"سبيل آخر" - Translation from Arabic to Turkish

    • Başka yolu
        
    • Başka bir yolu
        
    • başka bir yol
        
    • yol daha
        
    • Başka bir yolunu
        
    • için başka
        
    • - Başka bir
        
    bu yüzden bu yavaş bir süreç ancak Başka yolu yok. TED إنها عملية بطيئة، لكن لا يوجد سبيل آخر.
    Kardeşin için üzgünüm, Fakat Başka yolu yok. Open Subtitles أنا آسفة بشأن أخيك , لكن ليس هناك سبيل آخر
    Örnek için kötü olduğunu biliyorum ama gerçekten Başka yolu yok. Open Subtitles أعلم أنّ هذا يمثّل سوء حظ للفراشة، لكن عن جدّ؛ ليس هنالك سبيل آخر.
    Ben doğru şeyi yaptım. Bunun Başka bir yolu olmalı. Open Subtitles لقد فعلتُ الأمر الصائب لا بدّ من سبيل آخر
    Bundan kurtulmanı Başka bir yolu var. başka bir yol olmalı. Open Subtitles ثمّة سبيل آخر للخروج من هذا المأزق حتماً ثمّة طريقة
    Hayatını riske atmayacak şekilde yapabileceğimiz başka bir yol daha olmalı. Open Subtitles لابد وأن يكون هناك سبيل آخر من الممكن أن نسلكه ولا يعرض حياتكِ للخطر
    En iyi bilim adamlarımız bile bunun Başka bir yolunu bulamadılar. Open Subtitles أفضل عقولنا العلمية تتطلّع بالفعل. لا يمكننا إيجاد سبيل آخر للقيام بهذا.
    Bu iş kanla çözülecek. Başka yolu yok. Open Subtitles سينتهي هذا القتال بإراقة الدماء ما من سبيل آخر غيره
    Başka yolu var. Open Subtitles ثمّة سبيل آخر، لا بد من سبيل آخر
    Galip olacaktık çünkü Başka yolu olamazdı. Open Subtitles أننا سننتصر لعدم وجود سبيل آخر.
    Beyne bakmanın Başka yolu yok. Open Subtitles لا سبيل آخر لفحص المخ
    Daha iyi bir seçeneğimiz yok, Başka yolu yok. Open Subtitles لا يوجد سبيل آخر
    Başka yolu yok. Open Subtitles ليس هناك سبيل آخر
    - Başka yolu yok. Open Subtitles ليس هناك سبيل آخر.
    Başka yolu yok . Open Subtitles ما من سبيل آخر.
    Sanki bir yanlış yapmıştım ve telafi etmenin Başka bir yolu yoktu. Open Subtitles كما لو كنت قد فعلت شيئاً ولا سبيل آخر للتكفير عنه
    Sanırım bunu söylemekten başka bir yol yok. Open Subtitles حسناً، أعتقد أنه لا يوجد ثمّة سبيل آخر للقيام بذلك سوى أن أبوح ذلك
    Bir yol daha var. Open Subtitles ثمّة سبيل آخر للنجاه.
    Bir zamanlar çok meşhur olan film yıldızını mezardan çıkarmanın Başka bir yolunu bulmalısın. Open Subtitles ستضطر لإيجاد سبيل آخر لبعث الحياة في موكلك الزائلة نجوميته
    Eminim Neksus'a girmek için başka bir yol bulabilirsin. Open Subtitles إني متيقن أن بوسعنا إيجاد سبيل آخر لإعادتك إلى "نيكساس."
    Burası savaşmak için uygun bir yer değil. - Başka bir yolu olmalı. Open Subtitles هذا ليس مكاناً مناسباً لقتالهم - لا بد من وجود سبيل آخر -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more