"ستدع" - Translation from Arabic to Turkish

• izin vereceksin
• bırakacak
• izin mi vereceksin
• izin verecek
• izin vereceğini

Söz vermen gerek. Kardeşinin o çukura atlamasına izin vereceksin.
لذا أنا بحاجة لوعد، ستدع أخاك يقفز إلى الحفرة النارية

Haklısın, ama eski karının seni, cinayetten suçlu bulunmuş birisini affetmeye ikna etmesine izin vereceksin.
صح, لكنك ستدع زوجتك السابقة تقنعه للموافقة على عذر بديل لجريمة

Kapının önünde bağıran adamlar yüzünden annem o bebeği aç mı bırakacak?
أتعتقد أن أمى ستدع هذا الرضيع يجوع بفعل صراخ بعض الرجال خارج البوابة؟

Bu hafta sonu amatörlerinin seni yenmelerine izin mi vereceksin.
هل ستدع نفسك تنهزم أمام هاوي في عطلة نهاية الأسبوع؟

Buna gerçekten izin verecek misiniz?
هل ستدع هذا يحدث حقًا؟

Şimdi bu durumun seni yenmesine izin vereceğini mi söylüyorsun?
فهل ستدع هذا يهزمك حقاً ؟

Herkesin bu işi senin yaptığını düşünmelerine izin vereceksin demek?
إذن انتَ ستدع كل هؤلاء الناس يظنوا بأنك من فعل كل ذلك؟

Kardeşinin o çukura atlamasına izin vereceksin.
{\pos(195,30)} سيحلالسلامحينتنتهي? ستدع أخاك يقفز بتلك الهوّة الناريّة

Bu meseleyi Liderinin bitirmesine mi izin vereceksin...
-كلّا ! هل ستدع الزعيم يقضي عليّ نيابة عنك يا سيد (كوين)؟

Ve bu yüzden de Andi'nin bize taşınmasına izin vereceksin.
و لهذا ستدع (آندي) تنتقل للعيش معنا

Yani Camelot'un yok olmasına izin vereceksin, öyle mi?
إذاً، ستدع "كاميلوت" تنهار

Bu zavallı, küçük kızı bırakacak, ...ve asla, ...geri dönmeyeceksin.
... ستدع هذه الفتاة المسكينة ولن تعود مجدداً

Yara izi bırakacak.
ستدع ندبة.

Senin için yaptıklarımdan sonra babanın bu hücrede çürümesine izin mi vereceksin?
هل ستدع والدك يتعفّن في السجن، بعد كل ما فعلته من أجلك؟

Bu güzel küçük kızın, bu tür bir giriş yapmasına izin mi vereceksin?
ستدع هذه الفتاة الجميلة الصغيرة تذهب إلى هناك بمثل هذه التوصية، هل هذا معقول؟

Aptal bir oyuna katılmak için çocuğun ölmesine izin mi vereceksin?
ستدع هذا الفتى يموت فقط لأجل جلسة لعب حمقاء؟

Bay Sidwell'in geceyi otelde ailesiyle geçirmesine izin verecek misin?
ستدع السيد (نـيت) إذن يقضي الليلة مع أسرته فـي الفندق، أليس كذلك؟

Babanın beni kapı dışarı etmesine gerçekten izin verecek misin?
هل ستدع والدك يطردني فعلاً؟

Bana sonsuz karanlığın bütün dünyayı kaplamasına ve arkadaşlarının ölmesine izin vereceğini mi söylüyorsun?
- هل تقول لى انك ستدع اصدقاءك يموتون؟ -

Sen gerçekten de o gizli operasyon biriminin Catherine'in gitmesine izin vereceğini düşünecek kadar saf mısın?
أنت حقاً في غاية السذاجة لتتصور أن تلك المنظمة السوداء ستدع (كاثرين) وشأنها