| Bunun içinde çok güzel görüneceksin. Hadi... hadi! | Open Subtitles | ستبدين جميلة جداً عندما ترتديه هيا ، اذهبِي |
| Biliyorum. Köşenin hayranlarındanım, merak etme, harika görüneceksin. | Open Subtitles | أعلم، أحب عامودك الصحفي لا تقلقي، ستبدين رائعة |
| Ama bence, bir şey giymesen daha güzel görünürsün. | Open Subtitles | على الرغم من أننى أعتقد أنك ستبدين أفضل بدون شىء على الإطلاق. |
| Yeni ayakkabılar, daha az koşu ve öğleden sonra kola içmek yok. Merak etme, çok güzel olacaksın. | Open Subtitles | حذاء جديد، أميال أقل و تقليل زجاجات المياه الغازية و ستبدين جميلة |
| 10 yaş daha genç görünürdün. Hiç kimse seni tanıyamazdı. | Open Subtitles | ستبدين أصغر بعشر سنوات ولن يتعرف عليك احد |
| Altı beden olabileceğini düşündüm, ama dört bedenle de harika gözükürsün. | Open Subtitles | ظننتك ترتدين مقاس 6 ولكن ستبدين جميلةفي مقاس 4 |
| Çok zayıf görüneceksiniz. | Open Subtitles | ستبدين رشيقة جدًّآ. |
| Bu odada, kızıl saçlarınla çok seksi görüneceksin. | Open Subtitles | بشعركِ الأحمر، ستبدين مثيرة جداً في هذه الغرفة |
| Kızıl saçlarınla bu odada çok çekici görüneceksin. | Open Subtitles | بشعركِ الأحمر، ستبدين مثيرة جداً في هذه الغرفة |
| Evet, seni plakaya mıhladığımızda çok seksi görüneceksin. | Open Subtitles | نعم, ستبدين مثيرة للغاية عندما تعلقين في تلك القاعدة. |
| Yanlış tahmin yürüttüysen çok aptal görüneceksin. | Open Subtitles | ستبدين غبية جدا ان كان ذلك هو الاختيار الخاطئ |
| Çünkü bu çöp poşetinin içinde, çöp gibi görüneceksin. | Open Subtitles | لأنّكِ ستبدين بأسوأ طلّة في هذه القمامة القبيحة. |
| Diploması olmadan bir çocuğu işe almama izin verdiğin için veya bunun farkında olmadığın için dikkatsiz görüneceksin. | Open Subtitles | ستبدين متهوّرةً بكونكِ تركتِني أعيّن الولد بدون شهادة أو حمقاء بكونكِ لستِ على علم بفعلتي. |
| Çok ağlama yoksa ona geri döndüğünde berbat görünürsün. | Open Subtitles | الان لا تبكي كثيرا ستبدين بشعة عندما تعودين اليه,اليس كذلك؟ |
| Ne kadar sinirli gözükürsen, o kadar suçlu görünürsün. | Open Subtitles | و كلما كنتِ عدائية أكثر ستبدين مذنبة أكثؤ |
| Bir spor arabada Fred Çakmaktaş gibi görünürsün. | Open Subtitles | ستبدين مثل فريد فلينتستون في السيارة الرياضية |
| Atlamaya karar verirsen böyle olacaksın. | Open Subtitles | هذا ما ستبدين عليه إن قررتِ القفز. هل أعجبتكِ الفكرة؟ |
| Bu arada şortunlar orada çok seksi olacaksın. | Open Subtitles | بالمناسبة .. ستبدين جذابة للغاية بملابسكِ القصيرة |
| Sakalın çıksın istemezsin heralde. Korkunç görünürdün öyle. | Open Subtitles | أترغبين بإنبات الشعر على وجهك أنت ستبدين مروعة |
| Çünkü iki kişi eksiğimiz var ve o masada çok tatlı gözükürsün. | Open Subtitles | لأننا ننقص رجلين وأظن أنكِ ستبدين جذابة على الطاولة |
| Ama iyi görüneceksiniz. | Open Subtitles | ولكنك ستبدين بشكل حسن |
| Gerçi kafana torba da geçirsen harika olurdun. | Open Subtitles | مرّة أخرى، ستبدين أروع لو وضعت كيساً على رأسك. |
| İçinde bu kadar güzel görüneceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | يا للهول، لم أعلم أنّك ستبدين بهذه الروعة به. |
| Siyah olacak ve seni ince gösterecek, ve sen içinde muhteşem gözükeceksin. | Open Subtitles | و ستكون سوداء و تظهرك رشيقة و ستبدين رائعة |
| - Mayonun içinde harika görünüyorsun. - Gelmek isterdim. Çok meşgulüm. | Open Subtitles | ستبدين رائعة فى زى السباحة اود ذلك, ولكنى مشغولة جدا |