Güneste yürüdüler. Sirf bu bile Lycan tezgahina delil sayilir. | Open Subtitles | ساروا في الشمس وهذا وحده دليل على تواطئهم مع المستذئب |
Güneşte yürüdüler. Sırf bu bile Lycan tezgahına delil sayılır. | Open Subtitles | ساروا في الشمس وهذا وحده دليل على تواطئهم مع المستذئب |
Afallamış bir hâlde, silâhlı muhafızların gözetiminde, istasyona yürüdüler. | Open Subtitles | تحت تأثير الصدمة والخوف من الحراس المسلحين ساروا حتى محطة القطار |
Yeryüzünün yürüyen bu dev katilleri hakkında tamamen yeni bir anlayışa sahibiz. | Open Subtitles | لدينا فهمٌ جديدٌ تمامًا عن أعظم القتلة الذين ساروا يومًا على الأرض |
Üç gündür yürüyorlar ve hiçbirşey bulamadılar. | Open Subtitles | ساروا لمدة ثلاثة أيام ولم يعثروا على شيء |
Haftalardır yürüyorlarmış. | Open Subtitles | . لقد ساروا لمدة اسابيع |
Her köyden insanlar burada olmak için kilometrelerce yol yürüdüler. | Open Subtitles | الأناس من جميع القرى قد ساروا ...لـ أميال ليكونوا هنا |
Sonra bir anda bu serseriler ellerinde bıçakla arabama yürüdüler. | Open Subtitles | عندها خرج من العدم , قاطعي الطريق و ساروا حتى سيارتي و بحوذتهم سكين |
Sınır dışı edilmekle tehdit edildiler; yine de iş anlaşmalarını bozdular ve emek sömürüsünü protesto etmek için New Orleans'tan Washington, D.C.,'ye yürüdüler. | TED | تم تهديدهم بالترحيل، و لكن اندفعوا خارج مجمع العمل و ساروا من نيوأورليانز إلى واشنطن العاصمة. لكي يحتجوا ضد استغلال العمالة. |
amcasının arabası yoktu, yani... büyük ihtimalle şu güzergahların birinden yürüdüler. | Open Subtitles | وهذا كان على بعد حاجزين ...وعم الطفل لم يكن لديه سيارة,لذلك ,من المحتمل انهم ساروا على الاقدام وسلكوا احد تلك الممرات |
Burada bir isik var, ve ona dogru yürüdüler. | Open Subtitles | لقد اختفوا كان هناك ضوء، وقد ساروا نحوه |
Diğer yandan HAYIR taraftarları, bugün Kuzey-Güney otoyolundan Santiago girişine doğru yürüdüler. | Open Subtitles | في هذه الأثناء NO ساروا المناصرين لحملة متوجهين الى الطريق السريع |
Rozengracht boyunca Enternasyonal Marşı'nı söyleyerek yürüdüler. | Open Subtitles | هكذا ساروا فى طريق (روزنراخت) منشدين النشيد الوطنى |
Bir düşünün, bu tünellerde yürüyen son insanlar... binlerce yıl önce öldü. | Open Subtitles | تخيلوا، آخر أشخاص ساروا في هذه الأنفاق ماتوا منذ آلاف السنين |
Sabrım, yanımda, benimle beraber yürüyen adamların hayatlarını kaybetmelerini, görerek ödüllendirildi. | Open Subtitles | ..وكُوفيء صبري بضرب رؤوس الرجال الذين ساروا بجانبكم |
- Ayda yürüyen dördüncü adamı mı öldürdün? | Open Subtitles | لقد قتلت الرجل الرابع الذين ساروا على سطح القمر؟ |
Tamam beklesin biraz! 6 gündür yürüyorlar ve onlara söylenecek tek şey boşuna yürümüş oldukları! | Open Subtitles | يمكنها ان تنتظر, يجب ان يعرفوا لقد ساروا لمدة ستة ايام من دون فائده |
Yakıcı güneşin altında on saattir yürüyorlar. | Open Subtitles | لقد ساروا لعشر ساعات في الشمس الحارقة. |
Haftalardır yürüyorlarmış. | Open Subtitles | لقد ساروا لمدة اسابيع . |
Haftalardır yürüyorlarmış. | Open Subtitles | لقد ساروا لمدة اسابيع . |
Geçen Ekim ayında 10,000 kişi açlık grevine destek amacıyla yürüyüş yapmıştı, değil mi? - Evet. | Open Subtitles | هناك 10 ألاف ساروا من أجل سبعة أضربوا عن الطعام أكتوبر الماضي، صحيح؟ |