"ستكتب" - Translation from Arabic to Turkish

• yazacaksın
• yazacak
• yazar
• yazıyorsun
• yazarsın
• yazacağını
• yazacaksınız
• yazacaktı
• yazılacak
• yazacaktır
• yazardın
• yazmaya
• yazacağına
• yazacaksan

Bir dahaki sefere, sen yazacaksın ben çevireceğim.
في المرة القادمة، ستكتب أنت الكتاب، وأنا سأترجمه

Yine testis torbası kanseri ile ilgili komik bir şeyler mi yazacaksın? Yok.
هل ستكتب حقيقة مضحكة أخري حول كيس الخصيتين

Bu mahkeme hakkında da birşeyler yazacak mısın?
هـلّ ستكتب تغطية صحفية عن هذه المحاكمات؟

Neşeyle dolu kalbim biliyor ki bir kız kardeş her gün okuldan sonra ağabeyine mektup yazacak.
لأني أعلم من كل قلبي السعيد أن لي أختا ستكتب لأخيها كل يوم بعد رجوعها من المدرسة

Bunların olacağını bilse, yengem o kelimeleri yazar mıydı sence? yazar mıydı?
أتتخيل أن عمّتي كانت ستكتب هذه الكلمات لو عرفت ما سيحصل تاليًا؟

Yeni bir sözleşme yazıyorsun ve her şeyi bana bırakıyorsun.
ستكتب عقد جديد يخصص النسبة كاملة لي

- Başka bir oyunun yok. - Eminim sen yazarsın.
لم أكتب بعد أي مسرحيه أنا متأكد إنك ستكتب

Söz vermiştin. Bana yazacağını söylemiştin. Bana söz vermiştin.
لقد وعدتني، قلت أنك ستكتب من أجلي لقد وعدتني

Sen de o arabada olmak nasıl bir duyguydu onu yazacaksın köşende.
بالطبع ستكتب مقالاً جانبياً حول ما دار بداخل السيارة

Sen ne yazacaksın?
حسناً , وبماذا ستكتب لتعيد مراسلتها به ؟

Bugün de yazdıracağım, ama hepsini benim arkama yazacaksın.
اليوم سأتحدث ثانيةً، و أنت ستكتب لكن هذه المرة عني

Pekala, şimdi ailene iyi olduğunu bildirmek için bir mektup yazacaksın.
ستكتب رسالة إلى عائلتك، تخبرهم فيها أنكَ بخير.

Bilmediğin bir konuda nasıl kitap yazacaksın?
كيف ستكتب كتابا ًعن شـئ لا تعلمه؟

Çarmıhın üzerindeki levhada ne yazacak sayın Vali?
ما العلامة التي ستكتب علي الطليب يا سيدي؟

Üniversite için, benimle ilgili referans mektubunu yazacak mısınız?
هل ستكتب لي إذاً رسالة التوصية للقبول الجامعي؟

Cesetlerimizi bulduklarında, hikaye kendini kıskançlık krizi olarak yazacak.
عندما يجدون جثثنا، قصّة غيرة غاضبة ستكتب نفسها بنفسها.

Eğer dava açarsam, o zaman da bir skandala neden olacak ve Florida'daki tüm sayfalar bizim seks yaşantımızı yazacak.
وإذا قاضيتها، ستتسبب لي بفضيحة، وكل صحيفة في فلوريدا ستكتب عن حياتنا الجنسية.

Sana bir şey sorayım, teklif gelse bir filmin romanını yazar mıydın mesela?
دعني أسألك شيئا ان عّرِض عليك عمل هل كُنت ستكتب فنقل روائي سينمائي

Günlüğüne ne yazıyorsun?
ماذا ستكتب في مجلتك؟

Yarın 100 defa şunu yazacaksınız: Mareşal Ney idam edildi.
:ستكتب مئة مرة حتى الغد الماريشال ني قد أعدم

Kız, onun genç dövüşçüleri nasıl dopinglediğiyle ilgili yazacaktı.
كانت السيّدة ستكتب حول كيفيّة إعطائه الماريجوانا للمقاتلين في صالته الرياضيّة

Ben de onlara açıklıyorum, eninde sonunda, her birimiz için yazılacak bir hikâye var.
لكن عندها أشرح أن هناك قصة ستكتب حولنا جميعا، في النهاية.

Muhtemelen sırf inadına kötü şeyler yazacaktır.
ولربّما ستكتب شيئاً سلبياً بسبب الضغينة.

Yerimde olsan sen ne yazardın?
ارجوك قل لي لو كنت مكاني فماذا ستكتب

Peki, ünlü büyük romanlarını yazmaya ne zaman başlayacaksın?
اذن, متى ستكتب روايتك الاعظم شهره ؟

O kızın ırkçı bir not yazacağına inanmak çok zor. Nedenmiş o?
اجد انه من الصعب تصديق انها ستكتب رسالة عنصرية

Tarih yazacaksan Tarly, araştırma yapman gerekir.
(إذا كنت ستكتب التاريخ، يا (تارلي، عليك أن تقوم بالبحث.