23 saat önce, General Aleksander Kodoroff 10 savaş başlığı çaldı. | Open Subtitles | منذ 23 ساعة مضت الجنرال أليكساندر كودروف سرق 10 رؤوس نووية |
Sana, bir saat önce, aşağıdaki, hurda yığınını temizlemeni, söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أن تُنظّف الرافعة التي بالأسفل مُنذ ساعة مضت |
Bir saat önce kalkan bir otobüsü yakalamanın imkânı yok. | Open Subtitles | من المستحيل الن أن تلحق بحافلة غادرت منذ ساعة مضت |
Herkes bir yerlerde saklanıyor. Yeri bir saat öncesinde duyuruyorlar. | Open Subtitles | الجميع يختبئ خلف الأبواب لقد أعطيتهم الموقع مـُنذ ساعة مضت |
Bir saat önce kalkan bir otobüsü yakalamanın imkânı yok. | Open Subtitles | من المستحيل الن أن تلحق بحافلة غادرت منذ ساعة مضت |
O kadar lanet yavaş ki, yarım saat önce yolun sonuna gelmiş olmalıydık | Open Subtitles | إنه بطيء جداً، كان ينبغي أن نصل نهاية الخط منذ نصف ساعة مضت |
Yarım saat önce bir denizaltının farkedildiğini ve bunu bana bildirmenin bu kadar zaman aldığını mı demek istiyorsunuz? | Open Subtitles | تقصد أن تقول أن الغواصة شوهدت من نصف ساعة مضت وبأن التقرير سيأخذ وقت طويل للوصول إلىّ ؟ |
Bir saat önce gelmen gerekiyordu. | Open Subtitles | أين كنت؟ من المفترض أن تكون في المنزل منذ ساعة مضت |
Ama hala kendime gelemedim. Daha 24 saat önce bir Mısır mezarındaydım. | Open Subtitles | أنا ما زِلت لا أَستطيع تجاوز حقيقة أن 24 ساعة مضت حين كنتُ في مقبرِة مصرية |
Ama hala kendime gelemedim. Daha 24 saat önce bir Mısır mezarındaydım. | Open Subtitles | أنا ما زِلت لا أَستطيع تجاوز حقيقة أن 24 ساعة مضت حين كنتُ في مقبرِة مصرية |
Ama hala kendime gelemedim. Daha 24 saat önce bir Mısır mezarındaydım. | Open Subtitles | أنا ما زِلت لا أَستطيع تجاوز حقيقة أن 24 ساعة مضت حين كنتُ في مقبرِة مصرية |
Sevgilim. Bir saat önce aradı ve üşüttüğünü söyledi. | Open Subtitles | فتاة ميعادى, اتصلت من ساعة مضت وقالت انها لديها برد |
Yirmi üç saat önce, iletişim sisteminde- | Open Subtitles | ثلاث وعشرون ساعة مضت على تفقد أنظمة الإتصالات |
O dün gece dedi... bu 12 saat önce. | Open Subtitles | لقد قالت الليلة الماضية,ذلك منذ 12 ساعة مضت |
Saldırmazlık anlaşması bir saat önce imzalandı. | Open Subtitles | معاهدة عدم اللجوء للعنف تم توقيعها من ساعة مضت |
bir saat kadar önce bir yardımcım, Rogers soyadlı birinden bir kayıp ihbarı aldı. | Open Subtitles | منذ ساعة مضت, استلم احد نائبي تقرير عن شخص مفقود. من فيلا باسم روجرز. |
Yeni kızı almaya gideli bir saatten fazla oldu. | Open Subtitles | لقد غادرت لتجد الفتاة الجديدة منذ ساعة مضت |
bir saat geçti, kağıdın boş! | Open Subtitles | ساعة مضت و صفحتكَ فارغة. |
bir saat önceydi. O şıllık susmak bilmedi. | Open Subtitles | هذا الاتجاه منذ ساعة مضت, هذه الساحرة لم توقف عن الصراخ طوال الوقت |
Yarım saat öncesine göre daha da kötüleşti. | Open Subtitles | لقد مرت بالأسوأ منذ نصف ساعة مضت |