"سأفكّر" - Translation from Arabic to Turkish

• düşüneceğim
• düşünürüm
• düşüneyim
• düşünürdüm
• düşünebilirim
• düşünürüz

Eğer çok istediğine beni ikna edebilirsen, ben de seni ön tarafa almayı düşüneceğim.
إن أريتني بأنّك تريدها بشغف سأفكّر بجلبك للقسم الأماميّ

Bunu düşüneceğim ama söz vermiyorum.
سأفكّر في الأمر ملياً، لكن لا أقطع أيّ وعود

Evet. Sen beni izle. Bir şey düşüneceğim.
نعم، أبقي رأسكِ منخفضاً واتبعيني، سأفكّر في وسيلة ما

- Bir şeyler düşünürüm.
هولن يتّصل ـ سأفكّر في شيئ. ـ هذه هى المفاتيح.

Ben sadece ipuçları beni nereye yönlendirirse oraya giderim ve bir polis olarak, tüm mantıklı açıklamaları düşünürüm.
أوَتعرف؟ إنّي أتبع الأدلة أينما تقودني، وكشرطيّة، سأفكّر بكلّ تفسير دنيوي مُمكن.

Sadece... bana bir dakika ver. Bir şey düşüneyim.
حسناً أمهلني وقتاً سأفكّر بشئ ما

Eğer yalan söyleseydim, bir öpücükten daha fazlasını düşünürdüm.
إذا كنت أكذب،كنت سأفكّر في شيئ أفضل من القبلة.

Aynı şekilde düşünebilirim. Belki ben bir tür düzen bulabilirim.
سأفكّر مثلها على الأرجح، فلربّما أقدر على إيجاد نمط لكتاباتها

Hangisi olduğu benim için önemli değil, tek düşüneceğim elbiseyi üstünden nasıl çıkaracağım olacak.
لا يهمّ أيّ فستان تختارينه، جلّ ما سأفكّر به هو كيفيّة خلعه.

Biraz düşüneceğim sonra en kibar yoldan hayır diyeceğim.
سأفكّر قليلا، ثمّ أقول لا بأفضل طريقة لبقة ممكنة.

Gözetleme tekniklerim konusunda biraz daha düşüneceğim.
سأفكّر في الأمر وكأنه. تدريبٌ لمهاراتي في المراقبة

Kafeteryada dinleme molamda bunu düşüneceğim.
سأفكّر بالأمر عندما أكون بجولة استماع الكافيتيريا.

Seni baş gözcümüz olarak koymayı düşüneceğim ama karşılığında bir şey istiyorum.
سأفكّر بجعلك حارستنا الأساسيّة، لكنّي أبتغي شيئًا في المقابل.

düşüneceğim baş komiser. Ama bu beni son çağırışın olacak.
سأفكّر بالأمر يا حضرة النقيب، لكن هذه ستكون آخر مرّة تستدعيني.

Sadece beraber yaptığımız şeyleri düşüneceğim.
سأفكّر في كافّة الشياء التي فعلناها معًا.

Bunu düşüneceğim. - Uzatma. Beni bay Gekko'ya bağlar mısın lütfen?
سأفكّر في الموضوع - يـا له من أمر فظيع -

Ben olsam o çocuk parkına gitmeden evvel 2 kez düşünürüm.
حسناً، سأفكّر مرّتين لو كنتُ مكانك للعودة إلى ذلك الملعب.

Pardon. Belki daha sonra birşeyler düşünürüm. Daha sonrası yok.
أجل، آسفة، لعلي سأفكّر في شيء ما لاحقاً

Kesinlikle düşünürüm o zaman.
حسناً، سأفكّر بالأمر بكلّ تأكيد.

Bir düşüneyim.
سأفكّر في الموضوع.

Ne düşündüğünüzü biliyorum. Neden düşündüğünüzü de. Sizin yerinizde olsam ben de öyle düşünürdüm.
أعلم فيم تفكّر، أعلم لمَ تفكّر فيه، كنتُ سأفكّر بالمثل لو كنتُ في موضعك

Sana fazladan bilet veremem ama yemek isteğini düşünebilirim.
لا يمكنني إعطائك تذاكر إضافية، ولكني سأفكّر في طلبكَ حول الطعام

Bir sonraki fırtınada tekrar yıldırım düşürebilirler. Önce öde sonra düşünürüz.
أدفع، سأفكّر في الامر