Mumyalaşma durumunu göz önüne alırsam beş ila yedi aydır burada olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | حالة التحنيط تدل على.. أنه بقي هنا لما يقارب الخمسة إلى سبعة أشهر. |
yedi aydır, her perşembe onu görmeye gidiyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أذهب لرؤيته كل يوم خميس لمدة سبعة أشهر. |
Her şey yedi ay önce yapmış olduğum bir belgeselle başladı. | Open Subtitles | كل شيء بدأ قبل سبعة أشهر مع فيلم وثائقي كنت صنع. |
Annemin ölümünden yedi ay sonra orada bir kadın daha öldürülmüş. | Open Subtitles | هناك امرأة قد قُتِلَت هناك بعد سبعة أشهر من مقتل والدتي. |
Yılın yedi ayı boyunca yok olan gezici kuartet müzisyenleri tarafından büyütülmek ve daima kemanla viyolanın arka planında kalmak eğlenceli mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظنين أن الأمر كان ممتعاً، أن أشب كإبنة لعازفيّ فرقة وترية كثيرا الترحال، يغيبان عني سبعة أشهر في العام؟ وأنا كنت دوماً أجلس في المقعد الخلفي بجوار آلتي "الفيولا"؟ |
Bu, ABD'nin toplam kombine ettiği enerjinin yarısından fazlası ve Çin bunu tek başına yedi ayda yaptı. | TED | وذلك أكثر مما تحصده الولايات المتحدة إجمالًا وقد فعلت الصين ذلك في سبعة أشهر فقط. |
İşin zorluğu, sakatlığı atlatmak ya da, Yedi aylık mahkumiyetten dönmek değil. | Open Subtitles | ليس فقط العودة من الإصابة أو العودة من سبعة أشهر من السجن |
Hiç kimse ona inanmamıştı, ama, denizde geçen sıkıntılı yedi aydan sonra-- | Open Subtitles | لم يؤمن به أحد لكن بعد سبعة أشهر من المعاناة في البحر |
yedi aydır, her perşembe onu görmeye gidiyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أذهب لرؤيته كل يوم خميس لمدة سبعة أشهر |
Victor yedi aydır bizimle yaşıyor ve onu burada tutup tutamayacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد قضى فيكتور هنا سبعة أشهر ولست متأكد من قدرتي على الاحتفاظ به سيدة غيران تبكي طول اليوم |
yedi aydır üst üste bizi geçiyorlar. | Open Subtitles | سبعة أشهر متتاليين حتى الآن. إنهم يتجسسون علينا. |
Geçen sene yedi ay içinde Çin, 35 gigawatt'lık güneş enerjisi kurmayı başardı. | TED | في العام الماضي، وفي سبعة أشهر فقط، تمكنت الصين من إضافة 35 جيجا وات من الطاقة الشمسية. |
yedi ay boyunca, trafik mahkemesi hakimi olarak rahatça oturduktan sonra, ceza mahkemesine geçmem gerektiği söylendi. Kısım iki, ceza mahkemesi. | TED | بعد أن قضيت مرتاحة سبعة أشهر كقاضية في محكمة المرور، أُعلمت بأنني نُقلت إلى محكمة الجنايات، القسم الثاني، قاعة محكمة الجنايات. |
Önümüzdeki yedi ay boyunca her gün, onu ziyaret ettim ve kitaplar aldım. | TED | يومياً ولمدة سبعة أشهر متتالية، كنتُ أزوره وبحوزتي الكتب. |
Bence son yedi ayda epey şey değişti. | Open Subtitles | كنتُ لأقول إن الكثير تغير في آخر سبعة أشهر |
Yedi aylık bir süre içinde, kanserler tümüyle ortadan kalktı, ve biopsi sonuçları normale döndü. | TED | و خلال سبعة أشهر إختفت الأورام تماما, و العينات التشريحية ظهرت طبيعية. |
18.00'da Yedi aylık seyahatiniz için dondurularak uykuya yatırılacaksınız. | Open Subtitles | عند الساعة السادسة مساءاً سوف تنامون تحت التجميد لمدة سبعة أشهر من السفر |
Tüm malzemeler yedi aydan daha eski, dolayısıyla bu... | Open Subtitles | لقد إنتهت كل المواد خلال سبعة أشهر |