"سئموا" - Translation from Arabic to Turkish

    • sıkıldılar
        
    • bıkmış
        
    • usandılar
        
    • sıkılanlar
        
    • bıkıp usandı
        
    • bıktı
        
    • bıktılar
        
    • bıkmışlar
        
    • yoruldular
        
    Seni beklemekten sıkıldılar. Bir saat önce çıktılar. Open Subtitles لقد سئموا الانتظار وغادروا قبل ساعة ونصف
    - Beklemekten sıkıldılar herhalde. Open Subtitles .أعتقدُ بأنهم قد سئموا من الإنتظار
    Tüm dünyada, korku ve baskıdan bıkmış olanlar topluluklarında ve sınırlarının dışında birleşiyorlar. TED في جميع أنحاء العالم, أُناس قد سئموا وتعبوا من الخوف والقمع متصلون بمجتمعاتهم وعبر الحدود.
    Bunu yazdım çünkü sanırım insanlar klasik peri masallarında ki kahramanların her şeyi elde etmesinden usandılar. Open Subtitles كتبته لأنّي اعتقدت أنّ الناس سئموا... مِنْ حصول الأبطال على كلّ شيء في القصص الخياليّة الكلاسيكيّة
    Sadece ben değil bütün özürlü çocuklar basketbol maçlarında en önde olmaktan sıkılanlar için. Open Subtitles ليس أنا فقط، ولكن كل ذوي الاحتياجات الخاصة هناك الذي سئموا من الجلوس أمام الصفوف في مبارايات كرة السلة
    Öncelikle herkes senin tacizlerinden bıkıp usandı, ikinci olarak da Brooke'a söylediklerin yüzünden! Open Subtitles أولا, لأن الجميع سئموا من قذارتك ! (وثانيا بسبب ماقلته لـ(بروك
    İnsanlar hayatlarını nasıl yaşayacaklarının söylenmesinden bıktı. Open Subtitles أن الشعب قد سئموا من تلقينهم كيف يعيشوا حياتهم
    İnsanlar suçtan bıktılar, korkmaktan bıktılar. Open Subtitles لقد سئم الناس من الجرائم، سئموا من الخوف. يحتاجون لعلامةٍ تُبين لهم إتخاذنا للاجراءات.
    Ve başımıza sardığın bitmek bilmeyen yürüyüşten bıkmışlar. Open Subtitles و قد سئموا من ذلك الزحف الغير منتهى . الذى قد ورطنا فيه
    Sanırım şehirde yoruldular. Open Subtitles أعــتقد بأنهم قد سئموا مــن الـمدينة
    Bundan sıkıldılar mı? Open Subtitles هل سئموا من الأمر؟
    Beyaz üstünlükçü, yetkileri elinde tutanların saçmalıklardan bıkmış, onların canına okuyan adamlardı. ve sadece oraya gittiler ve herkese günlerini gösterdiler. TED الشبان راكلي المؤخرات الذين سئموا من ذلك العنصري الأبيض، أصحاب السلطة، هراء، وفقط دخلوا هناك وركلوا مؤخرة كل شخص.
    Hayır. Bak, ben bunu... kısa çöpü çekmekten bıkmış usanmış insanlar için yapıyorum. Open Subtitles كلاّ، اسمع، أقوم بهذا لأجل الصغار الذين سئموا معاناة تأثيرات المواقف السيّئة
    Onlar da bu iç çatışmadan usandılar, Cosimo! Open Subtitles لقد سئموا ذلك الصراع الداخلي، يا (كوزيمو)
    Sadece ben değil bütün özürlü çocuklar basketbol maçlarında en önde olmaktan sıkılanlar için. Open Subtitles ليس أنا فقط، ولكن كل ذوي الاحتياجات الخاصة هناك الذي سئموا من الجلوس أمام الصفوف في مبارايات كرة السلة
    Buradaki herkes senden bıkıp usandı. Open Subtitles الجميع هنا سئموا منك
    ... artık 'Hatfield've 'McCoy' adlarını duymaktan bıktı. Open Subtitles أعتقد أن الجميع من أمثالى" "قد سئموا من اسمىّ "هاتفيلد" و"ماكوى"
    Hiç işte, zamanla bıktılar. Open Subtitles لا شيء، إنهم سئموا.
    Batı'nın kendilerine neyi, nasıl yapmaları gerektiğini söylemelerinden bıkmışlar. Open Subtitles سئموا من الغرب يملي عليهم أفعالهم وكيف يفعلوه، ومتى يفعلوه
    Emirlerinden yoruldular artık, sadece korkarak yapıyorlar. Open Subtitles أنهم سئموا من مراسيمك ومن حكمكِ بالخوف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more