| Tilkileri kümesinden uzak tutar, ...hırsızları evinden, haydutları bankalardan. | Open Subtitles | ولإبقاء الثعالب خارج قن الدجاج و لإبقاء سارقي الماشية خارجا ورجال العصابات بعيدا عن البنوك |
| Eskiden burada sadece at hırsızları varken, buralar bu kadar iç karartıcı değildi. | Open Subtitles | لم تكن المنطقة بتلك الكآبة حينما لم يوجد سوى سارقي الأحصنة |
| Buralarda şarap hırsızlarını sevmeyiz. | Open Subtitles | بمثل تلك الأماكن، لا نتعاطف مع سارقي عصير التفاح. |
| 1700'lerde mezar soyguncuları Güneyli Albay'ın dökme demir tabutunu yağmalamış. | Open Subtitles | تعلم في السبعينات أغاروا سارقي القبور على قبر حديدي لعقيداً جنوبياً |
| Sadece uluslar arası suça girdiği için değil, Shawn. Biz sanat hırsızı değiliz. | Open Subtitles | عدا أن هذه جريمة دولية نحن لسنا سارقي قطع فنية |
| Casuslar, araba takipleri, bilgisayar çalan ninjalar ve günü kurtaran ben. | Open Subtitles | مليئة بالجواسيس، مطاردات السيارات رجال نينجا سارقي حواسب، و إنقاذي للموقف |
| Belki de bu banka soygunu o kadar da amatörce değildir. | Open Subtitles | حسنا،ربما سارقي هذا البنك ليسوا هواة بعد كل شيء |
| Ve siz mezar hırsızlarının tek düşüncesi, onun hit olması! | Open Subtitles | كل ما تفكروا به يا سارقي القبور هو الحصول على برنامج ناجح |
| SWAT' lara banka soyguncularının federallerin yetkisi alanında olduğunu hatırlatın. | Open Subtitles | ذكر فريق التدخل السريع ان سارقي المصارف هم من الصلاحيات الفيدرالية |
| Şu mezar hırsızları, cesetlerle ne yapıyorlar ki? | Open Subtitles | هؤلاء سارقي الجثث، ماذا يعملون بالأجسام؟ |
| Hangi mezar hırsızları sadece cesetleri çalar? | Open Subtitles | ظننتك قلت بأن سارقي القبور يقومون بسرقة الجثمان فقط |
| Öldürülen öğrenci, sosyopat kadavra hırsızları grubunun bir üyesi bile olabilir. | Open Subtitles | هو أيضاً عضو بجماعة المختلين أخوية سارقي الجثث |
| Evvelsi akşam o araba hırsızlarını durdurmuş olsam etrafta dolaşıp matematik öğretmenlerine çarpıyor olamayacaklardı. | Open Subtitles | لو تمكنتُ من إيقاف سارقي السيّارت بالليلة الأخرى، فما كانوا ليصتدموا بمدرسي الرياضيات. |
| Bazı dolandırıcıları ve kimlik hırsızlarını sorguya çekmişliğim var. | Open Subtitles | لقد استجوبتُ قليلًا من المختلسين وبعض سارقي الهويّات. |
| California'daki banka soyguncuları hakkında bir kere okuduğum bir yazıyı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أنا أتذكر قراءة مقابل ذات يوم عن سارقي بنوك |
| Kıytırık araba soyguncuları. Hepsi bu. | Open Subtitles | ماهم إلا مجموعة سارقي سيارات غبية |
| Annen ve ben bir çift araba hırsızı gibi gecenin ortasında sıvıştık. | Open Subtitles | أنا وأمك خرجنا في منتصف الليل كزوج من سارقي السيارات. |
| İlaç çalan haydutları yakalamak yerine seni yakalamakla ilgilenen polislerin olduğu bir şehirde yaşadığımız için seviniyorum. | Open Subtitles | أحبّ العيش في مدينة تهتم فيها الشرطة بالقبض عليكَ وليس سارقي الادوية. |
| Şüpheliler, Abilene bankasını soyan Gecko kardeşler. | Open Subtitles | "المشتبه به هم سارقي "مصرف أبيلين (سيث، و ريتشي غيكّو) |
| Body Snatcher birilerinin uydurduğu bir hikayedir aptal. | Open Subtitles | إنّ سارقي الجثث قصّة شخص ما إختلقَها. |
| Ona üçkağıtçı yaşlı kadın cesedi hırsızlarıyla uğraşamam dediğimi söyle. | Open Subtitles | أخبره أنّي لا أتعامل مع سارقي جثث المسنّات. |
| Bayanlar ve baylar, bizler dost canlısı mahallenizin dost canlısı olmayan banka soyguncularıyız. | Open Subtitles | ، سيداتي وسادتي نجن جيرانكم الودودين سارقي البنوك عدا أننا لسنا ودودين |
| Ama ben, banka soyguncularından bahsetmiştim. | Open Subtitles | لكنّي كنتُ أتحدّث بشأن سارقي المصرف |