"سبع ساعات" - Translation from Arabic to Turkish

    • yedi saat
        
    • yedi saatlik
        
    • yedi saattir
        
    • yedi saatte
        
    • yedi saatten
        
    yedi saat sürdü. Pistte geçirdiğimiz üç saati katmıyorum bile. Open Subtitles سبع ساعات غير الثلاث ساعات التي قضيناها عن مدرج المطار
    Anne, bu eğlence parkında yedi saat geçirdikten sonra sonunda eğlenmeye başladım. Open Subtitles أمي ، بعد قضائنا سبع ساعات بهذه الملاهي ، بدأت استمتع للتو
    Dümdüz giderse ve radara yakalanmazsa muhtemelen yedi saat sürer. Open Subtitles بمثل سرعة الغربان ربما سبع ساعات اذا كان يتجنب الرادار
    Teleskopu 12 saat boyunca gözleyeceksin ama tahminimce sadece yedi saatlik okuma maddesi seçtin. Open Subtitles ستراقب المنظار لمدة 12 ساعة وعلى ما أظن , لم تختر إلا سبع ساعات من المواد المقروءة
    Konu şu ki, altı hafta, dört gün ve yedi saattir, yetişkin bir erkekle iyi giden bir ilişki yaşıyorum. Open Subtitles أنا أعيش في علاقة مع ذكر بالغ، لمدة ستة أسابيع رائعة، أربع أيام رائعة، و سبع ساعات غالية.
    Emmy Kadubic'den "Yaklaşık yedi saatte Ormanda Yedi Yıl" Open Subtitles 7 سنوات في الغابة اختصرته لكم في سبع ساعات فقط تقديم إيمي كودوبيك
    California'da seçimlerin başlamasına yedi saatten az kaldı. Open Subtitles سوف تبدء الانتخابات فى خلال سبع ساعات هنا فى كاليفورنيا
    Son istasyondaki sinyalizasyon hatasından dolayı program fiilen yedi saat ondört dakika olarak gerçekleşti. TED في الحقيقة، اتضح أنه سيستغرق سبع ساعات وأربع عشرة دقيقة نظرًا لخلل فني في المحطة الأخيرة.
    Onlara yedi saat içinde başka bir yoldan iki veya üç günde elde edebilecekleri veriyi verdik ve daha yüksek çözünürlükte. TED أعطيناهم في سبع ساعات البيانات التي يمكن أن تستغرق يومين إلى ثلاثة أيام لتصلهم بأي طريقة أخرى، وبوضوح أعلى.
    Evden çıktıktan yedi saat sonra, dokuzuncu saatte, erkekler ziyafet çekmeye akşam yemeğine eve geliyor. TED في الساعة التاسعة وبعد سبع ساعات من تركهم للمنزل يعود الرجال ليبدأوا عشائهم الاحتفالي.
    Unutmayın, köyümden hava alanına gitmek yedi saat falan sürdü. TED كنت قد قطعت حوالي سبع ساعات من قريتي إلى المطار في ذلك اليوم.
    yedi saat çalıştım, yemek de yemedim. Open Subtitles لقد عملت سبع ساعات ، يجب ان يكون هناك طعام الغداء.
    Bugünkü uçuş süremiz yaklaşık yedi saat, yirmi dakikadır. Open Subtitles رحلتنا اليوم ستستغرق سبع ساعات وعشرون دقيقة.
    - Ya da şu an olduğu gibi yedi saat. - Onu zaten tanıyormuş gibi hissediyorum. Open Subtitles ـ أو سبع ساعات في هذه الحالة ـ أحس بأنني أعرف مستر ويلوبي سلفاً
    yani vücudunuzun geri kalanı... yedi saat sonra sunulacak. Open Subtitles الوجبة الرئيسية , بقية جسمك لن يتم تقديمها قبل سبع ساعات
    yedi saat ve atılan kağıtlardan sonra eve geldim, ne kadar aptal olduğumu kabul etmeye hazırdım. Open Subtitles بعد سبع ساعات و كمية كبيرة من فناجين القهوة باللبن عدت للمنزل مستعدة للاعتراف كم كنت سخيفة
    Teleskopu 12 saat boyunca gözleyeceksin ama tahminimce sadece yedi saatlik okuma maddesi seçtin. Open Subtitles ستراقب المنظار لمدة 12 ساعة وعلى ما أظن , لم تختر إلا سبع ساعات من المواد المقروءة
    Burada yedi saatlik mesafede ne halt ediyorsun? Open Subtitles ماذا تفعل بحق الجحيم على بعد سبع ساعات من هنا؟
    yedi saattir sarkoma eksizyonu ameliyatındaydım. Open Subtitles قضيت سبع ساعات في جراحة إستئصال ورم سرقومي معقد
    Bu kamera çok gelişmiş. Altı ya da yedi saattir çekim yapıyorum. Open Subtitles هذه الكاميرا متقدمة جداً أنا أصور بها لـ"ست او سبع" ساعات
    Ben Birt alfabesini bile yedi saatte çözmüş bir adamım. Open Subtitles فكيت رموز لغة الطيور في سبع ساعات
    Jake'e itirafta bulundum ve dün gece herhalde altı yedi saatten fazla uyumadım. Open Subtitles وأشك بأنني نمتُ أكثر من ستة الى سبع ساعات ليلة أمس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more