-Ayrıca haberin olsun o otele iş için gitmemiş, alışveriş yapıyormuş. Güvenlik görevlisi de pislik etmiş. | Open Subtitles | وللعلم، لم تكن تعمل بل كانت تتسوق وحارس الأمن كان سافلاً يا رجل |
Muhteşem falan değildi o! Uzun saçlı ibnenin tekiydi. | Open Subtitles | لم يكن رجلاً رائعاً كان سافلاً طويل الشعر |
Hâkim ve ya geri zekalı ya şerefsiz ya da ikisi birden olan 18. mahkemeden arkadaşım. | Open Subtitles | وزميل من المكتب 18 لا أعلم إن كان غبياً أم سافلاً أم أنه مزيج متقن من الاثنين |
Ben hep piçtim. | Open Subtitles | كنت سافلاً على الدوام |
Gerçek bir pislikti. | Open Subtitles | لقد كان سافلاً بحق |
Ev sahibimiz rezil çekiciliklere aldanıyor ama kurnaz tüccarın teki o. | Open Subtitles | ،إن مضيفنا لديهِ سحرًا سافلاً ولكنهُ تاجرٌ بارع |
Zavallı pisliğin tekiydin. Annem seni bu yüzden terk etti, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | كنت سافلاً بائس، أنت تعرف أن هذا سبب هجر أمي لك، صحيح؟ |
O manyak bir orospu çocuğuydu. Onu özlüyorum. Gerçekten. | Open Subtitles | كان مجنوناً سافلاً أشتاق إليه, أشتاق إليه حقاً |
Bazen kibirli bir pislik oluyorum ama uzun zaman önce aptal olmamayı öğrendim. | Open Subtitles | قد أكون سافلاً في بعض الأحيان، لكنني تعلمت ألاّ أكون غبياً |
Tre ile olan tek problemim onun bir pislik olmasından kaynaklanıyordu. | Open Subtitles | مشكلتي الوحيدة معه هي أنه كان سافلاً |
Son zamanlarda tam bir pislik gibiydi, | Open Subtitles | فقد أصبح سافلاً مؤخراً |
Tam bir baş belası olduğunu söylerler ama ben tanıdığımda babam tembelin tekiydi. | Open Subtitles | قالوا أنه قد كان قوي ولكن كان أبي سافلاً كسولاً عندما عرفته |
Tam bir baş belası olduğunu söylerler ama ben tanıdığımda babam tembelin tekiydi. | Open Subtitles | قالوا أنه قد كان قوي ولكن كان أبي سافلاً كسولاً عندما عرفته |
Drago çılgının tekiydi. | Open Subtitles | دريغو كان سافلاً! |
- Hayatta ve hâlâ tam bir şerefsiz. | Open Subtitles | وبخير حال ولايزال سافلاً بارعاً |
Ama benim abim şerefsiz değildi. | Open Subtitles | لكن أخي لم يكن سافلاً |
Ben hep piçtim. | Open Subtitles | كنت سافلاً على الدوام |
O bir pislikti. | Open Subtitles | لقد كان سافلاً |
Cimri bir pezevenk değilse, meteliksiz piçin teki. | Open Subtitles | إذا لم يكن سافلاً رخيصاً، فهو مُفلس |
pisliğin biri benden hoşlanmadı diye buradan gitmeye niyetim yok. | Open Subtitles | -من هنا لأن سافلاً مثلك لا يريدني |
Babamız bir orospu çocuğuydu. | Open Subtitles | أبانا كان سافلاً |