Galweather Stearn yazan büyük harflerin yanından geçeceğim. | Open Subtitles | سأمر بالحروف الكبيرة بالخارج جالويزر ستيرن |
Şimdi Galweather Stearn konusunda bir şey dikkatimi çekti, cinsel istismar unsuru. | Open Subtitles | الآن في قضية جالويزر ستيرن وصل لانتباهي وجود عنصر التحرش الجنسي |
Her yıl, Galweather Stearn, Harvard Ekonomi'nin öğrencilerine lüks hayattan biraz tattırmak için bu etkinliği düzenliyor. | Open Subtitles | كل عام، يدعو جالويزر ستيرن الأفضل من خريجي ادارة الأعمال بجامعة هارفارد ليتذوقوا جزء من الحياة الجيدة |
Bu hanım benim karım, Stern. Hayat arkadaşımdan asla bir şey gizlemem! | Open Subtitles | إنها زوجتي يا ستيرن من المفترض أن لا أخفي عليه أي أسرار |
Her şeyi Galweather Stearn'ün ayaklarına serebilirdin. | Open Subtitles | قمت بوضع كامل الأمر على "غالويذر ستيرن". |
Galweather Stearn'e tonla para kazanmasında yardım etmek için ruhumu satmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | فقط علي أن أبيع روحي، لمساعدة "غالويذر ستيرن" في الحصول على أموال طائلة، لأنه وللأسف |
Bunlarda Galweather Stearn'den meslektaşlarım. | Open Subtitles | من جالويزر ستيرن وهذا وقتكم |
Marty Kaan, Galweather Stearn. | Open Subtitles | مارتي كان، جالويزر ستيرن |
Galweather Stearn'ün ufak bir sıkıntısı var. | Open Subtitles | جالويزر ستيرن لديها مشكلة ما |
Galweather Stearn, bilindiği gibi | Open Subtitles | جالويزر ستيرن تعرف أيضا |
Bu Galweather Stearn'de yeni bir dönemdir. | Open Subtitles | إنها حقبة جديدة في "غالويذر ستيرن". |
Galweather Stearn batan bir gemi. | Open Subtitles | -غالويذر ستيرن" سفينة غارقة" . -وماذا؟ |
Acaba en çok satan ürünlerimizden bazılarını paketleyip Galweather Stearn'den Jeannie Van Der Hooven'a gönderebilir misin? | Open Subtitles | من بعض أفضل الأشياء مبيعًا لدينا إلى (جيني فاندر هوفن) في "غالويذر ستيرن"، رجاءً؟ |
İstediğimizi alamadık ama elimiz boş da çıkmadık. Bill Stearn. | Open Subtitles | لم نحصل على ما أردناه ولكننا حصلنا على شيء، (بيل ستيرن) |
Dostum adam mükemmel resmen. "Dollar" Bill Stearn... tam bir aile adamı. | Open Subtitles | (بيل ستيرن) الملقب بـ(دولار) هو رجل عائلة مخلص |
- Fakat Dale'in anlatmaya çalıştığı Bill Stearn'ın Pepsum araştırmacısına Vaccarizine adlı bir ilaç ile ilgili gizli bir bilgi için rüşvet verdiği. | Open Subtitles | - ما يشير إليه (دايل) هو أن (بيل ستيرن) قدم الرشوة لباحث في (بيبسم) مقابل معلومات مسجلة لدواء يدعى (فكاريزين) |
Stearn ile testi yapan adamın arasında bir bağ olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنه إذا وجدنا رابطاً بين (ستيرن) ومن يجرون التجربة |
Stern çok adil birine benziyor. Nasıl oldu da bozuldu? | Open Subtitles | يبدو ستيرن شرعيا جدا كيف يمكن ان يكون فاسدا هكذا |
Asıl mesele, Stern hakkında başka kimsenin bilmediği bir şeyi bilmen. | Open Subtitles | تعرفين شيئا عن ستيرن لا أحد يعرفه لا أستطيع استخدامه كاليندا |
Mart 2008'de, yatırım bankası Bear Stearns'un nakdi bitti ve hisse başına iki dolara JP Morgan Chase'e satıldı. | Open Subtitles | فى مارس 2008 نفذت السيولة المالية من بنك بير ستيرن ثم أشتراه بنك جى بى مورجان تشاز |
- Merhaba, Bayan Sternberg. - Louise. | Open Subtitles | مرحبا سيدة ستيرن بيرج لويس .. |
Ne kadar zamandır Stern-Lockhart'ta çalışıyorsun? | Open Subtitles | ما المدة التي عملتى في ستيرن ، لوكهارت؟ |