"ستدعيني" - Translation from Arabic to Turkish

• izin verir
• izin vereceksin
• izin verecek

Bilseydin, o kadar tehlikeli bir yolculukta sana katılmama izin verir miydin?
لو عرفتي هل كنتي ستدعيني اتي معك في مثل هذه المهمه الخطيرة؟

Tüm hikayeyi anlatırsam başladığım işi bitirmeme izin verir misin?
اذا اخبرتك كل القصه هل ستدعيني اكمل ما بدأته ؟ ؟

Soyleyeceklerimi dinleyeceksin. Hazir oldugunda da sana yardim etmeme izin vereceksin.
سأقولها ثانيةً وستنصتين، ثم حين تصبحين مستعدّة، ستدعيني أساعدك.

Söyleyeceklerimi dinleyeceksin. Hazır olduğunda da sana yardım etmeme izin vereceksin.
سأقولها ثانيةً وستنصتين، ثم حين تصبحين مستعدّة، ستدعيني أساعدك.

Babamla konuşmama izin verecek misiniz?
إسمعي، هل ستدعيني أتحدّث إلى أبي أمْ لا؟

İşimi yapmama izin verecek misin yoksa bu iş hep böyle mi yürüyecek?
هل ستدعيني أقم بوظيفتي، أم ستقومي بها بدلًا عني طوال الوقت؟

Beş deyince üzerinde, Eğer gözlerinle beni görmeye izin verir ve bana geri almak gün önce onun dokunma hissettim.
عند العد للخمسة، ستدعيني أرى ما في داخل عينكِ وتأخذيني لليوم الأول الذي حسيتِ بهِ واحد

Ölmeden önce seni öpmeme izin verir misin?
هل ستدعيني اقبلك لمرة قبل ان اموت ؟

Açıklamama izin verir misin?
هل ستدعيني أشرح لك ?

Bir daha yapmama izin verir misin?
هل ستدعيني افعلها مرة اخرى

Böyle yapmama izin verir miydin sen?
هل ستدعيني افعل ذلك؟

- Planı bitirmeme izin verir misin?
هل ستدعيني انهي الخطه؟

Seni becermeme ne zaman izin vereceksin, Bayan Parker?
متى ستدعيني أن أضاجعك , سيدة باركر ؟

Onu ne zaman görmeme izin vereceksin?
متى ستدعيني أراها ثانية ؟

Seni yakalamama izin vereceksin!
هل ستدعيني أمسك بكِ ؟

İsimi yapmama izin verecek misin yoksa bu is hep böyle mi yürüyecek?
هل ستدعيني أقم بوظيفتي، أم ستقومي بها بدلًا عني طوال الوقت؟

Şimdi, konuşmama izin verecek misin, vermeyecek misin?
فهل ستدعيني اتكلم ام ماذا ؟

Senin yaptığın bir şey için hapse girmeme izin verecek misin?
ستدعيني أسجن لشئ فعلته أنت