| Sana isimler, hesap numaraları hayatları boyunca hapiste kalmalarına yetecek kanıt vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيكَ أسماءًا ، أرقام حساب معلومات كافية لزجّهم بالسجن لبقيّة حياتهم |
| Size o iki adamı vereceğim ancak karşılığında, sisteme erişim hakkı ve teknik altyapıyı istiyorum. | Open Subtitles | سأعطيكَ الرجلين، ولكني أريد الوصول للمعلومات والأجهزة. حسناً. |
| Sana deneme olarak bir dosya vereceğim. Eğer iyiysen, sana avans veririm. | Open Subtitles | سأعطيكَ قضية واحدة كتجربة إذا نجحتَ سأقوم بتعيينكَ |
| Eğer anneme senin yaptığını söylersen... sana beş dolar veririm. | Open Subtitles | سأعطيكَ خمس دولارات إذا أخبرتَ أمي أنكَ فعلتها، |
| Büyük ikramiye 2 milyon. Payınızı veririm. | Open Subtitles | الجائزَة الكُبرى مليوني دولار، سأعطيكَ نصيبَك |
| Bana iyi bir sarma esrar ve bir bardak viski ver sana fişek gibi bir 250 sayfa vereyim. | Open Subtitles | و سأعطيكَ 250 صفحة، مثلما يضرب الرعد الأشجار |
| Ben size parayı vereceğim, siz de seçmenlerinizden ellerini indirmelerini isteyeceksiniz. Herkes kazanacak. | Open Subtitles | سأعطيكَ المال، وأنت اطلب من مواطنيكَ إلقاء أسلحتهم، يفوز الجميع. |
| - Sana bu hafta paranı vereceğim demedim mi? | Open Subtitles | اخبرتكَ بانني سأعطيكَ مالكَ هذا الأسبوع. |
| Sana bu tabloyu vereceğim, eğer Melanie'den uzak durmaya söz verirsen. | Open Subtitles | سأعطيكَ هذه اللوحه " إن وعدتني أن تبقى بعيداً عن حياة " ميليني إتفقنا - |
| Sana The Herald'dan tanıdığım bir muhabirin adını vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيكَ إسم المراسل الذي أعرفهُ من جريدةِ "ذا هيرالد" |
| Sana şekerden daha tatlı bir şey vereceğim, Ryan... | Open Subtitles | سأعطيكَ شيئاً أحلى من الحلوى، رايان |
| Bir sonraki yayın için sana gözde bir yer vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيكَ مكان بارز لإطلاق سراحك المقبل |
| Eğer geri istersen, yollamak istersen sana veririm. | Open Subtitles | وإن أردتَ استرجاعها لو أردتَ أن ترسلها سأعطيكَ إياها |
| Saatte 7 dolar veririm, artı bahşişler. | Open Subtitles | سأعطيكَ 7 دولارات للسّاعة بالإظافة إلى امتيازات. |
| Sana nakiti veririm, sen de en iyi bildiğin işi yaparsın ve ikimiz de kazançlı çıkarız. | Open Subtitles | سأعطيكَ المبلغ اللازم. و أدعكَ تفعلُ ما تجيده. و تجعل من كلانا أثرياء. |
| Eğer sende varsa gerçekten sana istediğin her şeyi veririm. | Open Subtitles | إن كانَ لديكَ, بأمانةٍ سأعطيكَ أيّ شيء تُريدُه |
| Öldürmeyeceğine dair söz verirsen, hepsini sana veririm. | Open Subtitles | إذا وعدتني بعدم قتلي سأعطيكَ المال |
| - Hepsine 4 bin vereyim. | Open Subtitles | سأعطيكَ أربعة ألاف مقابل كل شيء |
| Yine de bir büyüğün olarak sana tavsiye vereyim. | Open Subtitles | لكنّني سأعطيكَ نصيحةً صغيرةً على أيّ حال {\pos(190,210)}.كوني |
| Ama baban olarak, sana bir öğüt vereyim. | Open Subtitles | ولكن كأبٍ، سأعطيكَ نصيحة. |