"سأرى إن" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bakalım
        
    • Bakayım
        
    • sorayım
        
    • bakarım
        
    • çalışacağım
        
    Bakalım eğer sıralamasını kırabilirsem sinyalin gittiği son noktayı yakalayabilirim. Open Subtitles سأرى إن أمكن أن أقتحم السلسلة وأحدّد مكان نقطة الإنهاء
    Biz de kardeşiyle ilgili bilgi bulabilir miyiz bir Bakalım. Open Subtitles سأرى إن كان يمكننا الحصول على بعض المعلومات عن الأخت
    Bakalım bana hâlâ piç demeye cesareti olan biri olacak mı? Open Subtitles سأرى إن كان سيجرؤ أحد على مناداتي بالسافل
    Bakayım hâlâ terminalde bekleyen var mı? Önceliğe ihtiyacın olabilir. Open Subtitles سأرى إن أمكن أن أجد لك مقعداً قد تحتاج لمن يقف معك
    Orada bir benzin istasyonu var. Gidip bir yön sorayım. Open Subtitles هناك محطة وقود سأرى إن كنت أستطيع الحصول على خارطة
    Anladım. Salı geceleri sana iş verebilir miyim diye bir bakarım. Open Subtitles فهمت، حسناً، سأرى إن كان بإمكاني وضعك في ليالي الثلاثاء
    Bak, gidip şu saldırı olayını halletmeye ve seni buradan çıkarmaya çalışacağım. Open Subtitles انظر. سأرى إن كان بإمكاني أن أتدبر أمور الاعتداء و اخرجك من هنا
    Orada kalsın. Bizim oğlanın yapabileceği bir şey var mı Bakalım. Open Subtitles دعها هناك، سأرى إن كان ابني قادراً على اصلاحها
    Bakalım bütün bunlara değdiğini, size gösterebilecek miyim? Open Subtitles سأرى إن كان باستطاعتي إقناعكم بأن اﻷمر يستحق التجربة
    Bakalım, bu soytarılardan onayladığım var mı. Open Subtitles سأرى إن كنت أوافق على أحد هؤلاء المهرّجين.
    Ama takılabilirsin. Bakalım bir şeyler pişirebilecek miyiz? Open Subtitles لا, لكن إن بقيتي هنا, سأرى إن كان بإمكاننا الحصول على طعام
    Bakalım burayı karıştırabilecek miyim? Şapkamı kaldırınca ateş edilecek mi? Open Subtitles سأرى إن كان بإمكاني إثارة القلق و أرفع قبعتي و أرى من سيطلق عليها النار
    Bakalım burayı karıştırabilecek miyim? Şapkamı kaldırınca ateş edilecek mi? Open Subtitles سأرى إن كان بإمكاني إثارة القلق و أرفع قبعتي و أرى من سيطلق عليها النار
    Bakalım, belki ben onu sizin için sustururum. Ev adresi ne demiştiniz? Open Subtitles حسنا، سأرى إن كان يمكننى اسكاته لك ما هو عنوانه ثانية؟
    Pekâlâ soralım Bakalım, bir ay bekleyebiliyor muymuş. Open Subtitles حسناً ٍ سأرى إن كان بمقدوره أن ينتظر شهراً
    Bakalım aptal babanın ailemize ettiğini bir çocuk düzeltebilecek mi? Open Subtitles سأرى إن تمكن طفل من إلغاء ما جرته على العائلة حماقة الأب؟
    Bir Bakayım polis raporlarında eve girme olaylarıyla ilgili bir olay var mı, belki böylece bir adres bulabiliriz. Open Subtitles سأرى إن كان بإمكاني الحصول على نسخة من تقارير الشرطة وأعثر على العناوين التي حصلت فيها عمليات الإقتحام
    Sen banyoda kal. Bir Bakayım sıcak su bulabilecekmiyim. Open Subtitles انتظري في الحمام، سأرى إن كان بالإمكان أن أسخنه.
    Sen uğraş. Ben de "kayıp uzay gemisi" ilanı var mı Bakayım. Open Subtitles أعمل على فتحها سأرى إن أعلن أحدهم عن سفينة فضائية ضائعة
    Orada bir benzin istasyonu var. Gidip bir yön sorayım. Open Subtitles هناك محطة وقود سأرى إن كنت أستطيع الحصول على خارطة
    Saati düzeltebilirler mi diye sorayım. Open Subtitles سأرى إن كان بإمكانهم إصلاح الساعة يبدو أنها معطوبة
    Sanırım kapıya kadar gidebilirim. Sonra da onu görebilir miyim diye bakarım. Open Subtitles حسنًا، اعتقد أن يمكنني الوصول للباب وبعدها سأرى إن ما كان بوسعي تحديد موقعه
    Bana verdiğin patlayıcı hala yanımda. Bize, nefes aldıracak bir fırsat sağlamaya çalışacağım. Open Subtitles مازال لديّ بعض المتفجرات التيصنعتها، سأرى إن كنتُ أستطيع إخرجنا من هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more