضع يديك على جسدك , أو سأرميك خارجا

Seni ve dünyayı okyanusa atarım.
سأرميك في المحيط أنت والعالم

Seni köprüden aşağı atarım!
سأرميك من فوق الجسر

Ya hemen konuşursun ya da seni arabadan aşağı atarım.
(إي)، تكلّم على الفور أو سأرميك من السيّارة

Ya hemen konuşursun ya da seni arabadan aşağı atarım.
-قل شيئاً يا معتوه (إي)، تكلّم على الفور أو سأرميك من السيّارة

Eğer Isabella Cordova ile nasıl iletişim kurduğunu bana söylemezsen, seni bu pencereden aşağı atarım.
إذا لم تخبرني كيف تتصل بـ(إيزابيلا كاردوفا)، أنا سأرميك خارج تلك النافذة

Gelmezsen bu taşları sana atarım.
اذا لم تأتي ,سأرميك بالحجارة

Hemen, ya da seni şu gölcüğün içine fırlatırım ve arkadaşların o mağaradan asla dışarı çıkamazlar.
الآن , و إلا سأرميك في البحيرة و أصدقاءكِ لن يخرجوا أبداً من الكهف

Eğer bir daha bana öyle dersen seni direk ön camdan fırlatırım ve sonra da üstünden geçerim.
لو ناديتني مجددا بهذا اللقب سأرميك مباشرة في النهر وأهرب بعدها أفهمتي؟

Eğer beni bir daha ısırırsan seni şu kahrolası ormana fırlatırım.
- ثمّ ينفر أيّ شيء! إذا تعضّني ثانية , أنا سأرميك في النهر.

Seni bu evden dışarı atacağım ve birdaha sana bakmayacağım!
أنى سأرميك من هذا المنزل ولن انظر إليك ثانية!

Seni zindana atacağım.
سأرميك في الزنزانة

atacağım şimdi seni şu camdan. Tamam, şu şeyi...
أنا سأرميك من خلال النافذة التقط هذه...

Bak seni kapı dışarı ederim küçük fahişe.
سأرميك بعيدا أيتها الحقيرة الصغيرة