"ساعتين من" - Translation from Arabic to Turkish

    • iki saatlik
        
    • iki saatini
        
    • bir kaç saat
        
    • birkaç saat
        
    • İki saat
        
    • sadece iki saat
        
    • İki saate
        
    • iki saattir
        
    • İki saatlik bir
        
    İki saatlik programlar dışında bir şey ama 300 dolar istiyorlar. Open Subtitles لا يوجد سوى ساعتين من البرامج ويطلبون 300 دولار ثمن الجهاز
    Ağrıyan kaslarım için yaptıracağım iki saatlik İsveç masajını da. Open Subtitles ساعتين من المساج السويدي من أجل عضلاتي، مقطوع من الضريبة
    Kayıtlardan öğrendiğime göre, günde iki saatini sizinle terapide geçiriyormuş. Open Subtitles انا اعرف من سجلاته انه امضى ساعتين من العلاج معك
    Kayıtlardan öğrendiğime göre, günde iki saatini sizinle terapide geçiriyormuş. Open Subtitles انا اعرف من سجلاته انه امضى ساعتين من العلاج معك
    Gösteriden önceki son bir kaç saat, her daim birazcık su kaybetmemiz gerekir. Open Subtitles نحنُ دائماً نحتاج أن نخسر القليل من الماء قبل آخر ساعتين من العرض
    Kahvaltıdan sonra bitiririz. Hâlâ uykunu alabilmen için birkaç saat var. Open Subtitles سوف ننتهى منه بعد الفطور حاولى الحصول على ساعتين من النوم
    Cinsiyet savaşlarının yer almadığı bir iki saat geçirebilir miyiz, lütfen? Open Subtitles هل يمكننا أن نمضي ساعتين من دون تلك الحرب بين الجنسين؟
    Oylama bittikten sadece iki saat sonra Kilise organizasyonu zaferini kutlamaya başladı. Open Subtitles بعد ساعتين من غلق الإقتراع أعلنت الكنيسة أن فعل الإلغاء يعتبر بمثابة إنتصار رائع
    Gün sona erdiğinde iki saatlik aşırı trafik bizi birbirimizden alıkoyuyor. TED في نهاية اليوم، ما يفصلنا عن بعضنا هو ساعتين من الإزدحام المروري.
    Bu kısa aradan sonra, Sihirli Tınılarla beraber Armada Salonunda... iki saatlik disko swing partisinde tekrar sizlerle beraber olacağız. Open Subtitles سوف نعود مع نغمات سحريه لرمادا رومز .. ِ ساعتين من الموسيقى قبل ان نأخذ استراحه قصيره
    Bütün gereken iki saatlik büyük acıya dayanmak. Open Subtitles لا علينا سوى تحمل ساعتين من الألم القاتل
    Bunun anlamı kayıtlardan iki saatlik bölümün kayıp olduğu. Open Subtitles ذلك يعني أن هناك ساعتين من التسجيل مفقودة من السجلات
    - Sadece iki saatini alır, sorun bu mu? Open Subtitles كيف أن القلق لي؟ ذلك، ساعتين من الخاص يوم السبت اتفاق الكسارة؟
    Tatilimizin iki saatini nezarethanede geçirdik. Open Subtitles لقد قضينا للتو ساعتين من عُطلتنا بالحجز.
    Hayatımın son iki saatini geri almak için kiminle görüşmem gerek? Open Subtitles لمن أذهب ليعيد لي آخر ساعتين من حياتي؟
    Kayıp fragmentleri bir kaç saat içerisinde onarıyor. Open Subtitles يحلل الشظايا و يعيد بناء الملف الأصلي في أقل من ساعتين من الحوسبة الخارقة
    Şafak sökmeden bir kaç saat önce sınırı geçtik. Open Subtitles عبرنا الحدود قبل ساعتين من الفجر.
    Sonra 10.000 dolar ve Wilmer karşılığında... bize birkaç saat mühlet ve şahini vereceksiniz. Open Subtitles اذن فى مقابل ال 10,000 دولار و ويلمر, فأنت تعطينا الصقر, وساعة او ساعتين من الهدنة
    birkaç saat öncesinden teslimat noktasında beni arayacaklar. Open Subtitles سيتصلون بي قبل ساعتين من هبوطها ليخبروني بمكانها
    Shaye'ın arabası Patty Hewes'e bundan iki saat önce çarptı. Open Subtitles باتي هيوز اصطدمت بسيارة توم شايس قبل ساعتين من ذلك
    Buradan sadece iki saat uzaklıkta yani gitmesi çok kolay. Open Subtitles ووالديها وافقوا لي بذلك .إنها على بعد ساعتين من هنا وسيكون من السهل زيارتها
    İki saate kadar gelemeyiz. Open Subtitles لن نستطيع الوصول قبل ساعتين من الآن
    Son iki saattir aşağıda, onun dairesinde birlikteler. Open Subtitles و آخر ساعتين من هذا الليوم يقضيها فى شقته مع بعضهما
    İki saatlik bir sınavda bir kelime bile yazmadan. Open Subtitles و لم تكتبى و لا كلمه خلال ساعتين من الأمتحان ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more