"ساعدتُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • yardım ettim
        
    • yardımcı oldum
        
    • yardım etmiştim
        
    • katkıda bulunduğum
        
    • yardım ettiğim
        
    • yardım ettiğimi
        
    • yardım ediyordum
        
    • yardımım dokundu
        
    Hâlâ annesinin rahmindeki bir ceninin akciğerlerini düzeltmek için yardım ettim. Open Subtitles لقد ساعدتُ في إصلاح رئة جنين لا يزال في رحِم أمّه
    Havaalanında bir bayanın köpeğini arabaya bindirmesine yardım ettim. Open Subtitles أوه، في المطارِ، ساعدتُ هذه الإمرأةِ إحصلْ على كلبِها إلى سيارتِها.
    Durdum ve adama yardım ettim. Open Subtitles حَسناً، أنا عَملتُ سحب ثانية، ساعدتُ الرجلَ،
    Ben o lanet herife de yazmasında yardımcı oldum. Open Subtitles ساعدتُ على الكِتابَة هذا ابن السافلة أيضاً.
    Bir zamanlar mağazanın birini soyan Bir adama yardım etmiştim. Open Subtitles ذات مرّة ساعدتُ فتى أحببتُه في سرقة متجر.
    Sırf babandan duyduğum için değil senin yaratılmana katkıda bulunduğum için de. Open Subtitles ليس لأنّني سمعتُه مِن والدكَ فقط ولكن لأنّي ساعدتُ في صنعكَ صنعي؟
    Devreyi siz bağladınız, ben sadece açmasına yardım ettim. Open Subtitles أوصلتَ مجموعةَ الدوائر، أنا فقط ساعدتُ دورَهاه على.
    Yüzlerce müşterimin ölüm korkusuyla yüzleşmelerine yardım ettim. Open Subtitles لقد ساعدتُ المئات من الزبائن المرضى لمواجهة خوفهم من الموت
    Yıllarca nükleer programa yardım ettim. Open Subtitles على مدارِ السنوات، ساعدتُ بتطوير البرنامجِ النوويّ
    Evet. Çocuklar sıkılmıştı rahatlamalarına yardım ettim. Open Subtitles نعم، عانى الرجال من المشقة لذا ساعدتُ على راحتهم قليلا
    Otobüste yangın çıktığı sırada Jeremy'nin çıkmasına yardım ettim. Open Subtitles عندما الحافلة إشتعلتْ أنا ساعدتُ جيرمي النافذةُ،
    Seninle aynı durumda olan bir sürü müşterime yardım ettim. Open Subtitles لقد ساعدتُ الكثير من العملاء في نفس حالتكَ التي أنتَ فيها بالضبط
    Afrika'daki kolera salgınına yardım ettim. Open Subtitles لقد ساعدتُ في إنقاص وباء الكوليرا في أفريقيا.
    April'ın Bloomington Veterinerlik Okulu'na girmesine yardım ettim. Open Subtitles لقد ساعدتُ آبريل بأن تدخل في مدرسة الطب البيطيري
    Önceki akşam birinin hayatını kurtarmaya yardım ettim. Open Subtitles في ليلةٍ ما لقد ساعدتُ بإنقاذِ حياةِ شخصٍ ما
    Senin bu kadar büyük bir pozisyona gelmene yardımcı oldum şimdi başarısız olmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles ساعدتُ على وَضْعك في الموقعِ للعظمةِ، ولَنْ أَتْركَك تَفْشلُ الآن.
    Bu şeyin yapımında yardımcı oldum ve sadece tek bir şansımız var. Open Subtitles ولكنّي ساعدتُ في بناء هذا الشيء، ولدينا فرصة واحدة فقط
    (Gülüşmeler) Geçtiğimiz yıl 10 cenazeye gittim, birinin düzenlenmesine yardım etmiştim. TED (ضحك) حضرتُ 10 جنائز في العام الأخير، ساعدتُ في ترتيب إحداها.
    Bir çocukken, yaşlı bir adamın sınırda sığırları gütmesine yardım etmiştim. Open Subtitles "' عندما كُنْتُ طفل، ساعدتُ رجلي العجوزَ يَتخلّفُ عن بَعْض الماشيةِ فوق مِنْ الحدودِ." '
    Başka birisinin huzur bulması için katkıda bulunduğum için. Open Subtitles بأنّني ساعدتُ شخص ما لايجاد خلاصة
    Devam etmesine yardım ettiğim bir hikâyeydi bu ama artık gerçeği açıklamanın vakti geldi. Open Subtitles لقد كانت قصة ساعدتُ بتخليدها لكن حانَ الوقت لكي أكون صريحة
    Kız arkadaşıma, bir katilin yakalanmasına yardım ettiğimi söylemek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أقول لخليلتي حقاً أنني ساعدتُ في القبض على قاتل
    Baban hayattayken ona yardım ediyordum, seninle de aynısını yapabileceğimizi düşündüm. Open Subtitles لقد ساعدتُ والدكَ عندما كانَ حياً ظننتُ أنه أنا و أنت يُمكننا أن نفعلَ نفسَ الشيء
    Evet, yardımım dokundu. Open Subtitles أجل، لقد ساعدتُ في الأمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more