"ساحاول" - Translation from Arabic to Turkish

    • çalışacağım
        
    • deneyeceğim
        
    • Denerim
        
    • çalışırım
        
    • çalışayım
        
    • geleni
        
    İyi yanını görmeye çalışacağım. Hey. selam, Daphne. Open Subtitles ساحاول فعل ماو بوسعي لاجل هذا اوه اهلا دافني تبدين زاهية الليله
    Seni durdurmaya çalışacağım, ama kimsenin canının yanmasını istemiyorum. Open Subtitles انا ساحاول ايقافك و لكن لا اريد ان يؤذى احد
    Adil biçimde karar vermeyi deneyeceğim. Open Subtitles و ساحاول تقرير ذلك بمنتهى العدالة
    Yaptığınızın karşılığını nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum Dr. Willet ama en azından deneyeceğim. Open Subtitles ... لا أعرف كيف يمكن أن اكافئك . عن ما قمت به , يا دكتور ويليت . ولكننى ساحاول
    Peki. Sabah tekrar Denerim. Sizinle görüşmem lazım. Open Subtitles ساحاول الاتصال بك غدا صباحا احتاج لرؤيتك
    Belki Denerim ve başka bir koleksiyon daha yayımlarım. Open Subtitles في النهاية على قصة جيدة ربما ساحاول ان.. انشر مجموعة اخرى.
    Joey, kaptanla konuşur ve bir şeyler ayarlamaya çalışırım. Open Subtitles سوف اَتكلّمُ مع النقيب و ساحاول اعداد ترتيبات.
    Artık şirketimi, sessizce başarısız olmamı umut eden bir yığın hırslı ortağıma şevkat göstererek yönetmeye çalışacağım. Open Subtitles ساحاول إدارة شركتي بمراعاة بعض الشفقة بسبب الجماهير الغاضبة من والديّ والذين يتمنون سقوطي
    - Klinikte daha güçlü bir antibiyotik bulmaya çalışacağım, Open Subtitles ساحاول ان احضر اقوي مضاد حيوي من المركز الطبي..
    Ana yola geri dönüp yolu kendim bulmaya çalışacağım. Open Subtitles ماذا افعل لكي اعود للطريق مرة أخرى ساحاول أن أجد مخرجا
    İskele tarafına! Dikkatini çekmeye çalışacağım. Open Subtitles ابقي على الميناء و انا ساحاول جذب انتباهه
    Meclis üyesi Milton'un oyunu almaya çalışacağım. Open Subtitles انا ساحاول الحصول على صوت المستشار ميلتون
    Sen daha odaya girmeden anlaşmadaki tüm amaçlarımızı garanti altına almaya çalışacağım. Open Subtitles ما أقصده هو أنني ساحاول أن أعرف جميع نقاط الإتفاق, و أتحكم بها قبل حتى أن تمشي إلى الغرفة, حسناً؟
    Tamam, deneyeceğim ama yavaş davranacağım. Open Subtitles حسنا ساحاول لكن سافعل ذلك ببطئ
    Ama birazdan onunla konuşmayı deneyeceğim. Open Subtitles ولكني ساحاول الحديث معه لاحقا مساءا
    Standart yanaşma kodlarını deneyeceğim. Open Subtitles ساحاول إرسال شيفرات الحط التقليدية
    Nefesimi suyun altında dokuz dakika tutarak şu anda Almanyalı Thomas Siestas'a ait olan dünya rekorunu kırmayı deneyeceğim. Open Subtitles ساحاول ان اكتم انفاسي لتسع دقائق تحت الماء لاكسر الرقم العالمي الذي يحملة "توماس سياتوس" الالماني
    Denerim ama seni çok özleyeceğim, Liam! Open Subtitles ساحاول ذلك ولكنني سأشتاق اليك كثيراً ليام
    Arkadaşlar, Denerim ama aklınızda bulunsun, daha önce hiç böyle bir şey yapmadım. Open Subtitles يارفاق ساحاول ولكن تذكروا انا لم افعل شيء كهذا سابقا ابدا
    Bir Denerim ama bu sabah onu ikna ettiğim ikinci şey olacak ve şu anki büyük ustalık istiyor çünkü tamamen uyandı. Open Subtitles وهل تستطيع ان تطلب منها ذلك ؟ ساحاول ، لكن هذا سيكون الشيء الثاني الذي تحدثت معها منذ الصباح
    Her yıl bugün morali bozulur, onu neşelendirmeye çalışırım. Open Subtitles كل عام في مثل هذا اليوم يبدو حزيناً ، لذا ساحاول أن ارفع من معنوياته.
    Bu arada ben de Cumhurbaşkanını tören programlarından caydırmaya çalışayım. Open Subtitles في هذه الأثناء، ساحاول إقناع الرئيس للإلغاء كل المظاهر العامة.
    Böyle bir şeyin olmaması için elimden geleni yapardım. Open Subtitles كنت ساحاول ما بوسعى كى لا اجعل هذا الشيء يحصل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more