"ساندويش" - Translation from Arabic to Turkish

    • sandviç
        
    • sandviçi
        
    • Sandwich
        
    • sandiviçi
        
    • sandviçin
        
    • sandiviç
        
    Bana salam ve peynirli sandviç ve bir bardak bira gönderin. Open Subtitles أريد أن أوصيك من فضلك لكي تحضر لي ساندويش سلامي بالجبن مع كأس من البيرة
    sandviç de bırakalım, belki açtır. Open Subtitles واترك له ساندويش أيضاً فقد يجوع عندما يعود
    Sana birşeyler getireyim mi? Hindili sandviç hazırladım, onun favorin olduğunu biliyorum. Open Subtitles هل أجلب لك شئ , أعددت ساندويش الديك الرومي أعلم أنه مفضل لديك
    Ben bir çorba ve yarım hindi sandviçi alayım. Open Subtitles ساَخذ كأساً من الشوربة ونص ساندويش ديك رومي
    Sütyenimde fıstık ezmeli sandviç olacak. Open Subtitles لا يمكنني النظر الى وجهك لدي ساندويش زبدة الفستق
    Neden götünü topladıktan sonra arabana binip istediğin büyüklükte bir sandviç alıp yemiyorsun? Open Subtitles هنا , لما لا تاخذ مؤخرتك السمينة وتعود الى سيارتك الغبية واشتري لنفسك ساندويش كبير كما يرغب قلبك
    Neden götünü topladıktan sonra arabana binip istediğin büyüklükte bir sandviç alıp yemiyorsun? Open Subtitles هنا , لما لا تاخذ مؤخرتك السمينة وتعود الى سيارتك الغبية واشتري لنفسك ساندويش كبير كما يرغب قلبك
    Soğan halkası, diyet kola. - Ekstra peynirli. - Annem için baharatlı tavuklu sandviç. Open Subtitles خواتم بصل، مشروب حمية ساندويش الدجاج لأمي
    Fıstık ezmeli sandviç, turşusuz, hardalsız ve kırmızı bibersiz olmaz. Open Subtitles لا شيء أفضل من ساندويش الزبدة المخلوطة بالفستق ،مع رقائق المخللِ وقليلاً من الخردل والفلفل الحار
    Sana gitmeden önce bir sandviç yapmamı ister misin? Open Subtitles زو , قبـل ان ترحلي هل يمكنني ان اعمـل لكـ ساندويش ؟
    İnanıyorum ki, birisinin bu hayatta gerçekten tek istediği şey oturup huzur içinde bir sandviç yemektir. Open Subtitles أظن ان الشخص الذي يوده اي أحد في حياته هو الجلوس في سلام وتناول ساندويش
    - Evet, hadi pastırmalı sandviç yiyelim. Open Subtitles , سأعمل سأعمل ساندويش باللحم المقدد وسأجلب لكم سندويش باللحم المقدد
    Bana o işi bırakıp bir sandviç yapacakmışsın gibi geliyor. Open Subtitles يبدو بأنك متعبة .. فلما لا توقفين ذلك و تصنعى لى ساندويش
    Ve ayrıca, mükemmel bir sandviç hazırladım. Open Subtitles وعلى ناحية اخرى , لقد اعددت افضل ساندويش.
    İyi bir sandviç yapmak sevişmek gibidir. Open Subtitles انت تعلم , عمل ساندويش رائع يشبه عمل الحب
    Bir adet çifte pastırmalı, salatalı ve domatesli sandviç geldi. Open Subtitles ساندويش فيها قطعتين من اللحم المقدد, لذيذة وحارة
    Fıstık ezmeli sandviç yiyebilir miyim? Open Subtitles هل استطيع الحصول ع ساندويش الفول السوداني؟
    Öğrenciler, gelince Feynman sandviçi ısmarlayacaklarını söyleyerek önceden restoran sahibini ayarlamışlar. TED فنسق الطلاب مسبقاً ان يطلب الجميع ساندويش " فينمان "
    "Knuckle Sandwich" iki aydan daha kısa bir sürede 90 bin sattı. Open Subtitles كتاب "ناكلد ساندويش" بيعَ منهُ أكثر من 90 ألف نسخة في أقل من شهرين
    $10 sandiviçi karşılayamayacağımdan değil tabii ki. Open Subtitles هذا لا يعني بأنني لا يمكنني تحمّل مصاريف ساندويش بـ 10 دولارات.
    - Domuzlu sandviçin öcünü aldım. Open Subtitles انها الانتقام من اجل ساندويش الهامبرغر
    Ben kendime bir sandiviç almaya gidiyorum. Changnesia'nın aksine gerçek olan bir şey yani. Open Subtitles حسناً إستمتعو بوهمكم الجماعي أنا سأذهب لتناول ساندويش

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more