Onu terk edecekti. Randy, konuşmayı kes. | Open Subtitles | كانت ستتركه - راندي)، توقّف عن الكلام) - |
Bu adamın yaptıklarını yanına mı bırakacaksın baba? | Open Subtitles | أبي، ستتركه يفلت بعد كل ما فعله؟ |
- Kendi kararını vermesine izin verecek değil mi? | Open Subtitles | ـ ستتركه يحدّد قراره بنفسه، أليس كذلك؟ ـ الآن أنتَ الثامن |
Hapishane vasiyetnamesinde bana ne bırakacağını merak edip bir baktım ki hiçbir şey bırakmıyormuş. | Open Subtitles | ذهبت إليها لأرى ما الذي ستتركه لي بوصية السجن الخاصه بها وهي ستأخذ كل شيء |
Bir oğlun olacak ve yaptıkların onu yetim bırakacak. | Open Subtitles | لديكَ ابن و أفعالك ستتركه بلا أب |
Her şeyin onun üzerinde bırakacağın izlenime bağlı olduğunu hatırlatayım. | Open Subtitles | دعنى أذكرك : الكثير يعتمد على الأنطباع الذى ستتركه عليه |
Buraya gelin, buraya gelin. Bunu yapmasına müsaade edecek misiniz? | Open Subtitles | تعال هنا ، تعال هنا هل ستتركه يفعل هذا ؟ |
Arkanızda ne bırakacaksınız, Bay Holmes? | Open Subtitles | ما الذي ستتركه خلفك سيد هولمز؟ |
Ama yine de denemesine izin veriyorsun? | Open Subtitles | لكنّك ستتركه يحاول على أية حال؟ |
Devasher'ı ara. Karısı onu terk ediyor. | Open Subtitles | استدعى ديفاشر انها ستتركه |
Bu sefer Walter'ı terk edecekti. | Open Subtitles | لقد كانت ستتركه هذه المره |
Onu terk edecekti. | Open Subtitles | كانت ستتركه |
Onu terk edecekti. | Open Subtitles | كانت ستتركه |
Kan kaybından gitsin diye yerde mi bırakacaksın? | Open Subtitles | -حاول إطلاق النّار عليّ هل ستتركه بهذه الحالة ؟ |
Onu böylece burada mı bırakacaksın? | Open Subtitles | هل فقط ستتركه هنا؟ |
Şu andan itibaren, onu rahat bırakacaksın. | Open Subtitles | - منذ الآن فصاعداً , ستتركه وشأنه |
Dostlar, böyle tek başına gitmesine izin verecek misiniz? | Open Subtitles | موكاكوس, هل ستتركه يذْهب وحيد مثل ذلك؟ |
Peki onların böyle çekip gitmesine izin verecek misin? | Open Subtitles | أ هل ستتركه يفلت بدون عقاب مع هذا؟ |
Onu kendi haline bırakacağını sanıyor. | Open Subtitles | يفترض أنك ستتركه كما هو |
Bunu onun yanına bırakacak mısın? | Open Subtitles | هل ستتركه يفلت بهذا ؟ |
Bu dünyaya bırakacağın şey işte bu. | Open Subtitles | هذا هو ما ستتركه خلفك في هذا العالم |
Uçup gitmesine müsaade edecek misin? | Open Subtitles | هل ستتركه يطير؟ |
O halde onu rahat bırakacaksınız, değil mi? | Open Subtitles | إذاً، ستتركه وشأنه، أليس كلك؟ |
Normalmiş gibi onun etekle dolaşmasına izin veriyorsun. | Open Subtitles | أنت ستتركه يتخبط كأنه صفقة منهية |
Lana, onu terk ediyor. | Open Subtitles | (لانا)ستتركه |
Zırvalayıp durmasına izin mi vereceksin? Küp küp doğra onu, Afro! | Open Subtitles | ستتركه يتحدث بكل هذا الهراء , قطعه اربا افرو |
Kadının durdurulması gerektiğini, yoksa onu sonsuza dek, terk edeceğini biliyordu. | Open Subtitles | ،عرف أنه لابد من إيقافها أو أنها ستتركه إلى الأبد ...لذا فقد قام بربط جرس بكاحلها |