"ساهير" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sahir
        
    • Samar'
        
    Henüz Sahir'e söylemedim. Ama sana söylüyorum baba. Open Subtitles "لم أخبر (ساهير) أبداً، لكنّي سوف أخبرك، يا أبي."
    Özürlüyü bana bırak. Siz ikiniz Sahir'in peşinden gidin. Open Subtitles دعني أتولى أمر المعوّق وأنتما توليا أمر (ساهير).
    Sahir hip-hopçulara benzediğimi söyledi. Open Subtitles "ساهير) يقول أنني أبدو مثل فناني الهيب هوب)"
    Sahir'e söyler gibi oldum. Ama o beğenmedi. Open Subtitles "لقد هممتُ أن أُخبر (ساهير)، لكنّ الأمر لن يُعجبهُ."
    Bilmem gerekenlerin listesi bu. Sahir ve Büyük Hint Sirki. Open Subtitles هذه لائحة بالأشياء التي أريد معرفتها عن (ساهير) و "السيرك الهندي العظيم".
    Aliya'nın Sahir'e baktığı gibi bakıyor. Open Subtitles إنّها تنظر كما تنظر، عليا) إلى (ساهير)؟ )
    Aliya'nın Sahir'e baktığı gibi bakıyor. Open Subtitles الطريقة التي تنظر بها (عليا) إلى (ساهير)!
    Ben hep Sahir'dim. Bugün Samar nasıl biri göreceğiz. Open Subtitles لقد كنتَ دائماً (ساهير) اليوم أنظر كيف يبدو (سمر).
    2 dakika içinde senin Sahir olmadığının farkına varacak. Open Subtitles خلال دقيقتان، سوف تكتشف أنك لست (ساهير).
    Sahir Khan, sirkin sahibi Iqbal Haroon Khan'ın oğlu. Open Subtitles (ساهير خان)، مالك هذا السيرك هو ابن (إقبال هارون خان)
    Sana soruyorum çünkü Sahir beni dinlemez. O görevini durdurmayacak. Open Subtitles أنا أخبرك لأنَّ (ساهير) لن يستمع إليّ، لن يتوقف عن مهمّتهِ.
    Tüm söyleyebileceğim, Sahir ve Samar, siz kazandınız. Open Subtitles "كل ما أستطيع قولهُ: لقد ربحتما (ساهير) و (سمر)."
    Tanıştığıma memnun oldum. Ben Sahir Khan. Open Subtitles سعيدٌ بمقابلتك، أدعى (ساهير خان)
    Sahir, yapmış olduğun şey çok büyük bir yardım. Open Subtitles (ساهير)، ما تفعلهُ هو مساعدة كبيرة.
    Sahir'in gücü ikizi. Zayıflığı da. Open Subtitles توأم (ساهير) هو قوتهُ, وضعفهُ أيضاً.
    Bugün Sahir sensin. Ben Samar'ım. Open Subtitles أنت (ساهير) اليوم، و أنا (سمر).
    Sahir bir yerlerde saklanıyor. Open Subtitles (ساهير) يخفي شيئاً ما.
    Sahir bunun için çok akıllı. Open Subtitles (ساهير) ذكي جداً على ذلك.
    Aliya'nın Sahir'e baktığı gibi. Open Subtitles كما تنظر (عليا) إلى (ساهير).
    Sahir'den başka kimseyi görmüyor. Open Subtitles لا ترى أحداً سوى (ساهير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more