Her şeyin senin keyfine göre olmayacağını anlayacaksın. | Open Subtitles | ستدركين أن العالم لا يتوقف ويبدأ طبقا لما يربحك |
Ama sakinleştikten sonra artık baş başa olduğumuzu anlayacaksın. | Open Subtitles | لكن بعد أن تهدئي ستدركين أننا صرنا وحدنا |
Yakında da buradaki herkesten bir farkın olmadığını anlayacaksın. | Open Subtitles | وقريباً ستدركين بأنّك لست مختلفة عن الآخرين هنا |
Ama bir gün gelir ki, sadece ölümden dönen biri olmadığını, aslında bir savaşçı olduğunu... ve seni yolundan alıkoyabilecek her şeyden daha güçlü olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | لكن.. هناك يوم ستدركين أنكِ لست فقط مكافحة |
Eninde sonunda eğitimin faydalarını fark edeceksin. Sadece çok vakit kaybetme. | Open Subtitles | عاجلا أم آجلا ستدركين أهمية التعليم فعليكِ الاسراع في هذا الأمر |
Günün birinde, uyanacak, kalbinde aynı isteği hissedeceksin ve seni ne kadar çok sevdiğimin farkına varacaksın. | Open Subtitles | في يوم من الأيام، ستستيقظين وستشعرين بنفس الشعور في قلبك وعندها ستدركين كم أحبكِ |
Karşılıklı oturup konuştuğumuzda ne kadar çok ortak noktamız olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | إذا جلسنا وتحدّثنا، أعتقد أنكِ ستدركين كم لدينا من قواسم مشتركة |
Beni, erkek arkadaşınla evlenmene izin vermeyen acımasız anne olarak gördüğünü biliyorum ama bir gün yapılması gerekeni yaptığımı anlayacaksın. | Open Subtitles | لم تسمح لك بالزواج من صديقك لكن يوما ما ستدركين أنني قمت بما يجب فعله |
Eninde sonunda artık yedekte birini tutmaya gerek olmadığını anlayacaksın. | Open Subtitles | و بالأخير , أنت ستدركين ذلك و ستقررين أنك لا تحتاجين للاحتياطيين بعد الآن |
Ama kurda bırakırsan kendini gerçeği anlayacaksın. | Open Subtitles | لكنْ إذا أطلقتِ العنان للذئب ستدركين الحقيقة |
Yakında bunun olamayacağını anlayacaksın. | Open Subtitles | عندها ستدركين في القريب العاجل أنه لا يمكنكِ ذلك. |
anlayacaksın ki buna sahip olduğunda bunun gibi sorunlar, o yükün altında parçalanmaya mahkumdur. | Open Subtitles | ستدركين هذا عندما تحصلين عليه الأمور مثل هذه، تنكسر تحت هذه القوة |
Seni buraya getiren tüm adımlarını düşünürsen sonunda anlayacaksın ki, bu senden başka kimsenin suçu değil. | Open Subtitles | بينما تفكرين في كل خطوة أدت بك إلى هنا، ستدركين في النهاية أنه ذنبك أنت فقط. |
Tek bir aptal hatamla beni yargılamamanı diliyorum, çünkü beni tanısan öyle bir insan olmadığımı anlayacaksın. | Open Subtitles | أتعلمين، أتمنى لو أنكِ لم تحكمي علي بناءاً على غلطة واحدة لأنه لو عرفتني ستدركين أنه هذا لست أنا على الإطلاق. |
Kavga etmenin işe yaramadığını bir zaman sonra anlarsın. | Open Subtitles | بعد فترة من الوقت، ستدركين أنّه لا يستحقّ الكفاح لأجله |
Eminim durumun göründüğü kadar umutsuz olmadığını anlarsın. | Open Subtitles | انا واثق من انك ستدركين ان الامور ليست مستحيلة كما تبدو |
Geri dönmeyerek de, seni bugün burada istemediğimi anlarsın diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | وعندما لمْ أرد عليها، ظننتُكِ ستدركين أنّي لمْ أكن أريدكِ أن تكوني هنا اليوم. |
Duygularını tekrar açtıktan sonra duygusuz bir hayatın boş olduğunu fark edeceksin. | Open Subtitles | بعدما تعود إنسانيّتك ستدركين أنّ حياتك بلا إنسانيّة محض كارثة |
- Kendini daha iyi hissetmen için istediğin her şeyi yapamayacağını ne zaman fark edeceksin? | Open Subtitles | متى ستدركين بأنكِ لا تستطيعين فعل ما تريدين لأنه يجعلك تشعرين جيداً؟ |
Çünkü eğer öyle bakarsan bu davada olanların hiçbir şeyi kanıtlamadığının farkına varacaksın. | Open Subtitles | لأنه إذا فعلتِ ستدركين جميع ما يسمى بالحقائق في هذه القضية لا يثبت شيئاً |
Bir gün her şeyi senin iyiliğin için yaptığımın farkına varacaksın. | Open Subtitles | يوما ما ستدركين كل ما قمت به كان في مصلحتك |
İnatçılığını bıraksan daha iyi seçenekler olduğunu göreceksin. Öyle mi? | Open Subtitles | إذا فكرتِ قليلاً لربما ستدركين أن هنالك خيارات أخرى متاحة لك |
Belki bundan daha az dramatik seçeneklerinin olduğunu farkedersin. Öyle mi? | Open Subtitles | إذا فكرتِ قليلاً لربما ستدركين أن هنالك خيارات أخرى متاحة لك |