bence birkaç yıl içinde insanlık bir değişimden geçecek. | TED | أظن أنه في الأعوام القليلة القادمة، ستمر الإنسانية عبر تحول ما. |
Bir sonraki dansımız sırasında, küçük bir bulut... yavaşça sahne ışığının önüne geçecek. | Open Subtitles | أثناء الرقصة القادمة، سحابة صغيرة ستمر ببطء أمام ضوء المسرح |
Birazdan buradan kırmızı bir ferrari geçecek... ve içindeki kişiler ambulanstaki kurbanı... bu hale getirenlerdir. | Open Subtitles | ستمر من هنا سيارة فيرارى حمراء بها اثنان من الرجال مسئولان عن الضحية فى سيارة الاسعاف |
Federaller olanları anlayana dek saatler geçer. Ölürsün. | Open Subtitles | ستمر ساعات قبل أن يكتشف المحققون ما حدث . لكن وقتها ستكون ميت |
İğne yapmak için bir hemşire gelecek. | Open Subtitles | هناك ممرضة ستمر علي كي تعطيني حقنة الدواء |
Herhalde böyle bir köprü yaptıklarına göre üstünden bir fil geçeceğini de hesaplamışlardır. | Open Subtitles | من الواضح أنهم عندما قاموا ببناء هذا الجسر هكذا أخذوا في الإعتبار أن الفيلة ستمر عليه |
Tüm bu ilaçları bitirmem kaç yıl sürer? | Open Subtitles | كم سنة ستمر علي لكي انهي جميع هذه الأدوية ؟ |
Kendilerine gelip bizi takip etmeleri günler sürecek. | Open Subtitles | ستمر أيام قبل يفيقوا من الصدمة ويطاردوننا |
Hayat onun anilarini da geçecek.Sana yalvariyorum. | Open Subtitles | ستمر الحياة على ذكراه أرجوكِ لا تطالبيني بنسيانه |
Yani uçağın altından geçecek. | Open Subtitles | أى أنها ستمر مباشرة من تحت الطائرة وهذا وضع مثالى |
Bu gece, yağmur bulutları geçecek, fakat yağış olmayacak. | Open Subtitles | اليوم، ستمر بعض الغيوم المتفرقة ولكن الجو سيظل جافًا |
Oh, önceden olanlar için üzgünüm, Fakat fazla ses çıkarırsan... bu seferki boğazından geçecek. | Open Subtitles | أنا آسف عما حدث من قبل لكنى لن أسمح بأن تعلو أصواتكم التاليه ستمر بحنجرتِك |
"Bütün trenler buradan geçecek. | Open Subtitles | كل تلك القطارات ستمر من هنا أفضل شيئ لك هو أن تبيع ارضك للشركة |
İşte böyle. Tüm bunların nedeni, olimpiyat meşalesinin şu çıkmaz sokağın bitiminden geçecek olması. | Open Subtitles | وكل هذا بسبب أن الشعلة الأولمبية ستمر عبر هذا الشارع، هناك |
Karşı tarafta birileri bir tesisatçı çağırana kadar günler geçer. | Open Subtitles | ستمر أيام قبل أن يستدعي أحد السباك إلى هناك |
Sonra aniden bir gün, bütün hayatınız yanınızdan akıp geçer, ve bazı parçalar artık eskisi gibi çalışmaz olur. | Open Subtitles | , لكن ذات يوم كل حياتك ستمر أمامك و لن يكون الأمر كما كان |
Birisiyle bir konuda konuşman için yıllar geçer. | Open Subtitles | سأضعكِ في الحبس الإنفرادي ستمر سنوات قبل أن تتحدثين لأي شخص عن أي شيء |
Ne var ki, Rabbin günü hırsız gibi gelecek o gün gökler büyük bir gürültüyle ortadan kalkacak ve maddesel öğeler yanarak yok olacak yer ve yeryüzünde yapılmış olan her şey yanıp bitecek. | Open Subtitles | يوم للرب يبدأ مثل لص الليل فى كل السماوات ستمر بضجه كبيره وتذوب العناصر بحراره عاليه |
Herhalde böyle bir köprü yaptıklarına göre üstünden bir fil geçeceğini de hesaplamışlardır. | Open Subtitles | من الواضح أنهم عندما قاموا ببناء هذا الجسر هكذا أخذوا في الإعتبار أن الفيلة ستمر عليه |
Ülkenin yeniden düzelmesi yüzyıllar sürer. | Open Subtitles | بكامل القوة العسكرية الأمريكية ستمر عقود قبل أن تستعيد بلادك عافيتها |
Kendilerine gelip bizi takip etmeleri günler sürecek. | Open Subtitles | ستمر أيام قبل يفيقوا من الصدمة ويطاردوننا |
Her gün umutla mabedinin başına oturuyor ve bir gün Sultan'a böyle üzülürken ölüp gidecek. | Open Subtitles | وهو يجلس يوميا عند المقام على أمل انها ستمر يوماً وتشعر بالأسى تجاهه |
Eliza mezuniyet elbisesini almak için dün Uğrayacağını söylemişti. | Open Subtitles | قالت "إليزا" أنها ستمر بي بالأمس، لتأخد فستان السهرة الخاص بها. |
Birkaç gün içinde, bir süvari birliğinin San Miguel'e uğrayıp gideceğini duydum. | Open Subtitles | في ايام قليلة سمعت انه ستمر فرقة خيالة من هنا |
Gitmeden önce annene uğrayacak mısın? | Open Subtitles | مهلًا، هل ستمر بمنزل أمك قبل أن تذهب؟ |