"سامحني على" - Translation from Arabic to Turkish

    • için beni affet
        
    • için üzgünüm
        
    • için bağışla
        
    • için özür dilerim
        
    • için beni bağışla
        
    • için beni bağışlayın
        
    • için affet
        
    • için bağışlayın
        
    • mazur
        
    • için kusura bakmayın
        
    Seninle uluorta konuştuğum için beni affet ama arkadaş olarak konuşuyorum. Open Subtitles سامحني على تحدثي معك بهذه الصراحة، ولكنني أتحدث كصديق
    Senin, güzel ve akıllı bir kadınla aranı yapmaya çalıştığım için üzgünüm. Open Subtitles سامحني على ترتيب موعد غرامي مع إمرأة جميلة وذكية
    Havaalanındayım; gürültü için bağışla, bavullarımı bekliyorumda. Open Subtitles نعم، أنا في المطار سامحني على الإزعاج أنا أقوم بجلب أمتعتي
    - Bunun için özür dilerim ama burada sert olacağım. - ...çocuk herkesin ortasında altına sıçan kişi! Open Subtitles سامحني على لغتي لكن يجب ان اكون قاسيا هنا الطفل الذي تغوط في بنطاله امام الجميع
    Duygusuz olduğum için beni bağışla ama bu kalp krizi sence de biraz şaibeli bir durum değil mi? Open Subtitles سامحني على قسوتي، ولكن ألا تعتقد أنّ هذه النوبة ملائمة بعض الشّيء؟
    Yemeğinizi böldüğüm için beni bağışlayın. Open Subtitles سامحني على مقاطعة وجبة طعامك
    Bunu söylediğim için affet ama but tür işler için biçilmiş kaftan olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles سامحني على قول ذلك ولكن لا أعتقد أنك خُلقت لهذا النوع من العمل
    Sizin adınıza konuştuğum için bağışlayın komutanım. Open Subtitles ورجاءً سامحني على التحدث نيابة عنك يا سيدي
    Sevgili Tanrım lütfen seni hiç affetmeyeceğim dediğim için beni affet. Open Subtitles أرجوك يا ربي سامحني على قولي أني لن أسامحك أبدًا عى هذا أنا آسفة
    Ve hazır affetmişken, buraya gelip seni kurtarmaya çalıştığım için beni affet. Open Subtitles وبينما تحاول، سامحني على مجيئي لهنا ومحاولة إنقاذك.
    Seni burada herkesle birlikte ölüme terk etmekle duyduğum o azıcık suçluluk duygusu için beni affet, Open Subtitles سامحني على شعوري بذرّة ذنب حيال تركك تموت مع الآخرين
    Umutsuz göründügüm için üzgünüm, ama pilot kokpitten alinmadan önce, vericiyi çalistiramadigimiz sürece kimsenin bizi bulamayacagini söyledi. Open Subtitles سامحني على لكوني محبط، لكن الطيار قبل أن يتم تمزيقه، قال أنه لن يجدنا أحد.
    Haber vermeden girdiğim için üzgünüm. Ama seninle acilen konuşmalıyım. Open Subtitles سامحني على الدخول، ولكن يجب أن أتحدث معكِ
    Sorduğum için bağışla oğlum, lakin evliliğin nasıl gidiyor? Open Subtitles سامحني على سؤالي يا بُني ولكن كيف حال زواجكَ؟
    Bunu söylediğim için bağışla ama senden kalbine İsa Mesih'i kabul etmiş bir adam olduğun izlenimini almadım. Open Subtitles سامحني على قول ذلك لكن ليس لدىّ إنطباع عنك أنك رجل مُتقبل لفكرة وجود المسيح في قلبه
    Bu yaptığım yanlış bir şeyse, yaşadığım için özür dilerim. Open Subtitles وإن كان فعلي ضايقك سامحني على هذا
    Sorduğum için özür dilerim, umarım sizi üzmemişimdir. Open Subtitles سامحني على السؤال آملألاأزعجك..
    Yüce tanrım, söylemek üzere olduğum şey için beni bağışla bu görekemli ibadethanede. Open Subtitles إلهي، سامحني على ما سأقوله الآن... في هذا المكان المقدّس...
    "Yaptığım kötülük için beni bağışla. Annem zorladı; iradem dışında gerçekleşti." Open Subtitles سامحني على الشر الذي بدر مني تجاهك" أمي دفعتني لعمل ذلك "لقد كان رغماً عني
    Saygısızlığım için beni bağışlayın. Open Subtitles سامحني على عدم احترامي.
    Saygısızlığım için beni bağışlayın. Open Subtitles سامحني على عدم احترامي.
    Sevgili Tanrım lütfen beni sana düşmanım dediğim için affet. Open Subtitles يا إلهي، أرجوك سامحني على قولي أنك خصمي
    Empati yapmaya çalıştığım için bağışlayın. Open Subtitles سامحني على وجود لحظة من التعاطف
    Kabalığımı mazur görün ama geleneksel hazırcevap muhabbetimizi es geçsek. Open Subtitles من فضلك سامحني على كوني فظ ولكن ربما نستطيع ان نتخطى براعة الاجابة
    Böyle baktığım için kusura bakmayın, benzerliği nasıl atladım bilmem. Open Subtitles سامحني على التحديق بك، لا أعلم لم لم ألاحظ تشابهكما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more