| Sorumu kendim yanıtlamadan önce yanıtlaman için sana son bir şans vereceğim. | Open Subtitles | لذا سأعطيك فرصة أخرى للإجابة على سؤالي قبل أن أجيب عليه بنفسي. |
| Ölmeden önce sana olanları açıklayabilmen için son bir şans vereceğim. | Open Subtitles | قبل أن تموت سأعطيك فرصة أخيرة لشرح موقفك هذا |
| Çekip gitmen için bir şans vereceğim. - Yoksa birlikte ölürüz. | Open Subtitles | سأعطيك فرصة واحدة لتخرج من هنا أو نموت جميعاً. |
| Geri döndüm! sana bir şans daha tanıyorum! Duyuyor musun beni? | Open Subtitles | أوسكار.لقد عدت سأعطيك فرصة اخيرة,اتسمعنى؟ |
| Bu yüzden sana Japon İmparatorluk Ordusuna sadakatini sunman için ... bir şans veriyorum. | Open Subtitles | لذلك سأعطيك فرصة اخرى لتعطى ولائك للإمبراطورية اليابانية |
| Kaderinde olmasa bile başkasının hikâyesinde kahraman olma şansı vereceğim sana. | Open Subtitles | إذا لم تكن كذلك في قصتك، سأعطيك فرصة لتكون بطلا في قصة شخص اخر |
| Bu konu hakkında hiçbir şey bilmediğini kanıtlaman için sana bir şans vereceğim. | Open Subtitles | لذا سأعطيك فرصة عادلة لتُثبت أنّك لا تعرف شيئاً حيال هذا. |
| Sana bir şans vereceğim... doğru kararı. | Open Subtitles | لم تفكر بالأمر كثيرا سأعطيك فرصة واحدة لتصنع |
| Tamam, teslim olman için sana son bir şans vereceğim. | Open Subtitles | حسناً، أنا سأعطيك فرصة واحدة أخيرة للإستسلام. |
| Şimdi sana o kapıdan çıkıp gitmeden için sadece bir şans vereceğim yoksa seni atomlarına ayırırım. | Open Subtitles | .. لذا سأعطيك فرصة واحدة فقط لتخرج من هذا الباب أو سأقطعك ذرة تلو ذرة |
| Sende az da olsa inanç görüyorum, o yüzden son bir şans vereceğim. | Open Subtitles | إنني أثق بك لذا، سأعطيك فرصة أخيرة |
| Sende az da olsa inanç görüyorum, o yüzden son bir şans vereceğim. Anlaşma şöyle; | Open Subtitles | إنني أثق بك لذا، سأعطيك فرصة أخيرة |
| Biraz para sıkıntım var alışverişi tamamlayıp hayatını kurtarabilmen için sana bir şans vereceğim ama yeni bir son teslim tarihi var. | Open Subtitles | لكن... بما أن لدي أزمة سيولة سأعطيك فرصة لإتمام الصفقة |
| Neler olup bittiğini anlatman için sana son bir şans vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيك فرصة أخيرة لتخبرينني بما يحدث |
| Bana kızın nerede olduğunu söylemen için son bir şans vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيك فرصة أخيرة لتخبرني أين هي |
| Bu oyunu oynaman için sana başka bir şans vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيك فرصة اخري كي تلعب هذه اللعبة |
| Yani sana bir şans vereceğim. Hazır mısın? | Open Subtitles | لذا سأعطيك فرصة واحدة، هل أنت مستعد ؟ |
| Bu yüzden yolculuğunu tamamlaman için yine şans vereceğim. | Open Subtitles | ولهذا سأعطيك فرصة أخرى لكي تكمل رحلتك |
| sana bir şans daha vereceğim başka bir teste geçeceğiz. | Open Subtitles | سأعطيك فرصة أخرى بعد ذلك سنغير موضوع التجربة .. |
| Düzgün davranırsan, sana bir şans daha vereceğim. | Open Subtitles | . . سأعطيك فرصة أخرى لو أنك أحسنت التصرف |
| Bak, sana kendini kurtarman için son bir şans veriyorum. | Open Subtitles | أسمعي، سأعطيك فرصة واحدة وأخيرة، لتقومي بمساعدة نفسكِ |
| Dinle beni , sana şans veriyorum vazgecmen için? | Open Subtitles | انظر، سأعطيك فرصة أخيرة لتتراجع، اتفقنا؟ |
| Merak etme sana paranı geri alma şansı vereceğim. | Open Subtitles | لا تقلق، سأعطيك فرصة مرة آخرى لتفوز. |