Bunu ödeyeceksin, p...ç herif! Ben Amerika Birleşik Devletleri... - ...vatandaşıyım. | Open Subtitles | ستدفع ثمن هذا أيها الوغد، إني مواطن من الولايات المتحدة الأمريكية |
Yani, 12 yılını bir kafes içinde harcadıktan sonra, seni başka bir kafese tıkmaları için Ruslara para mı ödeyeceksin? | Open Subtitles | إذن بعد أن قضيت 12 عاماً في صندوق صغير على الأرض ستدفع للروس ليضعوك في صندوق صغير أيضاً في الفضاء؟ |
Dün gece bitkin düştünüz-- fidyeyi ödeyecek kadar. | Open Subtitles | .. أنت ضعفت الليلة الماضية لدرجة أنك كنت ستدفع الفدية |
Bunu unutma. O sürtük benden bahsederse bedelini sen ödersin. | Open Subtitles | تذكّر الآتي، إن ذكرت تلك العاهرة اسمي ستدفع أنت الثمن. |
Hem de hiçbir zaman! Hayatının sonuna kadar annemin huzurevi giderlerini ödeyeceksiniz. | Open Subtitles | ستدفع تكاليف بيت المسنين الذى تقطن فيه أمى طوال مدى بقائها هناك |
Şimdi veya sonra bütün bunların hesabını vereceksin, ama çok geç olacak. | Open Subtitles | عاجلا أم آجلا ستدفع ثمن كل شيء، لكنه سيكون الوقت قد فات |
Defolun gidin. İstediğinizi söyleyin ama at için ödeme yapacaksınız. | Open Subtitles | أذهب بعيدا , أخبرها ما تحب لكنك ستدفع ثمن حصانها |
Sen zavallı bir hasta adamsın, ve eminim günahlarının bedelini günün birinde ödeyeceksin. | Open Subtitles | انت رجل مريض مثير للشفقة واعرف انه في احد الايام ستدفع ثمن خطاياك |
Yani avukatlık yapmasan bile bir avukatlık bürosunun yarı masrafını mı ödeyeceksin? | Open Subtitles | إذًا، ستدفع أجور نصف مكتب محاماة بالرغم من أنّك لا تمارس القانون؟ |
Nerede, ne zaman ve ne kadar ödeyeceksin? İmzalarsan, geliriz. | Open Subtitles | موضحاً أين ومتى و كم ستدفع لنا تقوم بالتوقيع عليه و عندها سنذهب |
Nerede, ne zaman ve ne kadar ödeyeceksin? İmzalarsan, geliriz. | Open Subtitles | موضحاً أين ومتى و كم ستدفع لنا تقوم بالتوقيع عليه و عندها سنذهب |
Sana sözüm olsun, bunu ödeyeceksin seni sadist, aşağılık makarnacı! | Open Subtitles | ستدفع ثمن هذا , أعدك بذلك ! أيها الوغد اللعين |
İtmelisin. Şimdi ödeyeceksin! | Open Subtitles | لا، كان عليك أن تزيد الطين بلة الآن ستدفع الثمن |
İtalyan hükümeti bu adamlara maaş ödeyecek. | Open Subtitles | الحكومة الإيطالية ستدفع راتباً شهرياً له ولرجاله |
Bayım, ailem nakit ödeyecek. Ne kadar fidye istersen iste, ödeyeceklerdir. | Open Subtitles | سيدى , ستدفع لك عائلتى أى مبلغ تريده ايا كان مقدار هذا المبلغ |
Eğer onları döversen bunu ödersin. | Open Subtitles | إذا ضربت أولئك الفتيان اقسم بأنك ستدفع الثمن |
- Sözel ahlak kanununu defalarca çiğnediniz, beş kredi ceza ödeyeceksiniz. | Open Subtitles | ستدفع 5 غرامات لخرقك المتكرّر لنظام التهذيب اللفظى |
İşte o zaman yakayı ele vereceksin. Hem de fena halde. | Open Subtitles | وعندما يفعلون ذلك, ستدفع الثمن وسيكون ثمناً باهظاً |
Yakıt için ödeme yaparsın. Biz kendi konaklamamızı ödeyeceğiz, tamam mı? | Open Subtitles | اذا انت ستدفع ثمن البنزين ونحن سندفع ثمن السكن الخاص بنا |
Bu enfeksiyonun devam etmesine neden olursan, dul eşin paramı öder. | Open Subtitles | لو سمحت لهذه العدوى أن تمتد بعيدا، فإن أرملتك ستدفع فاتورتي |
Onun yerine, sonraki yemeğini nerede yiyeceğini ve ailenin bu ay kirayı nasıl ödeyeceğini düşünüyorsun. | TED | بدلًا من ذلك تفكر كيف ستؤمّن وجبتك التالية وكيف ستدفع عائلتك إيجار هذا الشهر. |
Bilmelisin ki bunların, ışıkların Ve çiçeklerin parasını sen ödüyorsun. | Open Subtitles | و لمعلوماتك فقط، ستدفع ثمنهما و ثمن الزهور و الأضواء |
Şimdi hükümet kaybettiğimiz her bir dolara dört sent verecek. | Open Subtitles | و ستدفع الحكومة في النهاية 12 سنتاً و نصف لقاء الدولار |
Dün parasını arakladım yani o ödüyor sayılır. | Open Subtitles | لقد أخذت مالها ليله أمس و بالتالى هى من ستدفع |
Ama ödeyeceğini düşündü ve belki de öderdin. | Open Subtitles | لكنه يعتقد إنك ستدفع أو يجب عليك أن تدفع |
Sahip olduğum en değerli şeyi elimden aldın ve şimdi cezanı çekeceksin. | Open Subtitles | لقد أخذت أغلى ما أملكه، والآن ستدفع ثمن ذلك. |
Sizin için küçük bir gösteri yapacağım ve siz de bana öğle yemeği paralarınızı vereceksiniz. | Open Subtitles | اذا ستدفع لي واذا خسرت انت فستندم عليه بقية حياتك |