Aynen şöyleler, "Eğer en kısa zamanda evlenmezsen, bir bebek sahibi olmak için çok yaşlı olacaksın." | Open Subtitles | يقولوا إذا لم تتزوجي مبكرا ستصبحي عجوزة على الولادة؟ |
Tebrikler. Fevkalade bir dış muhabir olacaksın. | Open Subtitles | تهانيتي، أنت ستصبحي مراسلة أجنبية إستثنائية |
Bir gün gözünü kapatıp açacaksın ve doksan olacaksın. | Open Subtitles | في أحد الأيام سترمشي, و أنتِ ستصبحي بالتسعينَ من عمركِ. |
Oh, benim küçük kızım. Sonunda bir hanımefendi olacaksın! | Open Subtitles | أوه فتاتي الصغيرة أخيراً ستصبحي سيدة |
Neyse Julie, sen yeni olduğuna göre, "Şanslı Julie" kurban sen olacaksın. | Open Subtitles | (على أية حال (جولي بما أنك جديدة يا (جولي) المحظوظة ستصبحي الضحية |
bir gün en kıdemli kanımız olacaksın. | Open Subtitles | حتى يأتي اليوم التي ستصبحي به القائدة |
Sen Lisa Flanders olacaksın. | Open Subtitles | ستصبحي ليسا فلاندرز |
Gerçekten bir korsan mı olacaksın, Anne? | Open Subtitles | هل حقا ستصبحي قرصان، أمي؟ |
Sen gelmiş geçmiş en iyi hemşire olacaksın. | Open Subtitles | ستصبحي أفضل ممرضة على الإطلاق |
Biliyorum ki, çok ünlü bir yazar olacaksın. | Open Subtitles | ، (جيوم اوك) أعلم بأنكِ ستصبحي كاتبة شهيرة جداً |
Rapunzel bir gün kraliçe olacaksın. | Open Subtitles | "رابنزول" ستصبحي ملكة يوماً ما |